Danıştay Kararı 3. Daire 2023/710 E. 2023/1839 K. 16.05.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2023/710 E.  ,  2023/1839 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2023/710
Karar No : 2023/1839

TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVACI)… Kardeşler Elektrik Mühendislik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. …
2-(DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle sözü edilen faturalara konu indirimlerin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2016 yılının Ocak ila Aralık dönemleri için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun kapsamında 2016 ve 2017 yılları için katma değer vergisi yönünden vergi artırımında bulunduğu ancak sözü edilen Kanun’un 3.maddesinin 9.fıkrası gereğince yapılandırma şartları ihlal edildiğinden bahisle incelemenin ve dava konusu tarhiyatın yapıldığının anlaşıldığı olayda, değinilen Kanun’un 3.maddesi “Kesinleşmemiş veya Dava Safhasında Bulunan Alacaklar” başlığını taşımakta olup davacının vergi artırımında bulunması sebebiyle anılan Kanun’un “Matrah ve Vergi Artırımı” başlıklı 5.maddesi kapsamında olduğu bu itibarla, davacının bahsedilen Kanun’un 3.maddesinin 9.fıkrası gereğince yapılandırma şartlarını ihlal etmesinin söz konusu olamayacağı, katma değer vergisi yönünden vergi artırımında bulunulan yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak inceleme ve tarhiyat yapılmamasının, kanunda belirlenen oran esas alınarak hesaplanan fark verginin, mükelleflerince beyan edilmesi ve mükelleflerinin bu vergiyi ödemeyi kabul etmeleri koşullarına bağlandığı, matrah ve vergi artırımı sonucu ödenmesi gereken taksitlerin süresi içinde ödenmemesine farklı yaptırımlar bağlanmakla birlikte taksitlerin süresi içerisinde ödenmemesinin matrah artırım hükümlerinin ihlali anlamına gelmeyeceğinin “matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı tutulmak kaydıyla” ibaresiyle açıkça ifade edildiği dikkate alındığında davacının, vergi artırımı sonucu ödemesi gereken taksitleri süresi içinde ödememiş olması nedeniyle matrah artırım hükümlerini ihlal ettiğinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu vergi ve cezalar kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 7143 sayılı Kanunun hükümlerinden yararlanma hakkının Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin belirtilen şekil ve sürede ödenmesi koşuluna bağlı olduğu, “ortak hükümler” başlığını taşıyan 9.maddenin 6.fıkrasından yer alan “matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla” ibaresinin yapılandırma şartlarının ihlali halinde mükellef hakkında ilgili döneme ilişkin inceleme ve tarhiyat yapılamayacağı şeklinde yorumlanmasının Kanunun getiriliş amacıyla bağdaşmayacağı, zira Kanunun 5. maddesinde yer alan, matrah artırımında bulunan mükelleflerin kendileri nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacağına dair düzenlemenin de yine artırılan verginin maddede belirtilen süre ve şekilde ödenmesi koşuluna bağlı olduğu, söz konusu ibarenin arttırılan matrah ve vergiler kadar kısım için Kanun hükümlerinden yararlanılmaya devam edileceği şeklinde anlaşılması gerektiği, olayda, 2016 ve 2017 hesap dönemlerine ilişkin olarak katma değer vergisi yönünden 7143 sayılı Kanun kapsamında vergi artırımında bulunan ancak ilk iki taksiti süresinde ödediği halde sonraki taksitleri gecikmeli olarak ödeyen ve bu ödemelerini de Kanunun öngördüğü şekilde gerçekleştirmeyen davacının 7143 sayılı Kanun hükümlerinden yaralanma hakkını kaybettiği ve ilgili döneme ilişkin olarak hakkında inceleme yapılabileceği, davacıya fatura düzenleyen Tasfiye Halinde … Elektrik İnşaat Hırdavat ve Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkındaki tespitlerden düzenlediği faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varıldığı ancak davacının uyuşmazlık konusu 2016 yılına ilişkin olarak 7143 sayılı Kanun kapsamında katma değer vergisi yönünden artırılan 8.323,58-TL tutarındaki katma değer vergisinin inceleme raporuna göre tespit edilen ve re’sen tarhiyat olarak önerilen katma değer vergisinin belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği, artırım konusu katma değer vergisinin dikkate alınmaması suretiyle yapılan katma değer vergisi tarhiyatının 8.323,58-TL’lik kısmında hukuka uyarlık, aşan kısmında ise hukuka aykırılık bulunmadığı, somut bir tespit olmadan özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararının, tarhiyatın 8.323,58-TL’yi aşan kısmının kaldırılmasına dair hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf istemi kabul edilerek değinilen hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra tarhiyatın sözü edilen kısmı yönünden dava reddedilmiş, bu tutara isabet eden kısmı ve özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusu ise reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, mal ve hizmet alımında bulunulan mükellefe ödemelerin banka çeki yoluyla yapıldığı, alımlarının gerçek olduğu, 7143 sayılı Kanun kapsamında taksitlerin ilk üçünün süresi içerisinde ödendiği, diğer üç taksidin ise nakit sıkışıklığı nedeniyle kanuni süresinden sonra ödenmemesinin vergi artırım hükümlerinin ihlali anlamına gelmeyeceği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından, davacının söz konusu dönemde kayıtlarına aldığı faturaların sahte olduğu tespit edildiğinden yapılan tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı, taksitlerin tam ve süresinde ödenmediği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI :
Davalı idare tarafından, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu doğrultusunda yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davacı tarafından, 7143 sayılı Kanun kapsamında taksitler ödendiğinden vergi artırım hükümlerinden yararlandırılması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının, 2016 yılı için katma değer vergisi yönünden 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun kapsamında vergi artırımında bulunduğu, artırım hükümlerine göre hesaplanarak taksitlendirilen vergilerin ilk üç taksidinin süresinde ve tam olarak, sonraki 3 taksidin ise süresinden sonra ödediği, eksik ödeme nedeniyle Kanun hükümlerinden yararlanma hakkının kaldırıldığı, 28/01/2020 tarihli yazı ile incelemeye alınması sonucu alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle sözü edilen faturalara konu indirimlerin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca dava konusu tarhiyatın yapıldığı ve özel usulsüzlük cezasının kesildiği anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
7143 sayılı Kanun’un 9.maddesinin 6. fıkrasında, bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisinin süresinde ve tam ödenmesi koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti (peşin ödeme seçeneğinin tercih edilmesi hâlinde ilk taksiti) izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51. maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılacağı, ilk iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkının kaybedileceği, bu hükmün her bir madde ve alacaklı idareler açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanacağı, düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
7143 sayılı Kanun’un yukarıda hükmüne yer verilen 9. maddesinin 6. fıkrası çerçevesinde, vergi artırımı başvurusu üzerine artırım hükümlerine göre hesaplanarak tahakkuk eden ve altı taksitte ödenmesi taahhüt edilen vergiyle ilgili olarak, 1 ila 3. taksidi tam ve süresinde ödeyen davacının, sonraki taksitleri öngörülen ödeme süresinden sonra ödemiş olmasının, borcun tamamının idarece tahsil edilmediğine ilişkin bir ihtilaf da bulunmadığı dikkate alındığında, vergi artırımından yararlanma hakkını kaybettirmeyeceği sonucuna ulaşıldığından yazılı gerekçeyle verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz istemlerinin kabulüne,
2.Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 16/05/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.