Danıştay Kararı 3. Daire 2021/1258 E. 2023/1950 K. 23.05.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2021/1258 E.  ,  2023/1950 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/1258
Karar No : 2023/1950

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av. …-Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu …Petrol Madeni Yağ Madencilik Nakliyecilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınamayan 2002 ila 2010 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen …tarih ve …ila …takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şekline göre 06/06/2008 tarihine kadar ortaklar için öngörülen sorumluluk ortaklık sıfatına ve payına bağlı bir sorumluluk olduğundan ortaklık payını devreden ortağın gerek devirden önceki gerek devirden sonraki dönemlere ilişkin vergi borçlarından sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığı, 24/02/2004 tarihli noter onaylı hisse devir sözleşmesi ile hisselerinin tamamını devrederek şirket ortaklığı sona eren davacının dava konusu ödeme emirleri içeriği amme alacaklarından sorumlu tutulmasında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği dönemde şirket ortağı olduğundan amme alacağının ödenmesinden sorumlu tutulması suretiyle düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Asıl borçlu …Petrol Madeni Yağ Madencilik Nakliyecilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ndeki hisselerini 24/02/2004 tarihli noter onaylı hisse devir sözleşmesi ile devrederek ortaklıktan ayrılan davacı adına söz konusu şirketten alınamayan 2002 ila 2010 yıllarının muhtelif dönemlerine ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35. maddesinde limited şirket ortaklarının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan (06/06/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5766 sayılı Kanun değişikliği öncesinde şirketten tahsil imkanı bulunmayan) amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Ortakların şirket borcundan dolayı takip edilebilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak asıl borçlu şirket hakkında kesinleşmiş bir vergi borcunun bulunması ve usulüne uygun tüm takip yollarının tüketilmesine karşın, borcun tüzel kişiliğin (şirketin) varlığından tamamen veya kısmen alınamadığının açıkça ortaya konulması icap eder.
Limited şirket ortaklarını, şirketten tahsiline olanak bulunmayan kamu alacaklarının ödenmesinden doğrudan doğruya ve payları oranında sorumlu tutan söz konusu yasal düzenleme karşısında, tahsili gereken kamu alacağını yaratan vergilendirmenin ait olduğu dönemde şirketin paylarına sahip ortakların, bu dönemden sonra paylarını devretmiş olsalar da ortaklık sıfatının sürdüğü dönemlere ilişkin şirketin kamu borçlarından kaynaklanan sorumluluklarının kalkacağından söz edilemeyeceğinden dolayısıyla davacının 24/02/2004 tarihli hisse devri öncesi dönemlere ait borçlardan sorumlu tutulması mümkün olduğundan Vergi Dava Dairesi kararının; dava konusu ödeme emirlerinin, 24/02/2004 tarihinden önceki kamu alacaklarına isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrasının, davacının ödeme emirleri içeriği kamu alacaklarından ortak sıfatıyla sorumluluğu değerlendirilmek suretiyle ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere bozulması gerekmiş, değinilen tarihten sonraki kamu alacaklarına isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrasında ise sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabulüne,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; dava konusu ödeme emirlerinin, 24/02/2004 tarihinden önceki kamu alacaklarına isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
3. Kararın; dava konusu ödeme emirlerinin, 24/02/2004 tarihinden sonraki kamu alacaklarına isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE, 23/05/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.