Danıştay Kararı 3. Daire 2022/2586 E. 2023/698 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2022/2586 E.  ,  2023/698 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/2586
Karar No : 2023/698

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU :Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararına uyulmaksızın ilk kararda ısrar edilerek verilen ve Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nca temyiz istemi ısrar hükmü yönünden reddedilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, iş akdinin ikale sözleşmesiyle sona erdirilmesi üzerine çalıştığı şirket tarafından kendisine ödenen 564.935,57-TL üzerinden işverence tevkif edilerek ödenen gelir (stopaj) vergisinin iadesi talebiyle yapılan düzeltme yoluyla şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ile söz konusu verginin, kesintinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İkale sözleşmesi kapsamında 14 aylık maaş karşılığı ödenen miktarın, iş akdinin fesih edilmesi nedeniyle işsiz kalan davacıya, karşılıklı anlaşmaya bağlı olarak yasal zorunluluk olmadan ve işsizlik sebebiyle yardım amacı taşıdığı, işine son verilen çalışana fiili hizmetinin karşılığı verilen paranın ücret niteliğinde olmadığı anlaşıldığından, gelir vergisine tabi olmayan ödeme üzerinden yapılan gelir (stopaj) vergisi tevkifatında hukuka uyarlık bulunmadığı, ikale sözleşmesi kapsamında bulunmayan, yani, 14 aylık maaş karşılığı olmayan ödemelere ilişkin talebin reddinde ise hukuka aykırılık görülmediği, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı karşılamakla yükümlü olduğunu düzenleyen Anayasanın 125/7. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin mülkiyet hakkının ihlaline ilişkin kararları uyarınca fazladan tahsil edilen verginin, vergi dairesine ödendiği tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin 14 aylık maaş karşılığı ödenen ikale bedeli üzerinden fazladan tahsil edilen vergi yönünden iptal edilmiş, tahsil edilen tutarın tahsil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte aidesine hükmedilmiş, diğer kısımlar yönünden ise dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Ücret veya farklı ad altında ödenip ücret niteliği taşıyan ödemelerin gelir vergisi tevkifatına tabi olduğu, buna karşılık ölüm, sakatlık hastalık ve işsizlik sebepleriyle (işe başlatmama tazminatı dahil) verilen tazminat ve yapılan yardımların gelir vergisinden istisna edildiği, dava konusu olayda 14 aylık maaş karşılığı ikale bedeli ödemesinin, iş akdinin feshedilmesi nedeniyle işsiz kalan davacıya, karşılıklı anlaşmaya bağlı olarak yasal zorunluluk olmadan ve işsizlik sebebiyle yardım amaçlı yapıldığı dikkate alındığında, 193 sayılı Kanunu’un 25. maddesi uyarınca vergiden istisna olduğu, bu durumda gelir vergisine tabi olmayan söz konusu ödeme üzerinden yapılan gelir (stopaj) vergisi kesintisi yönünden vergilendirmede hataya düşüldüğü ve bu nedenle haksız tevkifatın ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusu reddedilmiştir

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Yapılan ödemenin ek ödeme kapsamında olduğu, işçilik alacakları olarak değerlendirilmesi gerektiği, Gelir Vergisi Kanununa göre ücret niteliğiyle vergilendirilmesi gerektiği, belirlenen ölçüde gelir vergisinden istisna edildiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61. maddesinde ücretin işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilen menfaatler olduğunun belirtilerek aynı maddenin ikinci fıkrasında ücretin, ödenek, tazminat, mali sorumluluk tazminatı, tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının ücret niteliğini değiştirmeyeceği hükmüne yer verilmiştir.
Mevzuat hükmünün değerlendirilmesinden, davacının iş akdinin ikale sözleşmesi ile karşılıklı olarak sona erdirilmesi üzerine davacının 14 (on dört) aylık maaşına karşılık gelen ek ödeme ve prim adı altında yapılan ödemelerin ücret niteliği taşıdığı sonucuna varıldığından yapılan gelir(stopaj) vergisi kesintisinin hukuka uygun olduğundan, temyiz isteminin kabulüyle Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.