Danıştay Kararı 3. Daire 2022/183 E. 2023/598 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2022/183 E.  ,  2023/598 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/183
Karar No : 2023/598

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusunu, Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca yeniden inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu Tasfiye Halinde … Metal Ürünleri İnşaat hırdavat Malzemeleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınamayan 2004 yılının Aralık ve 2005 yılının Ocak ila Mart dönemlerine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ile gecikme faizinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emirleri ile 2007 yılının Aralık dönemine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ile gecikme faizi, 2006, 2008 ve 2010 yıllarının muhtelif dönemlerine ait özel usulsüzlük cezasını içeren ve kanuni temsilci sıfatıyla tanzim edilen … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının kanuni temsilcisi olduğu asıl borçlu şirketin 23/10/2007 tarihinde tasfiyeye girdiği ve tasfiye memuru olarak …’nun atandığı, şirketin tasfiye işlemlerinin 30/12/2008 tarihinde sona erdiği hususunun 06/01/2009 tarih ve 7221 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edildiği, şirket tasfiye olduktan sonra hakkında inceleme yapılmak suretiyle vergi ceza ihbarnamelerinin düzenlenerek tebliğ edildiği ve borcun vadesinde ödenmemesi üzerine münfesih şirket hakkında çeşitli ödeme emirleri tanzim edilerek 20/10/2012 tarihinde bilinen adreste tebliğ edilememesi nedeniyle 15/04/2013 tarihinde ilanen tebliğ edildiği, bu şekilde kesinleştiği iddia edilen ve şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağının tahsili amacıyla ilgili dönemlerde kanuni temsilci olan davacı adına dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiğinin anlaşıldığı olayda, tasfiyesi sona ererek ticaret sicilinden silinen şirketin haklara sahip olması, borçlu kılınmasının mümkün olmayacağı, şirketin tasfiye dönemine ait borçlarından tasfiye memuru, diğer dönemlere ait borçlarından ise kanuni temsilcinin sorumlu olacağı, 2004, 2005, 2006 yıllarına ilişkin şirketin vergi borçları için ilgili dönem kanuni temsilci olan davacı adına … ila … takip numaralı ödeme emirleri zamanaşımı süresi dolduktan sonra düzenlendiğinden ve şirketin tasfiye sürecinde olduğu dönem vergi borçları için ise tasfiye memuru adına takip yapılması gerekirken davacı adına tanzim edildiğinden … ve … takip numaralı ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı adına ortak sıfatıyla düzenlenen … takip numaralı ödeme emirleri içeriği kamu alacaklarının 2004 ve 2005 yıllarına ait olduğu ve bu amme alacaklarına ilişkin vergi/ceza ihbarnamelerinin şirketin kanuni temsilcisi olan … adına düzenlendiğinden 03/07/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 9. fıkrası hükmüne belirtilen tarihten önceki dönemler için kanuni temsilci adına tarhiyat yapılamayacağı ve söz konusu alacağın kesinleştiğinden söz edilemeyeceğinden belirtilen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı, davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla … takip numaralı ödeme emirleri içeriği vergi/ceza ihbarnamelerinin asıl borçlu şirket adına şirketin tasfiye edilerek tüzel kişiliğinin sona erdiği 30/12/2008 tarihinden sonra düzenlendiği anlaşıldığından, belirtilen ihbarnameler içeriği ödeme emirlerinde de hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.