Danıştay Kararı 3. Daire 2021/3259 E. 2023/689 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2021/3259 E.  ,  2023/689 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/3259
Karar No : 2023/689

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): … Yapı Sanayi Turizm Dış Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU: Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca davayı yeniden inceleyen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Konut inşaatı işiyle uğraşan davacı adına, 25/05/2010 tarihinde kat irtifakı tesis edilerek gerçekleştirilen gayrimenkul satışından elde edilen hasılatın kayıt ve beyan dışı bırakıldığından bahisle sevk edildiği takdir komisyonu kararı uyarınca 2010 yılının Mayıs dönemi için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin matrahı yönünden bağlı bulunduğu 2010 yılı için yapılan kurumlar vergisi tarhiyatına karşı açılan davada … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; takdir komisyonunca, taşınmazın maliyeti göz ardı edilerek alıcının çektiği konut kredisi tutarı dikkate alınarak kurumlar vergisi matrahı 130.000 TL olarak takdir edilmişse de Danıştay kararlarında istikrar bulan satış bedelinin % 20’sinin safi kar olduğu hususu göz önüne alınarak yapılan hesaplama neticesinde 130.000 TL satış tutarının % 20’si olan 26.000 TL’nin kurumlar vergisi matrahı olarak dikkate alınıp, anılan matrah farkı üzerinden hesaplanan 5.200 TL verginin tarh edilip bir kat vergi ziyaı cezası kesilmesinin gerektiği sonucuna varılarak fazlaya ilişkin olarak yapılan tarhiyatın kaldırıldığı anlaşıldığından, dava konusu tarhiyatın; kurumlar vergisi tarhiyatına karşı açılan davada hukuka uygun olduğuna karar verilen 26.000 TL matraha isabet eden kısmında hukuka aykırılık; matrahın bu tutarı aşan kısmına isabet eden bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde ise hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyat azaltılmıştır.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı adına takdir komisyonu kararı uyarınca yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Vergi Mahkemesi kararının temyize konu hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) fıkrasında; vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu düzenlenmiş, 30. maddesinde resen tarhiyat, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlanmıştır. Kanun’un 74. maddesinin (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak, takdir komisyonunun görevleri arasında sayılmış, komisyonunun yetkilerini düzenleyen 75. maddenin 1. fıkrasında ise 72. maddenin 1. fıkrasına göre kurulan takdir komisyonu 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanunda yazılı inceleme yetkisini haiz olduğu kuralına yer verilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinde de gerçek gelirin vergilendirileceği ilkesi öngörülerek matrahın, re’sen takdir yoluyla belirlenmesi gereken hallerde dahi gerçek gelire en yakın gelire ulaşılması amaçlanmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6. maddesinde ise; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, konut inşaası işi ile uğraşan davacının, tapuda 25/05/2010 tarihinde, 83.000 TL bedelle gerçekleşen kat irtifakı satışı ile ilgili olarak alıcının 26/05/2010 tarihinde 130.000,00 TL konut kredisi çektiği tespiti üzerine takdire sevk edildiği, takdir komisyonunca belirlenen 130.000 TL tutarındaki matrah farkı üzerinden kurumlar vergisi tarhiyatı yapıldığı görülmekte ise de, gerek davalı idarece ve gerek takdir komisyonunca mükellef nezdinde ihtilaf konusu satışa ilişkin olarak herhangi bir incelemenin yapılmadığı, inşaatın hangi yılda tamamlandığı, sözü edilen satıştan kazanç elde edilip edilmediği, hasılatın dönem sonunda beyan edilip edilmediğinin tespit edilmediği, alıcının da beyanını kapsayacak şekilde gerçek satış tutarının araştırılmadığı dikkate alındığında herhangi bir incelemeye dayanmayan takdir komisyonu kararı uyarınca takdir edilen matrah üzerinden yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığından, temyiz isteminin belirtilen gerekçeyle reddi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.