Danıştay Kararı 3. Daire 2021/2347 E. 2023/275 K. 13.02.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2021/2347 E.  ,  2023/275 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/2347
Karar No : 2023/275

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı

İSTEMİN KONUSU: Danıştay Dokuzuncu Dairesinin bozma kararına uyulmaksızın ilk kararda ısrar edilerek verilen ve Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nca temyiz istemi ısrar hükmü yönünden reddedilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, üçüncü bir kişiyi paravan olarak kullanarak ticari faaliyetini gizlediği ve yasal defterlerini incelemeye ibraz etmediği yolunda tespitleri içeren vergi tekniği raporunu done alan vergi inceleme raporuna dayanılarak katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2007 yılının Aralık dönemi için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı adına düzenlenen vergi tekniği raporundaki saptamalardan, … isimli kişi adına kayıtlı işletme üzerinden yürütülen ticari faaliyetin gerçekte davacı tarafından yapıldığının anlaşıldığı ve 2007 yılı yasal defterlerinin mücbir sebep olmaksızın incelemeye ibraz edilmediği sabit olduğundan indirimlerin reddi suretiyle yapılan katma değer vergisi tarhiyatında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Vergi tekniği raporunun tebliğ edilmemesi nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığı, ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesi gereğince başkasının fiili nedeniyle kendisine sorumluluk yüklenemeyeceği, … tarafından kendisine verildiği iddia edilen ve incelemeye dayanak olarak gösterilen vekaletname ile bu kişi adına hangi işlemlerin yapıldığının ortaya konulmadığı, vergi inceleme raporunun herhangi bir somut tespit içermediği ve varsayıma dayalı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun savunma dilekçesi ile beraber mahkemeye ibraz edildiği, söz konusu raporda … adına kayıtlı mükellefiyet üzerinden yapılan ticari faaliyetin gerçekte davacı tarafından yürütüldüğünün tespit edildiği, inceleme dönemine ait yasal defterlerin mücbir sebep gösterilmeksizin ibraz edilmediği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 07/10/2020 tarih ve E:2020/579, K:2020/1036 sayılı kararıyla Dairemize gönderilen dosya ile ilgili Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda, … isimli kişi adına kayıtlı mükellefiyete konu ticari faaliyetin gerçekte davacı tarafından yürütüldüğü ve 2007 yılına ait yasal defterlerin …’dan yazı ile istenilmesine rağmen mücbir sebep gösterilmeksizin incelemeye ibraz edilmediği yolunda değerlendirmeler yapıldığı, söz konusu rapor done alınarak düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca ise dava konusu tarhiyatın yapıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) fıkrasında; vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu, 134. maddesinde, vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, saptanması ve sağlanması olduğu, 253. maddesinde, bu Kanun’a göre defter tutmak mecburiyetinde olanların, tuttukları defterlerle üçüncü kısımda yazılı vesikaları ilgili bulundukları yılı izleyen takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmek; 256. maddesinde ise, mükelleflerin muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü defter, belge ve kayıtları muhafaza süresi içinde yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arz etmek zorunda oldukları, 359. maddesinde, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesinin gizleme olarak kabul edileceği kurala bağlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde, ticari faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi tutulduğu, 20. maddesinde teslim ve hizmet işlemlerinin karşılığını teşkil eden bedelin katma değer vergisi matrahını oluşturduğu, 29. maddesinde, mükelleflerin, vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak, düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, 34. maddesinin 1. bendinde ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca yasal defter ve belgelerin gizlenmek suretiyle incelemeye ibraz edilmemesi üzerine ilgili dönemlerde indirim konusu yapılan katma değer vergisinin reddedilebilmesi için uyuşmazlık konusu defter ve belgelerin varlığının ortaya konulması, ibraz yükümlülüğü olan kişilerden usulüne uygun şekilde tebliğ edilen bir yazı ile istenilmesi ve ilgilinin kendisine verilen süre içerisinde mücbir sebep hali olmaksızın incelemeye ibraz etmemiş olması gerekmektedir.
Olayda, dava dışı … adına kayıtlı mükellefiyet üzerinden yapılan ticari faaliyetin gerçekte davacı tarafından yürütüldüğünün kabulüyle dava konusu tarhiyat yapılmış ise de olayın gerçek mahiyeti gereği uyuşmazlık konusu yasal defterlerin ibraz yükümlülüğünün davacıya ait olmasına karşın ticari faaliyette paravan olarak kullanıldığı iddia edilen …’dan istenilmesi gerçek mahiyete uygun düşmeyeceği gibi davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda 2007 yılına ait yasal defterlerin varlığına ilişkin tespit yapılamadığının da belirtilmesi nedeniyle yasal defterlerin incelemeye ibraz edilmediğinden bahisle katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu Vergi Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
3.2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 13/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenen Vergi Mahkemesi kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında istemin kabulünü gerektirecek durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği oyuyla Karara katılmıyorum.