Danıştay Kararı 3. Daire 2022/2383 E. 2023/242 K. 09.02.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2022/2383 E.  ,  2023/242 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/2383
Karar No : 2023/242

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU:Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararına uyulmaksızın ilk kararda ısrar edilerek verilen ve Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nca temyiz istemi ısrar hükmü yönünden reddedilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E…., K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullanma yönünden sevk edildiği takdir komisyonu kararı uyarınca 2010 yılının Ocak, Şubat, Haziran ila Ağustos ve Ekim ila Aralık dönemleri için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu tarhiyatın, 2010 yılının Haziran ila Ağustos ve Ekim ila Aralık dönemlerine ilişkin kısmı davalı idarece dava açıldıktan sonra düzeltme fişleri ile terkin edildiğinden davanın bu kısım yönünden konusuz kaldığı, … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporunda, 2010 yılının Ocak ve Şubat dönemlerinin inceleme konusu yapılmadığı, değinilen dönemler için takdire sevk tarihi itibarıyla sahte fatura kullanıldığı yönünde somut bir tespitin bulunmadığı, bu dönemler için takdire sevk tarihinden sonra inceleme yapılarak tanzim edilen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporuna atıfla savunma ve bilgi edinme hakkı kısıtlanarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 31. maddesine aykırı şekilde belirlenen matrah üzerinden tarhiyat yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyatın; 2010 yılının Ocak ve Şubat dönemlerine ilişkin kısmı kaldırılmış, Haziran ila Ağustos ve Ekim ila Aralık dönemlerine ilişkin kısmı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının 2010 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen ve tarh zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle tarhiyat önerilmesi dışında vergi incelemesinin tüm unsurlarını ihtiva eden ancak vergi inceleme raporu olarak değil vergi tekniği raporu olarak adlandırılan raporun gerçek mahiyetinin, davacının 2010 yılı hesap ve işlemlerinin tarh zamanaşımı süresi geçtikten sonra vergi kaybına ilişkin olarak tespitlerde bulunmak üzere vergi incelemesine tabi tutulması olduğu anlaşıldığından, davacının, takdir komisyonuna sevk edilmiş bulunmasının, gerçekte takdir komisyonu kararına dayanmayan tarhiyatlar yönünden, tek başına tarh zamanaşımını durdurucu etki yaratmayacağı, 2010 yılı hesap ve işlemlerinin beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu 31/12/2015 tarihinden sonra vergi incelenmesine tabi tutulmasına olanak bulunmadığından, en geç 31/12/2015 tarihine kadar tarh ve tebliğ edilmeyen vergi ve cezalar tarh zamanaşımına uğradığından dava konusu tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu done alınarak takdir komisyonu kararı uyarınca salınan vergi ve kesilen cezada hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 18/05/2022 tarih ve E:2022/521, K:2022/560 sayılı kararıyla Dairemize gönderilen dosya ile ilgili Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı hakkında, 2010 yılının Mayıs ila Ağustos ve Ekim ila Aralık dönemlerinin incelenmesi sonucunda … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporunun düzenlendiği, 30/12/2015 tarihinde 2010 yılının Ocak, Şubat, Haziran ila Ağustos ve Ekim ila Aralık dönemlerinin katma değer vergisi matrahı belirlenmek üzere takdire sevk işleminin gerçekleştiği, takdire done olmak üzere tanzim edilen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda 2010 yılının Ocak ve Şubat dönemlerinde sahte fatura kullanıldığı yönünde tespitlere yer verildiği, takdir komisyonunun 03/10/2016 tarihli kararlarıyla vergi inceleme raporu ve takdire done vergi tekniği raporuna dayanılarak belirlenen matrah üzerinden salınan vergi ve kesilen cezalara ilişkin olarak düzenlenen 21/10/2016 tarihli ihbarnamelerin davacıya elektronik ortamda 26/10/2016 tarihinde tebliğ edildiği, Vergi Mahkemesince, davalı idarece terkin edildiği bildirildiğinden, dava konusu tarhiyatın, 2010 yılının Haziran ila Ağustos ve Ekim ila Aralık dönemlerine ilişkin kısmı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmadığından değinilen hüküm fıkrasının kesinleştiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinde resen tarhiyat, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlanmıştır. Kanunun 74. maddesinin (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak, takdir komisyonunun görevleri arasında sayılmış, komisyonunun yetkilerini düzenleyen 75. maddenin 1. fıkrasında ise 72. maddenin 1. fıkrasına göre kurulan takdir komisyonu 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanunda yazılı inceleme yetkisini haiz olduğu kuralına yer verilmiştir.
213 sayılı Kanun’un 113. maddesinde zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış, 114. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ise vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı, şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımını durduracağı, duran zamanaşımını mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği, ancak işlemeyen sürenin her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
213 sayılı Kanun’un 30. maddesine göre vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde matrah, takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceğinden, takdire sevkedildiği tarih itibariyle re’sen takdir nedeninin bulunduğu durumda bir mükellefin vergi incelemesine başlanılmadan önce takdire sevk edilmesine ve düzenlenen raporların takdir komisyonunca done olarak kullanılmasına yasal bir engel bulunmamakla birlikte, olayda, 2010 yılı işlemleri yönünden tarh zamanaşımı süresinin dolmasına (1) gün kala 30/12/2015 tarihinde gerçekleşen takdir komisyonuna sevk ile zamanaşımının durduğu, duran zamanaşımının takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdii edilmesiyle tekrar işlemeye başladığı, 03/10/2016 tarihli Takdir Komisyonu Kararlarının vergi dairesine hangi tarihte tevdii edildiği dosyadan anlaşılamamakta ise de en nihayetinde ihbarnamelerin düzenlendiği 21/10/2016 tarihinde tevdii edildiği kabul edilse dahi takdir komisyonu kararı uyarınca salınan vergi ve kesilen cezalar, tarh zamanaşımı süresinin dolduğu 22/10/2016 tarihine kadar tebliğ edilmesi gerekirken bu tarihten sonra 26/10/2016 tarihinde tebliğ edilmekle zamanaşımına uğradığından, Vergi Mahkemesi kararının 2010 yılının Ocak ve Şubat dönemlerine ilişkin tarhiyatı kaldıran hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunu yazılı gerekçeyle reddeden Vergi Dava Dairesi kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 09/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.