Danıştay Kararı 3. Daire 2022/1096 E. 2023/307 K. 14.02.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2022/1096 E.  ,  2023/307 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/1096
Karar No : 2023/307

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av…-Av…

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının Mart 2019 dönemine ait ihracat istisnasından doğan katma değer vergisi alacağının iadesi talebinin 09/01/2020 tarih ve 4 sayılı vergi inceleme raporuyla reddedilmesine yönelik … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile iadeye konu tutarın yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu işleme dayanak alınan sözü edilen vergi inceleme raporunda, uyuşmazlık dönemine ait yüklenim listesinde yer alan faturaların düzenleyicisi … Cam Sanayi Ticaret Anonim Şirketi hakkında sahte belge kullanma ve düzenleme yönünden herhangi inceleme bulunmamakla birlikte bu şirketin ortağı ve yöneticisi olan şahıs ile davacı arasında akrabalık bağının bulunduğu, davacı tarafından ödenen tutarların aynı gün veya dakikalar içerisinde mükellefin hesabına yatırılmasının iktisadi ve ticari icaplara uygun düşmediği, bu durumun gerçekleştirilen işlemlerin banka yoluyla tevsik edilmesini sağlamaya yönelik olduğu tespitlerinden hareketle ihracat işlemlerinin gerçeği yansıtmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı ve doğrultuda dava konusu işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı olayda, söz konusu rapordaki para hareketlerine ilişkin saptamalar, tedarikçi firma tarafından davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığını gösterdiğinden dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının yüklenim listesinde yer alan faturaların düzenleyicisi … Cam Sanayi Ticaret Anonim Şirketi hakkında uyuşmazlık dönemine ilişkin sahte fatura düzenlediğine dair vergi tekniği raporu raporu bulunmadığı anlaşıldığından katma değer vergisi iade alacağının iadesi talebiyle yapılan başvurunun reddine yönelik dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği, öte yandan, süresinde iade edilmeyen katma değer vergisi iade alacağı nedeniyle davacının zarara uğradığının açık olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra dava konusu işlem iptal edilmiş, katma değer vergisi iade alacağının tecil faiziyle birlikte iadesine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği hükümlerine göre yapılacak değerlendirmelerde mükelleflerin sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma fiilleri ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgilerinin bulunup bulunmadığı ya da özel esaslara ilişkin tedbirlerin uygulanmasını gerektirecek yeterli ve ciddi şüphelerin olup olmadığı hususlarının göz önünde tutulması gerektiği, tedarikçi firma hakkında vergi tekniği raporu bulunmamasının tanzim ettiği faturaların gerçek olduğunu göstermeyeceği, faturaların sahteliğinin, ortaklık yapısı, faaliyeti, ticari ilişkileri, mal ve para hareketleri gibi veriler ışığında değerlendirilebileceği, vergilendirmede gerçek mahiyetin esas olduğu, sadece biçimsel şartları taşıyan faturanın gerçek olduğundan söz edilemeyeceği, gerçeği yansıtmayan faturalara konu katma değer vergisinin iade edilmesi halinde Hazine zararına yol açılacağı, davacının yüklenim listesinde yer alan katma değer vergisinin gerçek olmadığını ortaya koyan vergi inceleme raporu doğrultusunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 14/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinin 1 fıkrasının (a) bendinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin katma değer vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmış, aynı Kanun’un 32. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanunun 11, 13, 14 ve 15. maddeleri uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı hüküm altına alınmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 229. maddesinde yer alan hüküm uyarınca fatura; satılan emtia veya yapılan iş karşılığında düzenlenen yasal belge olduğuna göre gerçekten bir emtia teslimi yapılmadığı halde düzenlenmesi ve böyle bir faturanın kayıtlara alınması Vergi Usul Kanunu ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na aykırıdır. Kaldı ki, gerçek bir emtia teslimine dayanmayan faturalarda gösterilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılamayacağı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. ve 34. maddelerinde öngörülmüş bulunmaktadır.
213 sayılı Kanun’un 359. maddesinde sahte belge, ortada gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi gösterilerek düzenlenmiş belge olarak açıklanmış olup, düzenleniş amacı itibarıyla bu nitelikte olan belgelere artık hukuken itibar edilemeyeceği ve içeriklerinin doğru olarak kabul edilemeyeceği açıktır.
Dava konusu işlemin dayanığını oluşturan vergi inceleme raporunda, davacıyla, yüklenim listesinde yer alan emtianın temin edildiği şirketin ortak ve yöneticisi olan şahıs arasında yakın akrabalık ilişkisi bulunduğu belirtilerek sözü edilen mallar için ödenen tutarların aynı gün içerisinde mükellef tarafından kendi hesabına yatırıldığı, muvazaa olduğu değerlendirilen bu yöntemle işlemlerin banka yolu ile tevsik edilmesinin amaçlandığı, diğer bir ifadeyle gerçek mahiyetin gizlenmeye çalışıldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Katma değer vergisi sisteminde, iadenin yapılması için mükellefler tarafından talep edilmesi tek başına yeterli olmayıp iade taleplerinin yerine getirilebilmesi, düzenlenen ve kullanılan belgelerin gerçeği yansıtmalarına bağlı olup, sadece tedarikçi firma hakkında vergi tekniği raporu bulunmamasının katma değer vergisi iade alacağının gerçek olduğunu göstermeye yeterli olmadığı, bu hususun, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin “Özel Esaslar” başlıklı bölümünde örnekleme yoluyla bahsedilen diğer olumsuz tespitler değerlendirilmek suretiyle ortaya konulabileceğinin açık olduğu sonucuna ulaşılan olayda yukarıda değinilen tespitlerin, davacının ihracat istisnası kapsamında yüklendiği katma değer vergisinin gerçeği yansıtmadığını gösterdiğinden dolayısıyla dava konusu işlemde görülmediğinden yazılı gerekçeyle verilen Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Karara katılmıyoruz.