Danıştay Kararı 3. Daire 2021/824 E. 2023/101 K. 26.01.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2021/824 E.  ,  2023/101 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/824
Karar No : 2023/101

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, 2015 ila 2017 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davalı idarece hakkında sahte belge düzenlediği yönünde tespitler bulunan mükelleflerden alınan faturalardan kaynaklanan katma değer vergisi indirimlerinin hesaplarından çıkartılmasının istenilmesi üzerine davacı tarafından, idarenin yazısında belirtilmeyen bazı firmalardan alınan faturalara konu katma değer vergilerinin de indirimlerden çıkartılması suretiyle vergi incelemesine başlanılmasından sonra düzeltme beyanı verilmesi nedeniyle %50 oranında kesilen vergi ziyaı cezasının bir kata ikmal edilerek ve tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen vergi ziyaı cezasına ait ihbarnamelerin 18/02/2018 tarihinde e-tebliğ yoluyla tebliğ edildiği ancak dava konusu edilmemesi üzerine değinilen vergi ziyaı cezasının tahakkuk ettiği, dava konusu ödeme emrine konu vergi ziyaı cezası haricindeki amme alacağının davacı tarafından verilen kurumlar vergisi beyanı uyarınca tahakkuk eden ve fakat ödenmeyen vergiye ait olduğu, buna göre usulüne uygun bir biçimde kesinleşen söz konusu alacakların takibinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından sahte fatura kullanıldığından bahisle düzeltme beyannamesi verilmeye zorlanılması üzerine ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri üzerine kesilen vergi ziyaı cezasının tahsili amacıyla tanzim edilen dava konusu ödeme emrinin hukuka aykırı olduğu, incelemeye başlanılmadan önce düzeltme beyannamesi verildiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının, ihtirazi kayıtla yasal süresinden sonra verdiği düzeltme beyannameleri üzerine adına %50 oranında vergi ziyaı cezası kesildikten sonra düzeltme beyannamelerinin verildiği tarihte hakkındaki vergi incelemesi devam ettiğinin saptanması nedeniyle vergi ziyaı cezasının bir kat olarak kesilmesi gerektiğinden bahisle tekerrür hükümleri uyarınca artırılarak kesilen vergi ziyaı cezasının 18/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve söz konusu cezanın dava konusu edilmemesi ve vadesinde ödenmemesi sebebiyle dava konusu ödeme emrinin tanzim edildiği anlaşılmaktadır.

MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere onbeş gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde dava açabileceği hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Her ne kadar davacı adına kesilen vergi ziyaı cezası usulüne uygun olarak tebliğ edilip kesinleşmiş ise de söz konusu vergi ziyaı cezası, vergi incelemesine başlanılmasından sonra ihtirazi kayıtla verilen beyannameler nedeniyle kesildiğinden düzeltme beyannameleri üzerine tahakkuk eden vergi ve kesilen vergi ziyaı cezasına karşı açılan davaların sonucunda oluşan hukuki duruma göre 6183 sayılı Kanun’un 58. maddesi uyarınca böyle bir borcun bulunmadığı kapsamında değerlendirme yapılabileceği açıktır.
Bu durumda, davacı adına, yasal süresinden sonra ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri üzerine 2015 ve 2016 yıllarının muhtelif dönemleri için tahakkuk eden katma değer vergisi, hesaplanan gecikme faizi ile kesilen vergi ziyaı cezalarını kaldıran … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, …, K:…, … sayılı kararlarına yöneltilen istinaf başvurularını kabul ederek mahkeme kararlarını kaldırdıktan sonra tahakkuk eden katma değer vergisi ile hesaplanan gecikme faizine karşı açılan davanın esasının incelenemeyeceği, verginin geç tahakkuk ettirilmesi nedeniyle kesilen cezada ise hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davaları reddeden … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, …, K:…, … sayılı kararları, Danıştay Üçüncü Dairesinin 21/04/2021 tarih ve E:2019/2743, 2769, K:2021/2141, 2142 sayılı kararlarıyla bozulduğundan ve bu bozma kararları uyarınca verilecek kararların sonucu dava konusu ödeme emrini etkileyeceğinden temyiz istemine konu edilen Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 26/01/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.