Danıştay Kararı 3. Daire 2021/1976 E. 2023/684 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2021/1976 E.  ,  2023/684 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/1976
Karar No : 2023/684

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idare tarafından yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2018 yılında gerçekleşen konut yapı kooperatifine indirimli orana tabi konut teslimleri nedeniyle düzenlenen faturalarda %1 oranında hesaplanan katma değer vergisinin kooperatifin tasfiyeye girmiş olması nedeniyle %18 oranında hesaplanması gerektiğinden bahisle yeniden oluşturulan katma değer vergisi beyan tablosu uyarınca 2018 yılının Ağustos ila Ekim dönemlerine ilişkin iadesi gereken katma değer vergisi tutarlarının düzeltilmesi, 2019 yılının Mart döneminden sonraki döneme devreden katma değer vergisinin ise azaltılmasına ilişkin … tarih ve …. sayılı işlemin iptali ile değinilen işlemin ilgili yıla ilişkin tüm iade talebinin reddi sonucunu doğurduğundan bahisle iadesi talep edilen 3.331.884,98-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek tecil faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 28. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına Ek (I) sayılı listenin 12 numaralı sırasında, konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde katma değer vergisi oranının % 1 olarak belirlendiği, davacı şirket tarafından Tasfiye Halinde Sınırlı Sorumlu … Konut Yapı Kooperatifi’ne teslim edilen konutlar nedeniyle düzenlenen faturalarda %1 oranında katma değer vergisi hesaplandığı, değinilen Kooperatif’in 17/06/2017 tarihinde tasfiyeye girdiği hususunun 08/08/2017 tarih ve 9384 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği, iadesi talep edilen verginin davalı idarece, … tarih ve … sayılı Katma Değer Vergisi Sirkülerinin, ‘İstisna veya İndirimli Oran Uygulaması Kapsamına Giren İşler’ başlıklı bölümünün 3.6.5.3 alt bendinde yer alan, tasfiyeye giren konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerine istisna veya indirimli oranın uygulanmayacağı yönündeki düzenlemeye dayanılarak, tasfiye tarihinden sonra tanzim edilen faturalarda %18 oranında katma değer vergisi hesaplanması gerektiğinden bahisle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca azaltıldığının anlaşıldığı olayda, 3065 sayılı Kanun’da, konut yapı kooperatiflerine teslimlerde indirimli oran uygulanması için kooperatifin tasfiye halinde bulunmamasına dair aranmayan bir koşulun alt düzenleyici işlem olan sirküler ile düzenlenemeyeceği, zira kişilerin bir takım haklarının kısıtlanması yahut bir haktan yararlanmasının bir takım sebeplerle sınırlandırılmasına ilişkin düzenlemelerin ancak Yasalarla yapılabileceği dolayısıyla alt düzenleyici işleme dayanılarak beyan tablosunun yeniden oluşturulması neticesinde 2018 yılının Ağustos ila Ekim dönemlerine ilişkin iadesi gereken katma değer vergisi tutarı ile 2019 yılının Mart döneminden sonraki döneme devreden katma değer vergisinin azaltılmasına yönelik işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, davacının 2018 yılının Mayıs ila Ağustos dönemlerine ilişkin olarak yıllara sari işleri nedeniyle yapılan tevkifattan kaynaklanan katma değer vergisi iade talebinin, 2018 yılının Mayıs ila Temmuz dönemlerine ilişkin kısmının tamamının, Ağustos dönemine ilişkin kısmının ise talep edilen 1.085.663,27-TL tutardan 208.454,79-TL’nin tenziliyle 877.208,48-TL’nin, toplamda ise 3.123.430,19-TL’nin dava açıldıktan sonra 04/07/2019 tarihinde davacıya iade edildiği anlaşıldığından, iadesi gerçekleşen tutar bakımından davanın konusuz kaldığı, idareyi, eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü tutan Anayasanın 125. maddesinin son fıkrasının, yargı yeri kararı uyarınca iadesi gereken bir miktar paranın, idarenin tasarrufunda kalan sürede ilgilisi tarafından tasarruf edilememesinden doğan zararın giderilmesini de kapsadığı, bu doğrultuda Ağustos dönemine ilişkin iadesi istenen tutarın, kooperatifin tasfiye girmiş olması nedeniyle konut teslimlerinin indirimli orana tabi olmadığından bahisle azaltılan 208.454,79-TL’lik kısmı için dava açma tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’da öngörülen oranda hesaplanacak faizin ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığından, … tarih ve … sayılı dava konusu işlem iptal edilmiş, iadesi gereken 208.454,79-TL’nin dava açma tarihinden 3095 sayılı Kanun’da belirtilen oranda işleyecek faizi ile birlikte davacıya iade edilmesine hükmedilmiş, dava açıldıktan sonra iadesi gerçekleşen 3.123.430,19-TL yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının istinafa konu hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 413. maddesi hükmü dikkate alındığında, tasfiyeye giren konut yapı kooperatiflerine teslimlerde indirim ve istisna uygulanmayacağına ilişkin düzenlemenin Sirküler ile yapılabileceği, uyuşmazlığa konu teslimler nedeniyle % 18 oranı üzerinden yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca iadesi gereken verginin azaltılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.