Danıştay Kararı 3. Daire 2022/2761 E. 2023/1378 K. 12.04.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2022/2761 E.  ,  2023/1378 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/2761
Karar No : 2023/1378

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) …
VEKİLİ: Av. …
2- (DAVALI) … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Züccaciye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınamayan 2015 ila 2017 yıllarının muhtelif dönemlerine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası, özel usulsüzlük cezası ve gecikme faizinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emri içeriği borçların, davacının şirketteki kanuni temsilcilik görevi sona erdikten sonraki tarihlerde şirketi devralarak tek ortağı ve kanuni temsilcisi olan kişi tarafından, önceki dönemlere ilişkin olarak düzeltme beyannameleri verilmesinden ve defter ve belgelerin ibraz edilmemesinden kaynaklandığı, ortada davacının yerine getirmediği bir vergisel ödev bulunmadığından sözü edilen kamu alacağından sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle ödeme emri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emrinin müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlendiği ancak davacının hangi sıfatla takip edildiği ve kanuni dayanağı gösterilmediğinden, bu haliyle uyuşmazlık konusu ödeme emrinden, sorumluluğun kapsamı ve dayanağı anlaşılamamakta olup bu hususta tereddüte düşüldüğünden, ödeme emrine itiraz yolunu düzenleyen 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinin öngörülüş amacına uygun düşmeyen ödeme emrinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle istinaf istemi reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, üçüncü kişinin fiilerinden sorumlu tutulamayacakları ileri sürülerek kararın gerekçesinin değiştirilmesi istenilmektedir.
Davalı idare tarafından, asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacağı için davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kabulü, davalı idarenin temyiz isteminin ise bu nedenle reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Adına, asıl borçlu şirketin vergi borçlarının tamamı için ödeme emri düzenlenen davacı, 31/04/2014 tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanla kurulan asıl borçlu şirkette kanuni temsilcilik ve %1 paylı şirket ortaklığı sıfatını kazanmış, 07/06/2017 tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan 25/01/2017 tarihli şirket genel kurul kararıyla da kanuni temsilcilik görevi ve şirketteki ortaklığı sona ermiştir.
Mükellefiyeti 31/07/2018 tarihinde re’sen terk ettirilen şirketin, davacının ortaklıktan ayrılmasından sonraki bir tarihte kanuni temsilcisi olan kişinin ikametgah adresine 2015 ila 2018 yıllarına ait yasal defter ve belgelerin ibraz yazısı gönderildiği ancak ibraz edilmediği, 2015 ila 2017 yıllarına ilişkin olarak 08/12/2017, 02/02/2018 ve 15/02/2018 tarihli yeminli mali müşavir raporlarıyla geriye dönük sahte fatura düzenlenerek, düzeltme beyannameleri ve formları verilerek uluslararası taşımacılık istisnası kapsamında yapılan teslimler sebebiyle yüklenilip indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin iadesinin talep edildiği, bu konuyla ilgili olarak davacı da dahil 2015 ila 2017 yıllarında ortak olan kişilerin alınan ifadelerinde; ilgili dönemde uluslararası taşımacılık faaliyetinde bulunulmadığı, buna ilişkin katma değer vergisi tasdik raporunu düzenleyen kişiyi ve düzeltme beyannamelerini veren kişiyi de tanımadıkları yönünde beyanda bulundukları tespitlerini içeren vergi tekniği raporu esas alınarak şirket hakkında 2015 ila 2017 yıllarına ilişkin olarak düzenlenen vergi inceleme raporlarına dayanılarak defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi ve alınan katma değer vergisi iadelerinin haksız olması nedeniyle tarhiyat yapılmış, şirket adına ödeme emri düzenlenmiş ve şirketten tahsil edilmeyeceğinden bahisle sözü edilen kamu alacağının tahsili için davacı adına dava konusu ödeme emrinin düzenlenmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi veya buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının şirketteki kanuni temsilcilik görevi sona erdikten sonra, şirketin geriye dönük fatura düzenlemesi, düzeltme beyannamesi ve formlarıyla geriye dönük olarak kayıtların değiştirilmesiyle haksız katma değer vergisi iadesi alınması ve bu eylemlerin devamı niteliğinde olan defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi sebebiyle katma değer vergisi indirimlerinin reddedilmesi sonucu ortaya çıkan kamu alacağından, kendisine atfedilecek bir kusur bulunmadığından yazılı gerekçeyle verilen Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiş, davalı idarenin temyiz isteminin ise bu nedenle reddi gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı temyiz isteminin kabulüne,
2. Vergi Dava Dairesi kararının belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Davalı idare temyiz isteminin ise reddine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 12/04/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.