Danıştay Kararı 3. Daire 2022/3801 E. 2023/568 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2022/3801 E.  ,  2023/568 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/3801
Karar No : 2023/568

TEMYİZ EDENLER :1- (DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

2- (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularını, Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca yeniden inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, tasfiye edilerek tüzel kişiliği sona eren … Çelik Hasır ve Endüstri Mamülleri İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle sözü edilen faturalara konu indirimlerinin reddi ve önceki dönemden devreden indirilebilecek katma değer vergisi tutarının olmadığı gözetilerek yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca, kanuni temsilci sıfatıyla 2011 yılının Ocak dönemi için re’sen salınan katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezası ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının kanuni temsilcisi olduğu şirketin faturalarını kayıtlarına aldığı … Grup Demir Çelik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … Haddecilik Demir Çelik İnşaat Sanayi İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited şirketi hakkındaki vergi tekniği raporlarında yer alan tespitlerden, düzenledikleri faturaların gerçeği yansıtmadığı sonucuna varıldığından yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, 2011 yılının Ocak dönemi için kesilen ve 2016 yılı içinde kesinleşen vergi ziyaı cezasının tekerrüre esas alınamayacağı, somut saptama olmaksızın özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği gerekçesiyle üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergi yönünden dava reddedilmiş, vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmı ile özel usulsüzlük cezası ise kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu tarhiyatın önceki yıldan devreden indirilebilecek katma değer vergisi yönünden bağlı olduğu 2010 yılının Şubat ila Aralık dönemleri için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla azaltılmasına ilişkin kararın temyizi üzerine Danıştay Üçüncü Dairesinin 09/12/2021 tarih ve E:2018/4008, K:2021/5956 sayılı kararıyla, tarhiyatın … Demir Çelik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınan faturalardan kaynaklanan kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulduğu, diğer mükelleflerden alınan faturalardan kaynaklanan davanın reddine ilişkin kısmının onandığı dolayısıyla bir önceki yıldan devreden indirilebilecek katma değer vergisi tarhiyatında hukuka aykırılık görülmediği, davacının kanuni temsilcisi olduğu şirketin faturalarını kayıtlarına aldığı … Demir Çelik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … Grup Demir Çelik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki vergi tekniği raporlarında yer alan tespitlerin, düzenledikleri faturaların gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığını gösterdiği, 2011 yılının Ocak dönemine ilişkin olup 2016 yılı içinde kesinleşen vergi ziyaı cezasının tekerrüre esas alınamayacağı, alışlarının sahte faturayla belgelendirilmesinin 213 sayılı Kanun’un 353. maddesinin 1. bendinde özel usulsüzlük cezası kesilmesi gereken eylemler arasında gösterilmediği gibi kesilen cezanın maddenin öngörülüş amacına uygun düşmediği gerekçesiyle üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden dava reddedilmiş, vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmı ile özel usulsüzlük cezası ise kaldırılmıştır.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından, sahte olarak düzenlendiği tespit edilen bir belgenin geçerliliğinden söz edilemeyeceği, hiç düzenlenmemiş kabul edileceği, dolayısıyla kesilen özel usulsüzlük cezası ile tekerrür hükümleri gereği artırılarak kesilen vergi ziyaı cezasının hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davacı tarafından, hiçbir gerekçe olmaksızın sadece vergi inceleme raporundaki hususlar baz alınarak karar verildiği, belgesiz alım ve satıma dair hiçbir somut tespit veya belgenin bulunmadığı, tanzim edilen vergi inceleme raporunun sadece yoruma ve varsayıma dayalı olduğu, fatura içeriği emtiaların faaliyetlerinde kullanıldığı, bedellerinin banka kanalıyla ödendiği, bu hususun vergi inceleme elemanı tarafından da kabul edildiği, öte yandan düzenlenen irsaliyelerde nakliyenin yapıldığı araçların plaka numaralarının da yer aldığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)- KARŞI OY:

2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde, sahte belge “gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge” olarak tanımlanmaktadır.
Davacı adına, tasfiye edilerek tüzel kişiliği sona eren şirketin alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle sözü edilen faturalara konu indirimlerinin reddi ve önceki dönemden devreden indirilebilecek katma değer vergisi tutarının olmadığı gözetilerek yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca, kanuni temsilcisi sıfatıyla yapılan tarhiyat ile tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen vergi ziyaı cezası ve özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemleri hakkında, faturaların temin edildiği mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarındaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla karara bu yönden katılmıyorum.