Danıştay Kararı 3. Daire 2022/4031 E. 2023/237 K. 09.02.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2022/4031 E.  ,  2023/237 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/4031
Karar No : 2023/237

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Teknoloji Ses ve Görüntü Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararına uyulmaksızın ilk kararda ısrar edilerek verilen ve Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nca temyiz istemi ısrar hükmü yönünden reddedilen …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, takdir komisyonu kararına dayanılarak 2011 yılın Ekim-Aralık dönemi için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Tarh zamanaşımı süresinin dolmasına çok az bir süre kala sırf zamanaşımını kesmek amacıyla yapılan takdire sevk işlemi 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesi kapsamında zamanaşımı süresini durdurmayacağından, 31/12/2016 tarihi itibarıyla zamanaşımına uğrayan vergi ve cezalarda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu tarhiyat kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 26/12/2016 tarihli yazı üzerine 2011 yılı matrahının tespiti için 27/12/2016 tarihinde takdire sevk edilen davacı hakkında düzenlenen …tarih ve …sayılı Vergi Tekniği Raporu dayanak alınarak 26/12/2017 tarihli takdir komisyonu kararı uyarınca tarhiyat yapılmış ise de tarhiyatın esas itibarıyla tanzim edilen rapora dayandığının açık olduğu, matrah takdiri amacı dışında, zamanaşımını durdurma saikiyle takdir komisyonuna başvurulduğundan, ortada bir takdir komisyonu kararının bulunmasının, tarhiyatın söz konusu rapora dayandığı gerçeğini değiştirmeyeceği, buna göre 2011 vergilendirme dönemi için beş yıllık zamanaşımı süresinin sonu olan 31/12/2016 tarihi geçirildikten sonra, 27/12/2017 tarihinde tebliğ edilen vergi ve ceza ihbarnamesiyle duyurulan tarhiyatın bu sebeple zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle istinaf başvurusu reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu done alınarak takdir komisyonu kararı uyarınca salınan vergi ve kesilen cezada hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 26/10/2022 tarih ve E:2022/759, K:2022/1188 sayılı kararıyla Dairemize gönderilen dosya ile ilgili Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Vergi Denetim Kurulu İstanbul Büyük Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığının …tarih ve …tarihli yazısıyla davacının 2011 yılı hesap ve işlemlerini incelemekle görevlendirilen Vergi Müfettiş Yardımcısı …’un …tarih ve …sayılı yazısı üzerine 27/12/2016 tarihinde takdire sevk işleminin gerçekleştiği, davacı hakkında düzenlenen …tarih ve …sayılı Vergi Tekniği Raporu’nun done alındığı 26/12/2017 tarihli takdir komisyonu kararı uyarınca yapılan tarhiyatın 27/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinde re’sen tarhiyat, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlanmıştır. Kanun’un 74. maddesinin (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak, takdir komisyonunun görevleri arasında sayılmış, komisyonunun yetkilerini düzenleyen 75. maddenin 1. fıkrasında ise 72. maddenin 1. fıkrasına göre kurulan takdir komisyonu 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanun’da yazılı inceleme yetkisini haiz olduğu kuralına yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 113. maddesinde zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak ifade edilmiş, 114. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ise vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı, şu kadar ki vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımını durduracağı, duran zamanaşımını mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği, ancak işlemeyen sürenin her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
213 sayılı Kanun’un 30. maddesine göre vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde matrah, takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceğinden, bu durumdaki bir mükellefin vergi incelemesine başlanılmadan önce takdire sevk edilmesine ve düzenlenen raporların takdir komisyonunca done olarak kullanılmasına yasal bir engel bulunmamakla birlikte inceleme başladıktan sonra takdire sevk işleminin zamanaşımı süresini durdurduğundan bahsedilemez.
Bu durumda, davacının 2011 yılı işlemlerinin incelemeye başlanmasından sonra, takdire sevk işleminin zamanaşımı süresini durdurmadığı dikkate alındığında, zamanaşımı süresinin dolmasından sonra tebliğ edilen ihbarname içeriği cezalı verginin zamanaşımına uğradığı görüldüğünden, tarhiyatı kaldıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunu yazılı gerekçeyle reddeden Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 09/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu öngörülmüş; 30. maddesinin birinci fıkrasında, re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanunî ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlandıktan sonra maddenin ikinci fıkrasında ise, sayılan hallerden herhangi birinin bulunması durumunda vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığının kabul edileceği hükme bağlanmış; 31. maddesinin birinci fıkrasında, takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanacağı; 74. maddesinde, takdir komisyonlarının görevleri sayılmış; 75. maddesinin birinci fıkrasında, takdir komisyonunun 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanunda yazılı inceleme yetkisine haiz olduğu belirtilmiş; aynı Kanunun 134. maddesinin birinci fıkrasında da, vergi incelemesinden amacın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırarak, tespit etmek ve sağlamak olduğu açıklanmıştır.
Aynı Kanunun 113. maddesinde zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış, 114. maddesinde ise, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı, şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının, zamanaşımını durduracağı, duran zamanaşımının mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği; ancak işlemeyen sürenin her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan; 213 sayılı Kanunda, haklarında re’sen tarh sebeplerinden biri bulunan mükelleflerin hangi hallerde 135. maddede sayılan incelemeye yetkili olanlar tarafından incelemeye tabi tutulacakları, hangi hallerde matrah takdiri için takdir komisyonuna sevk edilecekleri hususunda herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 2011 yılı kurumlar vergisi ve geçici vergi matrahı belirlenmek üzere 27/12/2016 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, takdir komisyonunca davacı hakkında düzenlenen …tarih ve …sayılı Vergi Tekniği Raporu done alınarak 26/12/2017 tarihli takdir komisyonu kararı ile belirlenen matrah üzerinden uyuşmazlığa konu tarhiyatın yapıldığı ve düzenlenen vergi ve ceza ihbarnamelerinin süresi içinde 27/12/2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda kuralına yer verilen 213 sayılı Kanunun 30. maddesi karşısında, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde matrahın takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceği tartışmasız olup, bu durumdaki bir mükellefin vergi incelemesine başlanmadan önce veya vergi incelemesi devam ederken takdire sevk edilmesine ve düzenlenen inceleme raporlarının takdir komisyonunca veri olarak kullanılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır.
Zamanaşımı süresi içinde takdire sevk edilmekle işlemekte olan zamanaşımı süresinin duracağı hususunun 213 sayılı Yasanın 114. maddesinin gereği olması ve amacı ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırarak, tespit etmek ve sağlamak olan takdir komisyonunun inceleme yapma yetkisinin mevcut olması karşısında, takdire sevk üzerine duran zamanaşımı süresinin sona ermesinden önce 27/12/2017 tarihinde tebliğ edilen ihbarname içeriği vergi ve cezanın zamanaşımına uğradığından söz edilemeyeceğinden, Daire kararına bu gerekçe yönünden katılmıyoruz.