Danıştay Kararı 3. Daire 2022/1400 E. 2023/1055 K. 28.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2022/1400 E.  ,  2023/1055 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/1400
Karar No : 2023/1055

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kapatılarak mal varlığı hazineye intikal ettirilen, ticaret sicil kaydı terkin edilerek mükellefiyeti ve tüzel kişiliği sonlandırılan … Eğitim İşletmeleri Ticaret Anonim Şirketi’nin 2015 ve 2016 yıllarına ait muhtelif vergi borçlarından dolayı kanuni temsilci sıfatıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 13. maddesinin 3. bendi gereğince tüm malvarlığı üzerine uygulanan ihtiyati haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Mahkemelerince verilen ara kararlarıyla … Eğitim İşletmeleri Ticaret Anonim Şirketi’ne ait vergi borçlarının Hazineye intikal eden malvarlığından karşılanması yolunda haciz, satış gibi herhangi bir işlem tesis edilip edilmediği, asıl borçlu şirketin Hazineye aktarılmış mal varlığının ne kadar olduğunun İstanbul Defterdarlığı’ndan sorulduğu, İstanbul Valiliği Defterdarlık KHK İşlemleri Bürosu’nca sunulan cevaptan şirketin ihtiyati hacze konu borçları karşılamaya yeterli miktarda varlığının bulunduğunun görüldüğü, kapatılan kurumların vergi borçlarının öncelikle Hazineye devredilen malvarlığından tahsili cihetine gidilmesi, amme alacağının bu şekilde tahsil edilemediği veya tahsil edilemeyeceği ortaya konulmadan kanuni temsilcisi olan davacının mal varlığı üzerine uygulanan ihtiyati hacizde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu ihtiyati haciz kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 6183 sayılı Kanun’un “Amme Alacaklarının Korunması” başlıklı ikinci bölümünde yer alan teminat isteme, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk işlemlerinin, icrai muamelelere başlamadan önce tahsile konu kamu alacağının tehlikeye girmesini engellediği, kamu alacağının cebren tahsil ve takibiyle ilgili olmayıp korunmasına yönelik bu işlemlerin asıl muhatabının kamu alacağının gerçek borçlusu, diğer bir ifade ile verginin mükellefi veya sorumluları olduğundan esas kamu borçlusu olmayan tüzel kişiliğin kanuni temsilcileri adına teminat isteme, ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz gibi kamu alacağının korunmasına yönelik tedbirlerin uygulanamayacağı, tüzel kişilerin kanuni temsilcilerinin ancak kesinleşen ve tüzel kişiliğin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu borçlarından dolayı sorumlu tutulabilecekleri ve haklarında şirket borçlarıyla ilgili olarak ancak bu aşamada ihtiyati haciz gibi kamu alacağının korunmasına ilişkin bir işlemin uygulanabileceğinden davacının malvarlığına kanuni temsilcisi olduğu şirketin vergi borçları nedeniyle uygulanan dava konusu ihtiyati hacizde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra dava konusu haciz kaldırılmıştır.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kapatılan şirketin kanuni temsilcisi olan davacı adına 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 3. fıkrası uyarınca uygulanan ihtiyati hacizde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Kararın usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.