Danıştay Kararı 3. Daire 2023/230 E. 2023/1305 K. 11.04.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2023/230 E.  ,  2023/1305 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2023/230
Karar No : 2023/1305

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, kısmen komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediği ve bir kısım alışlarını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle 2017 yılının Şubat, Mart, Haziran ila Aralık dönemleri için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda yer alan saptamalardan, 619.019,19 TL tutarındaki satışları dışında düzenlediği faturaların komisyon karşılığı tanzim edildiği sonucuna varıldığından yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinde, ilk derece mahkemesinin işin esası hakkında verdiği kararlarının hukuka uygun bulunmaması halinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında bölge idare mahkemesince yeniden bir karar verileceği hüküm altına alınmış ise de, davanın konusunun ve işlemin sebep unsurlarının hatalı ve eksik belirlenmesi ve bu suretle kararın dayanağı hukuki sebeplere ilişkin eksik değerlendirme ve gerekçelendirme yapılması, kararda istemin hatalı ve eksik yer alması, davacının isteminden farklı hususlarda ya da eksik hüküm kurulması, istemdeki çelişkilerin giderilmemesi durumlarında, istinaf merciince işin esası hakkında ilk defa bir hüküm kurulması sonucunu doğuracak nitelikte karar verilmesine, dereceli yargılama sisteminin getiriliş amacı göz önüne alındığında olanak bulunmadığı, uyuşmazlığa konu olayda, dava konusu tarhiyatın kısmen komisyon karşılığı sahte fatura düzenlenmesi ve bir kısım mal alışlarının sahte faturalarla belgelendirilmesinden kaynaklandığının anlaşıldığı olayda, istinafa konu Mahkeme kararında tarhiyatın, sadece sahte fatura düzenlenmesinden kaynaklanan kısmı yönünden değerlendirme yapılarak bu kısma ilişkin hüküm kurulduğu, bir kısım mal alışlarının sahte faturalarla belgelendirilmesinden kaynaklanan kısmı hakkında değerlendirme yapılmadığı ve hüküm kurulmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporundaki tespitler doğrultusunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, kısmen komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediği ve bir kısım alışlarını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle 2017 yılının Şubat, Mart, Haziran ila Aralık dönemleri için re’sen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi salınmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanunun 19. maddesiyle değişik 45. maddesinin 2. fıkrasında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu, “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 4. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği, bu halde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği, 5. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye göndereceği, bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararlarının kesin olduğu kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Belirtilen hükümlerin değerlendirilmesinden; ilk derece mahkemesince verilen kararda istinaf aşamasında tespit edilen maddi veya hukuki eksikliklerin bölge idare mahkemesi tarafından tamamlanarak nihai kararın da bölge idare mahkemesi tarafından verileceğinin genel kural olduğu; ancak, mahkemenin ilk inceleme üzerine vermiş olduğu kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunun haklı görüldüğü veya ilk derece mahkemesindeki davaya görevsiz ya da yetkisiz mahkeme tarafından yahut reddedilmiş ya da yasaklanmış hakim tarafından bakılmış olduğu hallerde, bölge idare mahkemesince karar kaldırılmak suretiyle dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmesine kesin olarak karar verileceği yönünde düzenleme getirildiği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, 2577 sayılı Kanunun, istinafın, temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu yolundaki düzenlemesini içeren 45. maddesinin 2. fıkrasının, istinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyaların bölge idare mahkemelerine gönderileceği kuralına dair cümleyle tamamlanması ve fıkrada Kanun’un “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesine herhangi bir atıfta bulunulmamış olması karşısında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olacağı yolundaki kuralın, istinaf dilekçeleri ve bu dilekçeler üzerine Kanunun 48. maddesine göre bölge idare mahkemelerince yapılacak işlemlerle ilgili olarak getirilmiş olduğunun kabulü gerekir. Başka bir ifadeyle, değinilen bu kuralın, Danıştay’ın temyiz incelemesi sonunda verdiği kararlarla ilgili 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin, istinaf incelemesi üzerine verilecek kararlar için de uygulama imkanı getirdiğinden söz edilemez.
Bu durumda, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulması durumunda istinaf başvurusunun reddine; hukuka uygun bulmaması durumunda ise istinaf başvurusunun kabulü ile kararı kaldırarak işin esası hakkında yeniden bir karar verecek olan bölge idare mahkemelerince, istinaf incelemesine konu kararın ilk inceleme üzerine ya da görevsiz ya da yetkisiz mahkeme tarafından yahut reddedilmiş ya da yasaklanmış hakim tarafından bakılmış bir davada verilmiş bir karar olmadığı sürece dosyanın yeniden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilemeyeceği açıktır.
Buna göre, istinaf aşamasında tespit edilen maddi veya hukuki eksikliğin, 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, Vergi Dava Dairesince tamamlanarak istinaf başvurularının ve/veya davanın sonuçlandırılması gerektiğinden, yazılı gerekçeyle verilen Vergi Dava Dairesi kararında yargılama usulüne uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 11/04/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.