Danıştay Kararı 3. Daire 2021/1291 E. 2023/1729 K. 15.05.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2021/1291 E.  ,  2023/1729 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/1291
Karar No : 2023/1729

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin komisyon karşılığı sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiğinden bahisle müteselsil sorumlu ibaresine de yer verilen ihbarnamelerle duyurulan 2014 yılına ait kurumlar vergisi, aynı yılın Ekim-Aralık dönemine ait geçici vergi ve Eylül ila Aralık dönemlerine yönelik katma değer vergisi üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Sözü edilen şirket hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan saptamalar, düzenlediği faturaların gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığını ve davacının da söz konusu fiile iştirak ettiğini ortaya koyduğundan kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Şirket yetkilisi tarafından verilen vekaletname ile kısa bir dönem bankadan para çekildiği, sahte fatura düzenleme fiiline iştirak edilmediği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına kesilen vergi ziyaı cezasının duyurulduğu ihbarnamelerde, iştirak ve müteselsil sorumlu ibarelerine birlikte yer verildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde, iptal davalarının, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olduğu kurala bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ”Ceza İhbarnamesi” başlıklı 366. maddesinde, kesilen vergi cezalarının ilgililere ceza ihbarnamesi ile tebliğ olunacağı, ceza ihbarnamelerinde ihbarnamenin sıra numarası, tanzim tarihi, ilgililerin soyadı, adı ve unvanı, varsa mükellef numarası (mükellef hesap numarası), ilgilinin açık adresi, kanunun madde ve fıkra numaraları gösterilmek ve mevcut deliller bildirmek suretiyle olayın izahı, olayın ilgili bulunduğu vergilendirme veya hesap dönemi, varsa cezanın ilgili bulunduğu vergiye ait ihbarnamenin tarih ve numarası, varsa tekerrür ve içtima durumu, vergi cezasının hesabı ve miktarı, vergi mahkemesinde dava açma süresine ilişkin bilgilerin yer alması gerektiği 344. maddesinin birinci fıkrasında ise 341. maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesileceği, ikinci fıkrasında ise vergi ziyaına 359. maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu cezanın üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Menfaati ihlal edilenler tarafından iptal davası açılabilmesi için idari işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olması gerekmektedir.
İdari işlemin hukuki sebebi, idareyi o işlemi yapmaya iten soyut hukuk kuralı olup vergi hukukunda vergi ve cezanın hukuki sebebi ise somut vergi kanunlarındaki vergi salınmasını ve ceza kesilmesini gerektiren kurallardır.
Bu nedenle vergi ve/veya ceza ihbarnamelerinin, kanunda yazılı unsurları ihtiva etmesi yanı sıra sebep unsuru bakımından kanunun hangi maddesi uyarınca düzenlendiği hususunu; diğer bir anlatımla kanuni dayanağını da içermesi gerekir. Kanuni dayanağın tereddüte yer vermeyecek biçimde açık olarak gösterilmesi, ilgililerin, ne suretle ve hangi hukuki nedenle vergi ve/veya cezaya muhatap kılındıklarını bilmelerine, böylece savunma haklarını gereği gibi kullanabilmelerine olanak tanınması için zorunludur.
Dava konusu olayda davacı adına düzenlenen ceza ihbarnamelerinde, “müteselsilen sorumlu” ve “iştirak” ibarelerine birlikte yer verilerek cezanın dayanağı hususunda duraksama oluştuğundan, sebep unsuru açısından hukuka uygun düşmeyen vergi ziyaı cezasına karşı açılan davanın Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle reddi yolundaki karara yöneltilen istinaf başvurusunun reddine dair kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 15/05/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Davacı adına, … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca kesilen vergi ziyaı cezasının dava konusu edildiği ve ihbarnamelerde iştirak ve müteselsil sorumlu ibarelerine birlikte yer verildiği anlaşılmıştır.
Söz konusu cezanın konu edildiği vergi ve ceza ihbarnamelerinin giriş kısmında “müteselsil sorumlu” ibaresine yer verilmiş; kesilen cezanın nedeni bölümünde ise iştirak ibaresi eklenmiştir.
Dava konusu vergi ziyaı cezasının dayanağını oluşturan … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda, davacının açıkça değinilen şirketin sahte belge düzenleme fiiline iştirak ettiği yönünde tespitlerin bulunduğu olayda, Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemi hakkında davacı hakkındaki saptamalar değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire Kararına katılmıyorum.