Danıştay Kararı 3. Daire 2022/3320 E. 2023/261 K. 13.02.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2022/3320 E.  ,  2023/261 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/3320
Karar No : 2023/261

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … İhtisas Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av…
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İç ve Dış Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, finansal kiralama yolu ile edinilerek aktife kaydedilen tabloların ihraç edilmesi üzerine bu tablolarla ilgili olarak kira ödemelerinde yüklenilen katma değer vergisinin iadesi talebiyle yapılan başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile yüklenilen katma değer vergisinin taraflarına iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Finansal kiralama sözleşmesi süresince kiralayan şirkete ait olan malın mülkiyetinin kiralama süresinin bitiminde davacıya geçtiği görülmüş olup finansal kiralama sözleşmesine konu malın davacı tarafından satın alınmasından önce ödenen kira bedellerine ilişkin olarak hesaplanan katma değer vergisi, ihracat istisnası kapsamında yüklenilen vergi olmadığından, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
Finansman tekniği olan ve sabit varlıkların kiralanarak edinilmesini sağlayan finansal kiralamanın, belirli özellikleri ile adi kiralamadan ayrıldığı, finansal kiralamaya konu varlığın bedeliyle ilgili taksitlerin, her ay veya belli dönemlerde doğan ve ödenen borçlar olmayıp, bütün olarak doğan ve taksitler halinde ödenmesi kararlaştırılan tek bir borcun parçasını oluşturduğu, sözleşmede finansal kiralamaya konu malın kiracıya teslimi öngörülmüşse finansal kiralama bedelinin malın satın alma bedelini de içerdiği, finansal kiralama sözleşmesi kapsamında yapılan taksitli ödemelerin iktisadi kıymetin satın alma bedeline dahil edilmesi ve taksit ödemelerine isabet eden katma değer vergisinin de satın alma bedeli içerisinde değerlendirilmesi gerektiğinden; dolayısıyla davacının, finansal kiralama yoluyla temin ederek mülkiyetini satın aldığı tablolara ilişkin olarak, kira ödemeleri ve satın alma bedeli üzerinden yüklendiği katma değer vergilerinin söz konusu tabloların ihracı nedeniyle iadesi mümkünken, iade istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle Vergi Mahkemesinin dava konusu işlemin iptali istemi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra işlem iptal edilmiştir.

İadesi istenilen vergilerin ihracat istisnası kapsamında yüklenilmediğinden bahisle işlem tesis edildiğinden bu işlem üzerine açılan davada sadece yüklenilen vergilerin iadeye esas nitelikte olup olmadığının hukuka uygunluğunun denetlenebileceği, idare yerine geçilerek, idari işlem tesisi mahiyetinde karar verilmesinin mümkün bulunmadığı, Dairelerinin kararı doğrultusunda, davacının hak kazandığı iade tutarı tespit edilerek sonucuna göre iade işlemlerinin gerçekleştirileceği açık olmakla birlikte, davacının iade isteminin işbu davada incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı gerekçesiyle kararın iade istemine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf istemi reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İhracata konu mal için satın alınmadan önce ödenen kira bedellerinin yüklenilen vergi sayılamayacağından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Finansal kiralamaya konu mal için ödenen kira bedellerinin satın alma bedeline dahil olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri sözü edilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Vergi Dava Dairesi kararının temyize konu hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 13/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.