Danıştay Kararı 3. Daire 2022/3746 E. 2023/132 K. 07.02.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2022/3746 E.  ,  2023/132 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/3746
Karar No : 2023/132

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararına uyulmaksızın ilk kararda ısrar edilerek verilen ve Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nca temyiz istemi ısrar hükmü yönünden reddedilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının banka hesabına, ortağı olduğu … Eğlence Merkezi Turizm İnşaat Nakliyat Tekstil Ticaret Limited Şirketi’nin vergi borçları nedeniyle uygulanan haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Mahkemelerince verilen ara kararları üzerine dosyaya sunulan belgelerden, dava konusu haczin dayanağı ödeme emirleri içeriği vergi borçlarına ilişkin ihbarnamelerin, asıl borçlu şirketin bilinen adresinde tebliğe çalışıldığı, tebliğ alındısının “teslim alan” kısmında herhangi bir isim ve imza bulunmadığı ve “iade” yazılmak suretiyle iade edildiği, söz konusu ihbarnamelerin ikinci kez şirket adresine tebliği denenmeden doğrudan şirket ortaklarının ikamet adreslerine tebliğe çıkarıldığı, 213 sayılı Kanunun 102. maddesine uygun olarak düzenlenmiş bir tebliğ alındısıyla ortaya konulması gerektiği halde, asıl amme borçlusu şirketin adresinde tebliğ yapılamadığı hususu usulüne uygun biçimde ortaya konulmadan, şirket ortaklarının ikametgah adresinde yapılan tebliğ usulsüz olduğu gibi şirket hakkındaki takibin usulüne uygun şekilde kesinleştirildiğinden bahsedilemeyeceği, dava konusu haczin dayanağı amme alacağının doğduğu 2004 yılını takip eden yılın başından başlayarak 31/12/2009 tarihine kadar kanuna uygun şekilde tarh ve tebliğ edilemediği anlaşıldığından, zamanaşımına uğramış amme alacakları için davacının banka hesabına uygulanan hacizde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle haciz kaldırılmıştır.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu haczin dayanağı ödeme emirlerinin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 18/05/2022 tarih ve E:2020/1623, K:2022/594 sayılı kararıyla Dairemize gönderilen dosya ile ilgili Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının banka hesabına, ortağı olduğu şirketin 2004 yılının muhtelif dönemlerine ait vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 2009 yılına ait özel usulsüzlük cezası içerikli vergi borçları nedeniyle haciz konulmuştur.
Asıl borçlu şirket adına düzenlenmiş olan haczin dayanağı vergi borçlarını içeren vergi ceza ihbarnameleri, bir diğer şirket ortağının ikametgah adresinde üçüncü şahsa tebliğ edilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 113. maddesinde zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak ifade edilmiş, 114. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ise vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların, adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak tebliğ edileceği, şu kadar ki ilgilinin kabul etmesi şartiyle tebliğin daire veya komisyonda yapılmasının mümkün olduğu kurala bağlanmıştır.
“Tebliğ yapılacak kimseler” başlıklı 94. maddenin 1.fıkrasında, tebliğin, mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı; ikinci fıkrasında, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine; tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde idare edenlere veya temsilcilerine yapılacağı, tüzel kişilerin müteaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının yeterli olacağı, 2365 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle eklenen 3. fıkrasında ise kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde tebliğin, ikametgah adresinde bulunanlardan veya iş yerlerindeki memur ya da müstahdemlerden birine yapılacağı düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Tebliğ, hukuki bir işlemden ilgili kimsenin haber almasını sağlamak için, yetkili makamın kanuni şekilde yazı veya ilan ile yapacağı belgelendirme işlemi olup amaç, ilgilinin yasal haklarını kullanabilmesine imkan tanımaktır. Bu nedenle, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 2365 sayılı Kanun’la 3. fıkra eklenmeden önceki 94.madde düzenlemesinde, sadece dava açabilecek kişiler, adına tebligat yapılacak kişiler kapsamında sayılmıştır. Değişiklik öncesi 94. madde hükmü genel bir düzenleme gibi görünmekle beraber, muhatabın kendisine ya da onun adına dava açma konusunda yetkili ve görevli kimselere yer veren birinci fıkra hükmünün gerçek kişilere yönelik olduğu; ikinci fıkranın ise tüzel kişiler adına dava açabilecek dolayısıyla tebligat yapılabilecek kimseleri düzenlediği anlaşılmaktadır.
Kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde, tebliğin kimlere yapılacağı, 2365 sayılı Kanun’la eklenen 3.fıkrada belirlenmiştir. Düzenleme; muhatabın bulunmaması halinde, ikametgah adresinde bulunanlara veya işyerinde bulunan memur ve müstahdemlere tebligat yapılacağı ancak, tebligat yapılacak kişinin on sekiz yaşından büyük görünmesi ve açık bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerektiği şeklindedir. Madde; aile fertlerine tebliğ yapılması halinde, tebliğ muhatabının haberdar olma ihtimalinin, ilanen tebligata göre daha fazla olacağı gerekçesine dayandırılmış, Bütçe Plan Komisyonunda maddeye “veya işyerinde memur ya da müstahdemlerinden birine yapılır.” ifadesi eklenmiş, böylece fıkra hem gerçek hem de tüzel kişiler için uygulanır duruma gelmiştir.
“İkamet adresinde yapılacak tebliğ” ifadesi, 1.fıkranın da işaret ettiği gerçek kişilere tebligat yapılamaması halini düzenlemektedir. Tüzel kişiler yönünden ise “işyerinde”, “tebliğ yapılacak kimsenin bulunmaması”, “memur veya müstahdem” kriterlerinin esas alınması gerekmekte olup, düzenlemeden; tüzel kişilerle ilgili tebliğin, tüzel kişilerin temsilcilerinin ikamet adreslerinde yapılabileceği gibi bir sonuç çıkarılması mümkün değildir.
Buna göre tüzel kişilerde asıl muhatap, yasal temsilcilerdir. Bu temsilciler mutad iş saatlerinde “işyerinde” bulunamadıkları veya tebligatı bizzat alamayacak durumda oldukları takdirde “orada hazır bulunan” “memur veya müstahdemlere” tebliğ yapılması, bu şekilde işyerinde tebligat mümkün olmaması halinde ilan yoluyla tebliğ yoluna gidilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, şirket adına düzenlenen ihbarnamelerin şirket ortağının ikamet adresinde tebliğ edilmesinin hukuka uygunluğu Mahkemece şirkete tebliğ yapılamadığı hususunun 213 sayılı Kanunun 102. maddesine uygun olarak düzenlenmiş bir tebliğ alındısıyla ortaya konulması şartına bağlanmışsa da bu şart sağlansa bile şirket ortağının ikametgah adresinde yapılan tebliğin 213 sayılı Kanun’un 94. maddesindeki usule uygun olduğundan söz edilemeyeceği dikkate alındığında, dava konusu haczin dayanağı amme alacaklarının tarh zamanaşımını süresi içinde kanuna uygun şekilde tarh ve tebliğ edilemediği anlaşıldığından, zamanaşımına uğramış amme alacakları için davacının banka hesabına uygulanan hacizde hukuka uygunluk bulunmadığından yazılı gerekçeyle verilen Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 07/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.