Danıştay Kararı 3. Daire 2023/794 E. 2023/801 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2023/794 E.  ,  2023/801 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2023/794
Karar No : 2023/801

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Güvenlik Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiği yolundaki tespitleri içeren vergi inceleme raporu uyarınca sözü edilen faturalara konu indirimleri reddedilmek ve önceki yıldan devreden indirilebilecek katma değer vergisinin bulunmadığı da gözetilerek yeniden oluşturulan beyan tablosuna göre 2017 yılının Ocak ila Nisan ve Haziran ila Aralık dönemleri için re’sen salınan katma değer vergisi ve tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezası ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemidir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı …, … İnşaat Metal Hırdavat Elektrik Reklam Sanayi Ticaret Limited Şirketi, … İnşaat Metal Hırdavat Elektrik Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi, … hakkındaki tespitlerin sahte fatura düzenlediklerini kanıtlayıcı mahiyette olduğu, 2015 yılına ait olup 2016 yılında kesinleşen vergi ziyaı cezasının tekerrüre esas alınabileceği ancak 213 sayılı Kanun’un 339. maddesinde 7338 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle, tekerrür hükümleri uyarınca artırılacak tutarın, tekerrüre esas alınan cezadan fazla olamayacağı kurala bağlandığından ve ceza hukukunun genel ilkelerinden olan lehe kanun hükmünün geçmişe yürüyeceği yönündeki ilkesi karşısında, vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri gereğince artırılan kısmının tekerrür uygulamasına esas alınan ceza miktarına isabet eden kısmında hukuka aykırılık görülmediği, bu tutarı aşan kısmının ise hukuka aykırı düştüğü, somut bir saptama gerçekleştirilmeksizin kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan bölümünün tekerrüre esas alınan ceza tutarına isabet kısmı yönünden dava reddedilmiş, vergi ziyaı cezasının tekerrüre esas alınan ceza tutarını aşan kısmı ve özel usulsüzlük cezası ise kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu tarhiyatın önceki yıldan devreden indirilebilecek katma değer vergisi yönünden bağlı olduğu 2016 yılının Ocak, Şubat, Nisan ila Aralık dönemlerine ilişkin katma değer vergisi tarhiyatına karşı açılan davanın sonuçlandırıldığı, … Vergi Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvuruları, Dairelerinin 26/10/2022 tarih ve E:2022/1093, K:2022/2974 sayılı kararı ile reddedildiğinden dolayısıyla önceki yıldan devreden indirilebilecek katma değer vergisinin bulunmadığından tarhiyatın devirden kaynaklanan kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının faturalarını kayıtlarına aldığı …, … İnşaat Metal Hırdavat Elektrik Reklam Sanayi Ticaret Limited Şirketi, … İnşaat Metal Hırdavat Elektrik Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi, … hakkındaki tespitlerin sahte fatura düzenlediklerini kanıtlayıcı mahiyette olduğu, 2015 yılının Temmuz dönemine ait olup 2016 yılında kesinleşen vergi ziyaı cezasının tekerrüre esas alınabileceği ancak 213 sayılı Kanun’un 339. maddesinde 7338 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle, tekerrür hükümleri uyarınca artırılacak tutarın, tekerrüre esas alınan cezadan fazla olamayacağı kurala bağlandığından ve ceza hukukunun genel ilkelerinden olan lehe kanun hükmünün geçmişe yürüyeceği yönündeki ilkesi karşısında vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri gereğince artırılan kısmının tekerrür uygulamasına esas alınan ceza miktarına isabet eden kısmında hukuka aykırılık görülmediği, bu tutarı aşan kısmının ise hukuka aykırı düştüğü, alımların sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı faturalarla belgelendirilmesinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendinde özel usulsüzlük cezası kesilmesi gereken eylemler arasında gösterilmemesi nedeniyle kesilen cezanın maddenin öngörülüş amacına uygun düşmediği gerekçesiyle re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan bölümünün tekerrüre esas alınan ceza tutarına isabet kısmı yönünden dava reddedilmiş, vergi ziyaı cezasının tekerrüre esas alınan ceza tutarını aşan kısmı ve özel usulsüzlük cezası ise kaldırılmıştır.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Sahte fatura düzenlediği iddia edilen firmalardan yapılan alımların gerçek olduğu, şirketlerinin faaliyeti ile alınan faturaların uyum arzettiği, eksik incelemeye ve varsayıma dayalı olarak yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri sözü edilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Vergi Dava Dairesi kararının temyize konu hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç harç alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 15/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde, sahte belge “gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge” olarak tanımlanmaktadır.
Davacının bir kısım alımlarını sahte faturayla belgelendirdiği yolunda tespitler içeren vergi inceleme raporuna istinaden yapılan tarhiyatın ve kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz istemi hakkında, faturaların temin edildiği mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.