Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2022/1764 E. , 2023/2031 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/1764
Karar No : 2023/2031
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Makine Gıda Turizm ve Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınamayan muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …, …, …, …, …, … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemidir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu … tarih ve …, … ile … takip numaralı ödeme emirlerinin dayanağı asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve …; … tarih ve …; … tarih ve …; … tarih …, … ve … tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerinin 2008 yılında şirketin mükellefiyetinin re’sen terkin edildiği ve bilinen adresinin olmadığından bahisle ilanen tebliğ edilerek kesinleştirildiği belirtilmiş ise de şirketin mükellefiyetinin re’sen terkin tarihinden sonra kanuni temsilcisine tebligat yapılması gerekirken doğrudan ilanen tebligat yapıldığı, … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin dayanağı asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ve 14/04/2014 tarihinde posta yoluyla tebliğ edilerek kesinleştirildiği ileri sürülen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin ise tebliğ alındısının sunulamadığı, … tarih ve … ile … takip numaralı ödeme emrinin dayanağı asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ödeme emirlerinden … tarih ve …; … tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerine ilişkin tebliğ alındısının tetkikinden, tebliğ evrakının çıkış merciine iade edildiği ancak tebliğ işlemlerinin usulüne uygun tamamlanmadığı dolayısıyla dava konusu ödeme emirlerinin içeriği borçlara ilişkin asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirleri usulüne uygun olarak tebliğ edilip kamu alacağının şirket hakkında tüm takip yolları tüketilerek kesinleştiği hususunun ortaya konulamadığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu şirketin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemediği veya edilemeyeceği anlaşılan kamu alacağının tahsili amacıyla davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, asıl borçlu … Makine Gıda Turizm ve Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınamayan kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla … tarih ve …, …, …, …, …, … takip numaralı ödeme emirleri düzenlenmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 93. maddesinde; tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların, adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak; adresleri bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edileceği, “Tebliğ Evrakının Teslimi” başlıklı 102. maddesinde, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerine yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği, muhatabın geçici olarak başka bir yere gittiği, bilinen adresinde bulunanlar veya komşuları tarafından bildirildiği takdirde keyfiyet ve beyanda bulunanın kimliğinin tebliğ alındısına yazılarak altının beyanı yapana imzalattırılacağı, imzadan imtina ederse tebliği yapanın bu ciheti şerh ve imza ederek tebliğ edilemeyen evrakın çıkaran mercie iade olunacağı, bunun üzerine tebliği çıkaran mercii tarafından tayin olunacak münasip bir süre sonra yeniden tebliğe çıkarılacağı, ikinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı sebeple tebliğ edilemeyerek iade olunursa tebliğin ilan yoluyla yapılacağı ve anılan maddenin son fıkrasında, maddede belirtilen işlemlerin komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyeti taahhüt ilmuhaberine yazılarak tarih ve imza vaz’edilmek ve hazır bulunanlara da imzalattırmak suretiyle tespit olunacağı, 103. maddesinde, muhatabın adresinin hiç bilinmemesi, bilinen adresin yanlış veya değişmiş olması ve bu yüzden mektubun geri gelmesi yahut başkaca sebeplerden dolayı tebliğ yapılmasına imkan bulunmaması hallerinde tebliğin ilan yoluyla yapılacağı hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu edilen Vergi Dava Dairesi kararının; … tarih ve …, …, … takip numaralı ödeme emirlerine ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
Vergi Usul Kanunu kapsamındaki vergi ve buna bağlı alacaklarda kanuni temsilcilerin 213 sayılı Yasanın 10. maddesine göre takibi gerekmekte olup, bir tüzel kişinin kanuni temsilcisinin sorumlu tutularak, sözü edilen hüküm uyarınca takip edilebilmesi için kamu alacağının sorumlu sıfatıyla kendisinden tahsil edileceğinin temsilciye duyurulmasından önce borcun tüzel kişiye usulüne uygun biçimde tebliğ edilmesi, uyuşmazlık yaratılmak suretiyle ya da uyuşmazlık yaratılmaksızın kesinleşmiş bulunmasına rağmen vadesinde ödenmemiş olması, bu nedenlerle tüzel kişinin 6183 sayılı Kanun’un 54, 55 ve müteakip maddeleri uyarınca takip edilmesi ve bütün bunlara rağmen kamu alacağının tüzel kişinin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilememiş olmalıdır.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve idarece yapılan tebligata ilişkin işlemlerin birlikte değerlendirilmesinden; kanuni temsilci olan davacıya ait ikametgah adresi, vergi dairesince şirket tüzel kişiliğiyle ilgili tebliğ evrakının gönderilmesi sırasında göz önünde bulundurulması gereken 213 sayılı Kanunun 101. maddesinde sayılan bilinen adreslerden olmayıp, şirketin bilinen adreslerine tebliğ edilemeyen ödeme emirlerinin kanuni temsilci veya ortaklarının bilinen adresler arasında sayılmayan ikametgah adresine tebliğe çalışılmadan ilanen tebliğ yoluna gidilmesinde hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte, davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla 19/10/2019 tarihinde dava konusu ödeme emirleri düzenlendikten sonra 01/12/2020 tarihinde asıl borçlu şirket hakkında mal varlığı araştırmasının yapıldığının anlaşıldığı olayda, dava konusu ödeme emirleri düzenlenmeden önce kamu alacağının asıl borçlu şirketten tahsil olanağının kalmadığı usulüne uygun olarak yapılan mal varlığı araştırmasıyla ortaya konulmadığından dolayısıyla davacının sözü edilen kamu alacağıyla ilgili olarak ödeme emirleriyle takibe alınmasında hukuka uyarlık bulunmadığından, Vergi Mahkemesi kararının, … tarih ve …, …, … takip numaralı ödeme emirlerinin yazılı gerekçeyle iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun reddine dair Vergi Dava Dairesi kararının değinilen hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının;… tarih ve …, …, … takip numaralı ödeme emirlerine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın; … tarih ve …, …, … takip numaralı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 29/05/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.