Danıştay Kararı 3. Daire 2021/1826 E. 2023/1907 K. 22.05.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2021/1826 E.  ,  2023/1907 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/1826
Karar No : 2023/1907

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu Tasfiye Halinde … İnşaat Taahhüt Hafriyat Nakliyat Elektrik Oto Yedek Parça Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınamayan 2007 yılına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emrinin, sahte fatura kullandığından bahisle şirket adına re’sen salınan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine karşı açılan davanın reddedilmesi sonucunda tanzim edilen (2) nolu ihbarnamelerden kaynaklandığı, kamu alacağının asıl borçlu şirketten alınamayacağı anlaşıldığından ve davacı tarafından ileri sürülen iddialar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da sayılan itiraz sebeplerinden olmadığından adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 6183 sayılı Kanun’un 35. maddesine 06/06/2008 tarihinde 5766 sayılı Kanun’la eklenen fıkra hükmü ile limited şirket ortağının şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacaklarının öngörüldüğü, söz konusu yasal düzenlemede 06/06/2008 tarihine kadar ortaklar için öngörülen sorumluluk ortaklık sıfatına ve payına bağlı olduğundan, ortaklık payını devreden ortağın gerek devirden önceki gerek devirden sonraki dönemlere ilişkin vergi borçlarından sorumlu tutulamayacağı, davacının asıl borçlu şirketteki hisselerini 19/11/2009 tarihinde devrederek şirket ortaklığından ayrıldığı dikkate alındığında, ortak sıfatıyla takibinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra dava konusu ödeme emri iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ… ‘İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Tasfiye Halinde … İnşaat Taahhüt Hafriyat Nakliyat Elektrik Oto Yedek Parça Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ndeki hisselerini 19/11/2009 tarihli noter onaylı hisse devir sözleşmeleri ile devrederek ortaklıktan ayrılan davacı adına değinilen şirketten alınamayan alınamayan 2007 yılına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. maddesinin uyuşmazlık döneminde yürürlükte bulunan şeklinde, limited şirket ortaklarının,
şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacağı ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Ortakların şirket borcundan dolayı takip edilebilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak asıl borçlu şirket hakkında kesinleşmiş bir vergi borcunun bulunması ve usulüne uygun tüm takip yollarının tüketilmesine karşın, borcun tüzel kişiliğin (şirketin) varlığından tamamen veya kısmen alınamadığının açıkça ortaya konulması icap eder.
Limited şirket ortaklarını, şirketten tahsiline olanak bulunmayan kamu alacaklarının ödenmesinden doğrudan doğruya ve payları oranında sorumlu tutan söz konusu yasal düzenleme karşısında, tahsili gereken kamu alacağını yaratan vergilendirmenin ait olduğu dönemde şirketin paylarına sahip ortakların, bu dönemden sonra paylarını devretmiş olsalar da ortaklık sıfatının sürdüğü dönemlere ilişkin şirketin kamu borçlarından kaynaklanan sorumluluklarının kalkacağından söz edilemeyeceğinden dolayısıyla davacının 19/11/2009 tarihli hisse devri öncesi dönemlere ait borçlardan sorumlu tutulması mümkün olduğundan davacının ödeme emirleri içeriği kamu alacaklarından ortak sıfatıyla sorumluluğu değerlendirilmek suretiyle ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere yazılı gerekçeyle verilen Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 22/05/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.