Danıştay Kararı 3. Daire 2021/2740 E. 2023/2048 K. 29.05.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2021/2740 E.  ,  2023/2048 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/2740
Karar No : 2023/2048

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av…

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin, casus yazılım kullanmak suretiyle hasılatının bir kısmını kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolunda saptamalar içeren vergi tekniği raporu done alınarak düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2018 yılı için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı adına tanzim edilen vergi tekniği raporunda yer alan saptamalardan bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı anlaşıldığından yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirketin 2018 yılı dönem başı mal mevcudunun tespitine yönelik herhangi bir araştırma yapılmadığı gibi şirketi incelemede temsile yetkili olmayan kişinin verdiği bilgiye dayanılarak kurulan envanter dengesi kayıt dışı hasılatın tespitinde esas alınamayacağından eksik incelemeye dayalı olarak ulaşılan matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra dava konusu cezalı vergi kaldırılmıştır.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı şirketin casus yazılım kullanarak akaryakıt satışlarının bir kısmını kayıt ve beyan dışı bıraktığı tespit edildiğinden dava konusu tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına düzenlenen … tarih ve …sayılı vergi tekniği raporunda; …Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen bir soruşturma kapsamında el konulan elektronik veriler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre, bazı akaryakıt dağıtım şirketleri ve bayilerin akaryakıt otomasyon sistemlerine casus yazılım kullanarak müdahale ettiği, bahse konu yazılım ile ödeme kaydedici cihaz fişi düzenlenerek yapılan akaryakıt satışlarının cihaz hafızasından silindiği, silinen verilerin Hollanda’da bulunan bir sunucuya kaydedildiği, davacı şirketin de 2018 yılında söz konusu yazılımı kullanarak 153.513,69 litre motorin satışını ödeme kaydedici cihaz hafızasından sildiği ve yasal kayıtlarına yansıtmadığı, söz konusu satışların yapıldığı kişilerden örnekleme yoluyla seçilen bir mükellefe yapılan karşıt incelemede davacıya ait ödeme kaydedici cihaz fişi bulunduğu, davacının yasal defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre ise bu satışa ilişkin kaydın bulunmadığı, ayrıca 01/11/2018 ve 02/11/2018 tarihlerinde yapılan fiili sayım neticesinde elde edilen stok bilgileri ile dönem başı ve dönem içi alış-satış bilgileri karşılaştırılmak suretiyle bulunan envanter dengesine göre 2.604.525,20 litre motorinin de kayıt dışı satıldığı tespitlerine yer verilmiştir.
Değinilen vergi tekniği raporu done alınarak tanzim edilen vergi inceleme raporuna dayanılarak dava konusu cezalı verginin salındığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) fıkrasında; vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlenmiş, 30. maddesinde; resen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış, maddenin vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığı halleri düzenleyen bentleri arasında sayılan defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmaması ve de tutulması zorunlu olan defterlerin ve verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması halleri re’sen tarh sebebi olarak öngörülmüş, aynı Kanunun 134. maddesinde ise, vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, saptanması ve sağlanması olduğu kurala bağlanmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinin 2. fırkasında, kurum kazancının, gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşacağı kural altına alınmış olup, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinde ise gerçek gelirin vergilendirileceği ilkesi öngörülmüştür.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki saptamaların maddi delil olarak kabul edilmesi zorunluluğu 213 sayılı Kanun’un 3. maddesi düzenlemesinin gereği olduğundan ve bu saptamalar davacının 2018 yılında bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığını kanıtlamaya yeterli bulunduğundan, aksi yöndeki gerekçeyle verilen ve hukuka uyarlık görülmeyen Vergi Dava Dairesi kararının, tarh matrahının hukuka uygunluğu yönünden yapılacak inceleme sonucuna göre yeniden karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 29/05/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.