Danıştay Kararı 3. Daire 2022/3554 E. 2023/88 K. 26.01.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2022/3554 E.  ,  2023/88 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/3554
Karar No : 2023/88

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporunun done alındığı takdir komisyonu kararına dayanılarak 2010 yılının Ocak ila Aralık dönemleri için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının, 2010 yılı hesaplarının Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının 28/09/2016 tarihli yazısı ile incelenmesi istenilerek matrah takdiri için 25/12/2015 tarihinde takdire sevk edildiği ve … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu takdire done alınmak suretiyle takdir komisyonunca adına dava konusu tarhiyatın yapıldığı olayda, davalı idarece zaman aşımı süresinin dolmasına çok az bir süre kala 25/12/2015 tarihinde takdire sevk edilmek suretiyle zaman aşımı süresini durdurma yoluna gidildiği, sırf zaman aşımını durdurmak amacıyla takdire sevk işlemi, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 114. maddesinde belirtilen zaman aşımı süresini durdurmayacağından, en son 31/12/2015 tarihine kadar tarh ve tebliğ edilmesi gerekirken bu süre geçirildikten sonra 20/12/2016 tarihinde tebliğ edilen cezalı vergide hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle vergi ve ceza kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler, bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığını ortaya koyduğundan dava konusu tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Zaman aşımını kesmek amacıyla takdir komisyonuna sevk edildiği, herhangi bir inceleme araştırma yapılmadan dava konusu tarhiyatın yapıldığı, alacağın zaman aşımına uğradığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ:Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı adına, bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki tespitleri içeren … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunun done alındığı takdir komisyonu kararı uyarınca 2010 yılının Ocak ila Aralık dönemleri için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisini içeren 19/12/2016 tarihli ihbarnamelerin 20/12/2016 tarihinde muhtara bırakılmak suretiyle tebliği üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinde resen tarhiyat, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlanmıştır. Kanunun 74. maddesinin (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak, takdir komisyonunun görevleri arasında sayılmış, komisyonunun yetkilerini düzenleyen 75. maddenin 1. fıkrasında ise 72. maddenin 1. fıkrasına göre kurulan takdir komisyonu 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanunda yazılı inceleme yetkisini haiz olduğu kuralına yer verilmiştir.
213 sayılı Kanun’un 113. maddesinde zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış, 114. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ise vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı, şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımını durduracağı, duran zamanaşımını mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği, ancak işlemeyen sürenin her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacı adına düzenlenen ihbarname Tebligat Kanunu hükümleri çerçevesinde tebliğ edilmeye çalışılmış ise de 213 sayılı Kanun’da, vergilendirme ile ilgili hüküm ifade eden bilimum vesikalar ve yazıların hangi esaslara göre tebliğ edileceği belirlenmiş olup vergilendirme ile ilgili hüküm ifade eden vesika ve yazıların tebliğinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri değil, 213 sayılı Vergi Usul Kanununu hükümleri uygulanacağı açıktır.
Davacının dönem matrahının takdiri için zamanaşımı süresinin dolmasına (6) gün kala 25/12/2015 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilmesiyle duran zamanaşımının takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdii edilmesiyle tekrar işlemeye başladığı, tevdii tarihinin en geç ihbarnamenin düzenlendiği 19/12/2016 tarihi kabul edildiği durumda dava konusu vergi ve cezalara ilişkin ihbarnamelerin, Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun biçimde en geç 25/12/2016 tarihinde tebliğ edilmesi gerekirken, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca ilgili mahalle muhtarına bırakılmak suretiyle 20/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında, davanın konusunu oluşturan vergi ve cezaların usulsüz tebliğ nedeniyle zamanaşımına uğradığı uyuşmazlıkta davayı reddeden Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 26/01/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.