Danıştay Kararı 3. Daire 2022/2981 E. 2022/5816 K. 29.12.2022 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2022/2981 E.  ,  2022/5816 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/2981
Karar No : 2022/5816

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Vergi Mahkemesinin .. tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, ortağı olduğu … Hafriyat Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2017 ve 2018 yıllarına ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden oluşan kamu alacağının güvence altına alınması amacıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 13. maddesinin 1. bendi uyarınca mal varlığına uygulanan ihtiyati haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Hafriyat Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında başlatılan vergi incelemesi aşamasında, şirketin 2017 ve 2018 hesap dönemlerinde 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununa muhalefet kapsamında akaryakıt teslim bilgilerini manipüle ettiğinin tespit edildiğinden bahisle ilk hesaplamalara göre iç yüzde hesabı ile %18 oranı üzerinden hesaplanan 2017 yılı için 2.390.080,42-TL ve 2018 yılı için 320.628,12-TL katma değer vergisi ve bu vergiler üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının asıl amme borçlusu şirket nezdinde ihtiyaten tahakkuk ettirildiği, ilgili yıllar için hesaplanan 556.460,09-TL gecikme faizi de dâhil olmak üzere toplam 3.267.168,64-TL borç için asıl amme borçlusu şirketin ortağı olan davacının malvarlığı üzerinde uygulanan ihtiyati haczin davacıya aşırı külfet yüklediği ve mülkiyet hakkına orantısız müdahale niteliği taşıdığı gerekçesiyle dava konusu ihtiyati haciz kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 6183 sayılı Kanun’un 3. maddesinde “amme borçlusu veya borçlu” teriminin, amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi şahısları ve bunların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı şahıs ve kurumlar temsilcilerini ifade edeceğinin belirtildiği, anılan hükümde sınırlı olarak sayılanların kamu borçlusu veya borçlu sıfatını haiz olduğundan koşulların gerçekleşmesi durumunda, bunlar adına ihtiyati haciz işlemi tesis edilebileceği, ancak, sayılanlar arasında limited şirket ortaklarına yer verilmediğinden, dolayısıyla limited şirket ortakları “kamu borçlusu veya borçlu” tanımında yer almadığından, ortaklar adına bu sıfatlarından hareketle ihtiyati haciz işlemi tesis edilmesi anılan hükümlere uygun düşmediği, dava konusu olayda da, davacı, hakkında ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz işlemleri tesis edilen limited şirketin yalnızca ortağı olup, bu sıfat kendisine “kamu borçlusu veya borçlu” sıfatını kazandırmadığından, dava konusu ihtiyati hacizde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusu reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu … Hafriyat Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin herhangi bir gayrimenkulünün bulunmadığı, banka hesaplarında bulunan 11.416,32-TL’nin ihtiyati haciz uygulanan miktarı karşılamadığı, anılan şirketin ortağı olan davacının çeşitli banka hesaplarında 3.153,79-TL tutarında para tespit edildiği, amme alacağının salahiyeti bakımından 6183 sayılı Kanun hükümleri gereği tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı hakkında, ortağı olduğu … Hafriyat Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2017 ve 2018 yılı işlemlerinin incelenmesi sırasında ilk hesaplamalara göre önerilen cezalı vergilerin güvence altına alınması amacıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 13. maddesinin 1. bendi gereğince alınan ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 9. maddesinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat isteneceği, aynı kanunun 13. maddesinin 1. bendinde, 9. madde gereğince teminat istenmesini mucip haller mevcut ise hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla, haczin ne suretle yapılacağına dair olan hükümlere göre derhal ihtiyati haciz tatbik olunacağı hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinde de; tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin yerine getirilmemesi yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6183 sayılı Kanun’un “Amme Alacaklarının Korunması” başlıklı ikinci bölümünde yer alan teminat isteme, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk işlemleri, icrai muamelelere başlamadan önce tahsile konu kamu alacağının tehlikeye girmesini engellemeye yönelik işlemlerdir. Kamu alacağının cebren tahsil ve takibiyle ilgili olmayıp korunmasına yönelik bu işlemlerin asıl muhatabı ise kamu alacağının gerçek borçlusu, diğer bir ifade ile verginin mükellefi veya sorumlularıdır.
Bu nedenle, esas kamu borçlusu olmayan tüzel kişiliğin kanuni temsilcileri adına teminat isteme, ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz gibi kamu alacağının korunmasına yönelik tedbirlerin uygulanması söz konusu olmayacaktır.
Tüzel kişilerin kanuni temsilcilerinin ve ortaklarının ancak kesinleşen ve tüzel kişiliğin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu borçlarından dolayı sorumlu tutulabilecekleri ve haklarında şirket borçlarıyla ilgili olarak ancak bu aşamada ihtiyati haciz gibi kamu alacağının korunmasına ilişkin bir işlemin uygulanabileceği dikkate alındığında, davacı hakkında, ortağı olduğu şirket tüzel kişiliğinin vergi borçları nedeniyle alınan ihtiyati haciz kararında hukuka uygunluk görülmediğinden yazılı gerekçeyle ihtiyati haczi kaldıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf isteminin reddinde sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 29/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.