Danıştay Kararı 3. Daire 2022/3932 E. 2023/1637 K. 03.05.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2022/3932 E.  ,  2023/1637 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/3932
Karar No : 2023/1637

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Lojistik ve Servis Hizmetleri Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av.

İSTEMİN KONUSU :Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararına uyulmaksızın ilk kararda ısrar edilerek verilen ve Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nca temyiz istemi ısrar hükmü yönünden reddedilen … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle sevk edildiği takdir komisyonu kararı uyarınca 2010 yılının Nisan ila Aralık dönemleri için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Her türlü araştırma yetkisini haiz takdir komisyonunca, herhangi bir araştırma yapılmadan ve takdirin müstenidatı gösterilmeden soyut ve genel ifadeler kullanılarak takdir edilen matrah üzerinden yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu cezalı vergi kaldırılmıştır.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Katma değer vergisi indirimlerinin reddi yetkisi bulunmayan takdir komisyonuna sevkin zamanaşımını durdurmayacağı dolayısıyla 2016 yılı içerisinde davacıya tebliğ edilen 2010 yılına ait tarhiyatın 31/12/2015 tarihi itibarıyla zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle istinaf başvurusu reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı şirketin kasıtlı olarak imzadan imtina ettiği, halbuki tarhiyat öncesi uzlaşma görüşmeleri neticesinde uzlaşmanın vaki olmadığı tutanağının davacı kurum kanuni temsilcisiyle birlikte imza altına alındığı, davacı zaten borçtan haberdar olduğundan zamanaşımı iddiasının vergi borcundan kaçınma göstergesi olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Usulüne uygun yapılan bir tebligat bulunmadığından tarhiyatın hukuka aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 26/10/2022 tarih ve E:2022/763, K:2022/1189 sayılı kararıyla Dairemize gönderilen dosya ile ilgili Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı hakkında, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle 28/12/2015 tarihinde takdire sevk işleminin gerçekleştiği, takdire done olmak üzere tanzim edilen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunun düzenlendiği, takdir komisyonunun … tarihli kararlarına istinaden re’sen bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin olarak düzenlenen 21/11/2016 tarihli ihbarnamelerin 25/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinde re’sen tarhiyat, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlanmıştır. Kanunun 74. maddesinin (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak, takdir komisyonunun görevleri arasında sayılmış, komisyonunun yetkilerini düzenleyen 75. maddenin 1. fıkrasında ise 72. maddenin 1. fıkrasına göre kurulan takdir komisyonu 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanunda yazılı inceleme yetkisini haiz olduğu kuralına yer verilmiştir.
213 sayılı Kanun’un 113. maddesinde zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış, 114. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ise vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı, şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımını durduracağı, duran zamanaşımını mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği, ancak işlemeyen sürenin her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
213 sayılı Kanun’un 30. maddesine göre vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde matrah, takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceğinden, takdire sevkedildiği tarih itibariyle re’sen takdir nedeninin bulunduğu durumda bir mükellefin vergi incelemesine başlanılmadan önce takdire sevk edilmesine ve düzenlenen raporların takdir komisyonunca done olarak kullanılmasına yasal bir engel bulunmamakla birlikte, olayda, 2010 yılı işlemleri yönünden tarh zamanaşımı süresinin dolmasına (3) gün kala 28/12/2015 tarihinde gerçekleşen takdir komisyonuna sevk ile zamanaşımının durduğu, duran zamanaşımının takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdii edilmesiyle tekrar işlemeye başladığı, 15/11/2016 tarihli Takdir Komisyonu Kararlarının vergi dairesine hangi tarihte tevdii edildiği dosyadan anlaşılamamakta ise de en nihayetinde ihbarnamelerin düzenlendiği 21/11/2016 tarihinde tevdii edildiği kabul edilse dahi takdir komisyonu kararı uyarınca salınan vergi ve kesilen cezaların, tarh zamanaşımı süresinin dolduğu 24/11/2016 tarihine kadar tebliğ edilmesi gerekirken bu tarihten sonra 25/11/2016 tarihinde tebliğ edilmekle zamanaşımına uğradığı sonucuna varıldığından kaldırılması yolundaki, Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunu yazılı gerekçeyle reddeden Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 03/05/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.