Danıştay Kararı 3. Daire 2021/4043 E. 2023/941 K. 23.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2021/4043 E.  ,  2023/941 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/4043
Karar No : 2023/941

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 2019 yılının Mayıs, Haziran ve Ağustos dönemlerinde 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında gerçekleştirdiği ihracat teslimlerinden doğan katma değer vergisi alacağının, Mayıs ve Haziran dönemleri yönünden nakden ve Ağustos dönemi için ise mahsuben iadesi talebinin reddine yönelik … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının yeminli mali müşavir katma değer vergisi iadesi tasdik raporu olmaksızın iade talebinde bulunduğu olayda, hakkında organizasyon dahilinde sahte belge düzenleme ve kullanma şüphesi bulunması nedeniyle 09/03/2020 tarihli tutanakla 2019 yılı için incelemeye sevk edildiğinin belirtildiği, 2019 yılının Mayıs ve Haziran dönemlerine ait 5.000,00-TL’yi aşan katma değer vergisi nakden iade taleplerinin yeminli mali müşavir katma değer vergisi iadesi tasdik raporu ile birlikte talep edilmesi gerektiği, aksi durumda ise bahse konu iade taleplerinin teminat gösterilmesi durumunda veya vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilebileceği, ancak davacı tarafından, teminat gösterme şartının da gerçekleştirilmediği dolayısıyla bu dönemlere ait katma değer vergisinin iade konusu yapılıp yapılamayacağı hususu davacı hakkında düzenlenecek olan vergi inceleme raporuna bağlı olduğundan bu aşamada davacıya nakden katma değer vergisi iadesi yapılmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı, Mahkemelerince verilen ara kararına istinaden davalı idarece sunulan yazıda, davacının özel esaslar kapsamında değerlendirilmesini gerektiren nedenlerin ortaya konulamadığı, kullandığı faturaların sahte olduğu, mal ve hizmet temin ettiği mükellefler hakkında sahte belge düzenledikleri yönünde düzenlenmiş raporların bulunduğu hususunda bir iddianın da ileri sürülmediği, bu haliyle davacı hakkında emtia alışlarının gerçek olmadığına dair somut bir tespitin yapılmadığı dikkate alındığında 2019 yılının Ağustos dönemine ait katma değer vergisi iade alacağının mahsuben iadesi talebinin reddinin hukuka uygun düşmediği gerekçesiyle dava konusu işlem, 2019 yılının Ağustos dönemine ilişkin mahsuben iade talebi yönünden iptal edilmiş, Mayıs ve Haziran dönemlerine ilişkin nakden iade talebi yönünden ise dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında 09/03/2020 tarihinde vergi incelemesine başlanıldığı, mal alışında bulunduğu şirketin 2019 yılının Ocak ila Mayıs dönemlerinde Ba formlarıyla alış yaptığını bildirdiği mükelleflerin %70’lik kısmının özel esaslarda yer aldığı, davacı hakkında 2019 yılının Nisan ve Mayıs döneminde organizasyon dahilinde sahte belge düzenleme ve kullanma şüphesinin bulunduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 23/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.