Danıştay Kararı 3. Daire 2022/1275 E. 2023/558 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2022/1275 E.  ,  2023/558 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/1275
Karar No : 2023/558

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Ambalaj Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının 2020 yılının Şubat, Nisan ila Ağustos dönemlerinde gerçekleştirdiği ihraç kayıtlı nihai ürün tesliminden kaynaklanan katma değer vergisi iade talebinin, söz konusu teslimin yapıldığı dönemde sanayi sicil belgesi bulunmadığından bahisle reddi yönünde tesis edilen … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacıya ait 09/02/2018 tarihli ve 12/02/2020 tarihine kadar geçerli kapasite raporuna göre ve idare tarafından yapılan 14/09/2017, 03/05/2018, 15/03/2021 tarihli yoklamalarda da tespit edildiği üzere teslime konu malların imalatının yapıldığının görüldüğü, her ne kadar dava konusu dönemleri kapsayan sanayi sicil belgesi bulunmasa da ilgili dönemde pandemi nedeniyle getirilen çeşitli kısıtlamalardan kaynaklı aksamalar meydana geldiğinin bilinen bir durum olduğu, daha sonra davacı tarafından 01/12/2020 tarihli sanayi sicil belgesi alındığı, imalat yapılmadığı ve imal edilen malların ihraç edilmediği yönünde davalı idarece yapılmış bir tespit veya itiraz da bulunmadığı, davacı tarafından ibraz edilen İstanbul Sanayi Odası’nın 22/03/2021 tarihli 3238 sayılı yazısında; geçerlilik süresi 12/02/2020 tarihinde sona eren 09/02/2018 tarihli kapasite raporu yerine yeni kapasite raporunun düzenlenmesi aşamasında sınai faaliyetlerinin devam ettiği ve kapasite raporunda yer alan üretim miktarlarının değişmediğinin belirtildiği görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 3065 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 32. maddesi ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 120. maddeleri uyarınca idarelerine, mükelleflere yapılacak iade ve mahsup işlemlerinde aranacak belgeler ile usul ve esasları belirleme yetkisi verildiği, bu yetkiye dayanılarak çıkarılan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin “II-A.8.3.Tecil-Terkin Uygulamasından Yararlanacak Satıcılar” başlıklı bölümünde de; tecil-terkin uygulamasından “imalatçı” vasfını haiz satıcıların yararlanabileceği belirtildikten sonra, imalatçının; sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesini haiz olması veya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından alınmış çiftçi kayıt belgesi, gıda işletmesi kayıt belgesi ve işletme onay belgelerinden herhangi birine sahip olması, ilgili meslek odasına kayıtlı bulunması, üretimin yapıldığı dönemde yürürlükte bulunan Sanayi Sicil Tebliğlerinde öngörülen sayıda işçi çalıştırması ve gerekli araç parkına sahip olması veya kapasite raporundaki üretim altyapısına sahip olması gerektiği düzenlemelerine yer verildiği, davacının ise dava konusu dönemlerde sanayi sicil belgesine sahip olmadığı dolayısıyla yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İdarece dayanak alınan tebliğ maddesinin iptali için açtıkları davanın Danıştay Dördüncü Dairesinin E:2021/5903 sayılı dosyasında görüldüğü, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.