Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2022/2580 E. , 2022/5712 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/2580
Karar No : 2022/5712
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Metal Dış Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararına uyulmaksızın ilk kararda ısrar edilerek verilen ve Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nca temyiz istemi ısrar hükmü yönünden reddedilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, bir kısım alımlarını sahte faturalarla belgelendirdiği yolundaki saptamaları içeren vergi tekniği raporunun done alındığı takdir komisyonu kararına dayanılarak 2010 yılının Ağustos ve Ekim ila Aralık dönemleri için re’sen salınan katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uyarınca artılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu tarhiyatın dayanağı olan takdir komisyonu kararına esas alınan vergi tekniği raporunun davacıya tebliğ edilmemesinin esasa etkili şekil hatası olduğu ve davacının savunma hakkını kısıtladığı gerekçesiyle cezalı vergi kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Katma değer vergisi indirim reddi yetkisi bulunmayan takdir komisyonuna sevkin zaman aşımını durdurması mümkün bulunmadığından, 2016 yılında davacıya tebliğ edilen 2010 yılına ilişkin vergi ve cezaların 31/12/2015 tarihi itibarıyla zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle istinaf başvurusu reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davacının bir kısım alımlarını sahte faturayla belgelendirdiğinin hakkında düzenlenen vergi tekniği raporuyla ortaya konulduğu, takdire sevkle zaman aşımının durduğu, tarhiyat kalan sürede tebliğ edildiğinden olayda tarh zaman aşımının bulunmadığı, takdir komisyonu kararları uyarınca salınan vergi ve cezaların hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 18/05/2022 tarih ve E:2022/220, K:2022/556 sayılı kararıyla Dairemize gönderilen dosya ile ilgili Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının, sahte fatura kullandığından bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinin ikinci fıkrasının 6. bendi gereğince ilgili dönemlere ilişkin matrah takdiri için 16/11/2015 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunu done alan takdir komisyonu kararları uyarınca tarhiyat yapıldığı ve vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümleri uyarınca artırıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinde, re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış, maddenin vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığı halleri düzenleyen bentleri arasında sayılan tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması hali re’sen tarh sebebi olarak öngörülmüştür.
Aynı Kanun’un 31. maddesinde, takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanılacağı belirtilmiş, 74. maddesinin (a) fıkrasının 1. bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak; 2’inci bendinde ise vergi kanunlarında yazılı fiat, ücret veya sair matrah ve kıymetleri takdir etmek komisyonun görevleri olarak belirlenmiş, 75. maddesinde de, takdir komisyonlarının 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu konunda yazılı inceleme yetkisine haiz oldukları düzenlenmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde, ticari faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu, 20. maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinin karşılığını teşkil eden bedelin katma değer vergisi matrahını oluşturduğu kurala bağlanmış, aynı Yasanın 29. maddesinde, mükelleflerin, vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak, düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, 34. maddesinin 1. bendinde ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği kabul edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yükümlülerin 3065 sayılı Yasa’nın 29. maddesinde öngörülen vergi indirimini yapabilmeleri için vergisi indirim konusu yapılabilecek işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması ve kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri belgeler üzerinde gösterilen katma değer vergisinin gerçekten ödenmiş olması gerekmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. ve 34. maddelerinde düzenlenen katma değer vergisi indiriminden yararlanma şartlarının yerine getirilmediği hususunun tespit edilmesi halinde vergi dairesince mükellefin katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle hakkında tarhiyat yapılabilecektir. Vergi inceleme raporuyla yapılması gerektiği yolunda herhangi bir yasal zorunluluk bulunmadığından, inceleme yetkisine haiz takdir komisyonlarınca da gerçek bir emtia teslimine veya hizmet ifasına dayanmayan faturaları kayıtlarına alan mükellefler hakkında söz konusu faturalarda yer alan katma değer vergisinin reddi suretiyle vergilendirme yapılabilecektir.
Davacının hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporu bulunan mükelleflerce düzenlenen faturaları kayıtlarına intikal ettirdiğinin tespit edildiği ve bu nedenle 213 sayılı Yasa’nın 30. maddesinin ikinci fıkrasının 6. bendi uyarınca re’sen tarh sebebinin bulunduğu olayda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, faturaları maliyet kayıtlarında muhasebeleştirilen mükellefler hakkında düzenlenen raporlar getirtilerek, faturaların sahte olup olmadığı, indirimi reddedilen vergilerin doğruluğu hususlarının araştırılarak ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmesi gerektiğinden yazılı gerekçeyle tarhiyatı kaldıran Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 26/12/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.