Danıştay Kararı 3. Daire 2022/2447 E. 2023/1653 K. 03.05.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2022/2447 E.  ,  2023/1653 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/2447
Karar No : 2023/1653

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : (İflas Nedeniyle) Tasfiye Halinde … Tavukçuluk Üretim Gıda Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idare tarafından yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirketin 2015 yılından devreden zararı olmamasına karşın 2016 ila 2018 yıllarına ait kurumlar vergisi beyannamelerinde sözü edilen zararın sehven düşüldüğünden bahisle verdiği düzeltme beyannameleri üzerine adına söz konusu yıllar için kesilen vergi ziyaı cezası ve pişmanlıkla verilen Nisan-Haziran 2019 dönemine ait geçici vergi ile Ağustos 2019 dönemine ait gelir (stopaj) vergisi beyannamesine dayanılarak kesilen vergi ziyaı cezası ile gümrük beyannamesinin iptal edilmesi nedeniyle adına Nisan 2018 dönemi için re’sen salınan vergi ve tekerrür hükümleri uyarınca artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezası ile onbeş içerisinde idareye bilgi verilmemesi sebebiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davacı şirketin iflasının açıldığı, dava konusu vergi ve cezalara ilişkin ihbarnamelerin, 25/08/2019, 26/10/2019, 10/11/2019 ve 24/12/2019 tarihinde e-tebligat yoluyla tebliğ edildiğinin anlaşıldığı olayda, şirketin iflasının açıldığı tarihten önceki yetkilisi … isimli şahsa ve elektronik posta adresine bilgilendirme mesajı ve elektronik postası gönderildiği, iflasın açılmasıyla şirketi temsil ve ilzama yetkili olan iflas idaresine herhangi bir tebligat yapılmadığından dolayısıyla usulsüz tebliğin öğrenildiği tarihte tebliğin gerçekleşmiş sayılacağından söz konusu vergi ve cezalardan haberdar olunduğu belirtilen …. tarihi dikkate alındığında, … tarihinde açılan davanın süresinde olduğunun kabulü gerektiği, Mahkemelerince verilen ara kararı üzerine dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, uyuşmazlık konusu düzeltme beyannameleri ve pişmanlıkla verilen beyannamelerinin, şirketin iflasının açıldığı 26/04/2019 tarihinden sonra Serbest Muhasebeci Mali Müşavir … tarafından verildiği, bu şahsın şirket adına öteden beri beyanname verme ve diğer işlemleri yerine getirdiğinin belirtildiği, öte yandan, davacı şirketin iflasına karar verilmesi sonrasında …. İcra Müdürlüğü … İflas Dosyasında …’un şirkete kayyum olarak görevlendirilmesine karar verildiği ve adı geçen şahsın iflas tarihinden sonraki dönemlere ilişkin katma değer vergisi işlemlerini yapması için yetkilendirildiği hususunun belirtildiği, aynı zamanda … tarafından … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne verilen … tarih ve … kayıt numaralı dilekçe ile ”E-Beyanname şifresi için öteden beri yetkilendirilen kişi ve kişilerin yetkilerinin sonlandırılarak 2004 sayılı İcra İflas Kanunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri ile Malatya … Asliye Hukuk Mahkemesi ve İcra Müdürlüğü kararlarına istinaden e-beyanname verme şifre kullanımı için yönetim kayyımı sıfatıyla kendisinin yetkilendirilmesinin talep edildiği, şirketin iflasının açıldığı … tarihinden sonra şirketi temsil ve ilzama yetkili iflas idaresi tarafından şirketin beyannamelerinin verilmesine ilişkin olarak herhangi bir meslek mensubu ile sözleşmenin mevcut olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, iflasın açılmasıyla şirketi temsil ve ilzam yetkisi sona eren kanuni temsilci tarafından akdedilen hizmet sözleşmesi kapsamında yürütülen hizmet ilişkisi ve dolayısıyla beyanname verme konusunda yetkilendirilen meslek mensuplarının yetkileri sona ereceğinden bu kapsamda beyanname verme yetkisi sona eren meslek mensubu tarafından kanuni süresinden sonra verilen düzeltme beyannamesi ile şirketin borç altına sokulması hukuken mümkün bulunmadığından, düzeltme beyannamesi ve pişmanlıkla verilen beyannamelere istinaden kesilen vergi ziyaı cezalarında ve iflasın açılmasıyla vergilendirme ile ilgili ödevlerin mükellef tarafından yerine getirilmesinden söz edilemeyeceğinden 12/07/2019 tarih ve E…. sayılı yazıda belirtilen hususlara dair izahatta bulunulmadığından bahisle 213 sayılı Kanunu’nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık görülmediği, Nisan 2018 dönemi için salınan vergi ve 2017 yılında kesinleşen vergi ziyaı cezası tekerrüre esas alınmak suretiyle artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle 2016 ila 2018 yıllarına ait verilen kurumlar vergisi düzeltme beyannamelerine istinaden kesilen vergi ziyaı cezası, pişmanlıkla verilen Nisan-Haziran 2019 dönemine ait geçici vergi ile Ağustos 2019 dönemine ait gelir (stopaj) vergisi beyannamesine dayanılarak kesilen vergi ziyaı cezası ile özel usulsüzlük cezası kaldırılmış, Nisan 2018 dönemi için salınan vergi ve tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezası yönünden ise dava reddedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Geçmiş yıl zararı bulunmamasına karşın bu hususu dikkate alınmak suretiyle davacı tarafından verilen beyannameler, Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik Raporuyla uyumlu olmadığı gibi 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 9. maddesi hükmüne aykırı olduğu, sözü edilen duruma ilişkin süresinde bilgi verilmediği, dava konusu cezalarda hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE
MADDİ OLAY :
Dava konusu vergi ve cezalara ilişkin ihbarnamelerin, 25/08/2019, 26/10/2019, 10/11/2019 ve 24/12/2019 tarihinde … Entegre Tavukçuluk Üretim Gıda Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi unvanı altında e-tebligat yoluyla tebliğ edildiği, şirketin iflasının açıldığı tarihten önceki yetkilisi … isimli şahsa ve ….com posta adresine kısa mesaj ve elektronik posta yoluyla bilgilendirme yapıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde; dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış, vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu, vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda, tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren dava açma süresinin başlayacağı, 14. maddesinin 3. fıkrasının (e) bendinde, dilekçelerin süre aşımı yönünden de inceleneceği, 6. bendinde ise, yukarıdaki hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı, 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde süresinde açılmayan davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Elektronik ortamda tebliğ” başlıklı 107/A maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanun hükümlerine göre tebliğ yapılacak kimselere, 93. maddede sayılan usullerle bağlı kalınmaksızın, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabileceği, 2. fıkrasında, elektronik ortamda tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı, 3. fıkrasında, Maliye Bakanlığının, elektronik ortamda yapılacak tebliğle ilgili her türlü teknik altyapıyı kurmaya veya kurulmuş olanları kullanmaya, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirmeye ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılacakları ve elektronik tebliğe ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Söz konusu yetkiye istinaden çıkarılan ve 27/08/2015 tarih ve 29458 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 456 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin “Elektronik Tebligat Sisteminden Çıkış” başlıklı 7. maddesinde ise tüzel kişilerde ancak ticaret sicil kaydının silindiği (nevi değişikliği ve birleşme halleri dahil) tarih itibarıyla elektronik tebligat adresinin kapatılacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bu durumda, uyuşmazlık konusu olayda, 26/04/2019 tarihinde davacı şirketin iflasının açılmasıyla birlikte temsil ve ilzam yetkisinin iflas idaresine geçtiği açık olmakla birlikte tüzelkişilerin ticaret sicil kaydından silinmeleri dışında elektronik tebligat adreslerinin kapatılmasının mümkün olmadığı dikkate alındığında, tebligatın iflas idaresine yapılmasının zorunlu olduğundan söz edilemeyeceğinden 25/08/2019, 26/10/2019, 10/11/2019 ve 24/12/2019 tarihlerinde usulüne uygun şekilde elektronik ortamda tebliğ edilen ihbarnameler içeriği vergi ve cezalara karşı otuz günlük yasal dava açma süresi geçirildikten sonra 08/09/2020 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken esası incelenmek suretiyle Vergi Mahkemesince verilen kararın aleyhe olan hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 03/05/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.