Danıştay Kararı 3. Daire 2021/2114 E. 2023/14 K. 23.01.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2021/2114 E.  ,  2023/14 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/2114
Karar No : 2023/14

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu … Medikal Özel Sağlık Hizmetleri İnşaat Gıda Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınamayan kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin, 2011 yılının muhtelif dönemlerine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden oluşan kısmının iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin, şirket yetkilisinin bilinen adresinde 15/10/2018 tarihinde tebliğe çıkarıldığı ancak adresinden ayrılması nedeniyle tebliğ edilemediği ve çıkış merciine iade edildiği, 19/10/2018 tarihinde ikinci kez tebliğe çıkarıldığı ve adreste muhatap veya tebliğ yapılacak kimse bulunmaması nedeniyle tebligat pusulası düzenlendiği fakat tebligat pusulasının, tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini ihtiva etmediği, tebliğ alındı belgesine de bu durumun şerh düşülmediği anlaşıldığından 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 102. maddesinde belirtilen tebligata ilişkin olarak aranan koşulların sağlanmadığı, yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı dolayısıyla takip edilen kamu alacağının kesinleştiğinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle ödeme emrinin dava konusu kısmı iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tebligat pusulasının idarede bulunan nüshasına dayanılarak karar verildiği, davacıda bulunan nüshada tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhinin yer aldığı, davacı adına düzenlenen ödeme emrinin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Ödeme emri içeriği kamu alacağının tahsil zaman aşımına uğradığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
17/02/2011 tarihinde kanuni temsilci sıfatı sona eren davacı adına, yasal defter ve belgelerin ibraz yazısı 30/11/2015 tarihinde tebliğ edilen ancak ibraz edilmemesi nedeniyle indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin reddinden kaynaklanan ve asıl borçlu … Medikal Özel Sağlık Hizmetleri İnşaat Gıda Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınamayan 2011 yılının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi veya buna bağlı alacakların, kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Ödeme emrinin dava konusu edilen kısmının içeriği kamu alacağının, yasal defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin reddinden kaynaklandığı olayda, ibraz etmeme fiilinin işlendiği 2015 yılında kanuni temsilci olmayan davacı söz konusu borçtan sorumlu tutulamayacağından Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle ödeme emrinin dava konusu edilen kısmının iptaline ilişkin karara yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki karar sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunmuştur.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 23/01/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.