Danıştay Kararı 3. Daire 2021/1207 E. 2023/268 K. 13.02.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2021/1207 E.  ,  2023/268 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/1207
Karar No : 2023/268

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) …
VEKİLİ: Av. …
2- (DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararına uyulmaksızın ilk kararda ısrar edilerek verilen ve Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca temyiz istemi ısrar hükmü yönünden reddedilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin 2005 yılının muhtelif dönemlerine ait ödenmeyen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi, gecikme faizi ile özel usulsüzlük cezasının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …, …,…. ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının kanuni temsilcisi olduğu şirket adına düşük tutarda özel tüketim vergisine tabi tüpgaz veya dökmegaz alınıp kayıtdışı yoldan yüksek tutarda özel tüketim vergisine tabi otogaz olarak satıştan kaynaklı ziyaa uğratılan vergiler esas alınarak bir taraftan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 11. maddesinin 3. fıkrasındaki sorumluluk hükmü işletilerek ziyaa uğratılan özel tüketim vergileri üzerinden tevkifattan dolayı cezalı katma değer vergisi salınması yoluna gidilip bir taraftan da asıl borçlu şirket adına verilmiş 1 nolu katma değer vergisi beyannamelerinde beyan edilen katma değer vergisi matrahlarına, söz konusu ziyaa uğratılan özel tüketim vergisi tutarı ilave edilmek ve beyannameler yeniden tanzim edilmek suretiyle vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi salınması mükerrer vergilendirmeye yol açacağından, davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla tanzim ve tebliğ olunan … ve … takip numaralı ödeme emirlerinde hukuka uyarlık görülmediği, 8 numaralı ödeme emrine konu verginin beyan edilmesi ve ödenmesi gereken dönemde davacının kanuni temsilci olarak sorumlu bulunduğu, 38 takip numaralı ödeme emri içeriği 2005 yılında ziyaa uğratılan özel tüketim vergisi tutarları toplamına katma değer vergisi eklenerek kesilen özel usulsüzlük cezası incelendiğinde ise davacının asıl borçlu şirketin genel kurul kararıyla kanuni temsilcilik sıfatının 12/02/2005 tarihinde sona ermiş olduğu, bu tarihten sonraki döneme isabet eden vergi ve cezalardan kanuni temsilci sıfatıyla sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle … ve … takip numaralı ödeme emirleri ile … takip numaralı ödeme emrinin 12/02/2005 tarihinden sonrasına isabet eden kısmı iptal edilmiş; … takip numaralı ödeme emrinin 12/02/2005 tarihinden öncesine isabet eden kısmı ile … takip numaralı ödeme emri yönünden ise dava reddedilmiş, dosyaya yalnızca vekaletname sunulduğu dolayısıyla uyuşmazlığın çözümünde emek sarf etmediği gerekçesiyle davacı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği sonucuna ulaşılmasına karşın hüküm fıkrasında davacı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, yönetim kurulunca kendisine verilen emirler doğrultusunda işlem yaptığı, şirketin yönetim kurulu başkan ve üyelerinin malvarlığına gidilmeden kendisi adına ödeme emri düzenlenemeyeceği, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre anonim şirketlerde esas olarak sorumluluğun idare meclisine ait olduğu, asıl borçlu şirketin 2007 ve 2008 yılı bilançolarında yüklü miktarda malvarlığı olmasına rağmen idarece 2011 yılına kadar hiçbir işlem yapılmadığı, borçların genel müdürlükten ayrıldıktan sonraki tarihlerde yapılan incelemeler sonucu ortaya çıktığı, inceleme esnasında kendisinden bilgi istenmediği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından, asıl borçlu şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırması sonucu tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı, ödeme emri içeriği alacakların zamanaşımına uğramadığı gibi mükerrer vergilendirmenin de söz konusu olmadığı, ticaret siciline tescille kanuni temsilcilik görevinin sona erdiğinin kabulü gerektiği, Mahkemece davacı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği belirtilmişse de hüküm fıkrasında davacı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Tarafların temyiz isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 18/11/2020 tarih ve E:2019/959, K:2020/1268 sayılı kararıyla Dairemize gönderilen dosya ile ilgili Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin genel müdürü olan davacının, 31/01/2005 tarihli istifa dilekçesinin şirket yönetim kurulunun 12/02/2005 tarihli kararıyla kabul edildiği ve bu durumun 21/03/2005 tarih ve 6264 sayılı Türk Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığı görülmüştür.
Dava konusu … ve … takip numaralı ödeme emirleri, asıl borçlu şirketin tüpgaz veya dökmegaz olarak satmak üzere satın aldığı daha düşük tutarda özel tüketim vergisine tabi sıvılaştırılmış petrol gazını (LPG), daha yüksek tutarda özel tüketim vergisine tabi olan otogaz olarak satmak suretiyle ziyaa uğrattığı özel tüketim vergisi üzerinden hesaplanacak olan fark katma değer vergisinden 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 11. maddesinin 3. fıkrası uyarınca sorumlu tutulmasından kaynaklı borçlar için düzenlenmiştir.
Dava konusu … takip numaralı ödeme emri ise şirketin tüpgaz veya dökmegaz olarak almış olduğu emtiayı belgesiz bir şekilde otogaz olarak sattığından bahisle ortaya çıkan katma değer vergisi tarhiyatına ilişkin borçlardan oluşmaktadır.
Temyize konu kararda, davacı vekilinin uyuşmazlığın çözümü için emek sarf etmediğinden lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği yargısına varılmış ancak hüküm fıkrasında davacı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Davaların karara bağlanması” başlıklı 22. maddesinin 1. fıkrasında, konular aydınlandığında meselelerin sırasıyla oya konulacağı ve karara bağlanacağı, “Kararda Bulunacak Hususlar” başlıklı 24. maddesinin (e) bendinde de; kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesi ve hükmün belirtileceği kuralına yer verilmiş, 49. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, usul hükümlerine uyulmamış olması bozma sebebi olarak sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemlerine konu edilen Vergi Mahkemesi kararının; … takip numaralı ödeme emri yönünden davanın reddi ve … takip numaralı ödeme emrine konu kamu alacağının davacının istifa tarihi olan 31/01/2005 tarihinden öncesine isabet eden kısmı yönünden davanın reddi ile … takip numaralı ödeme emrinin istifanın genel kurul kararıyla kabul edildiği 12/02/2005 tarihinden sonrasına isabet eden kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkraları aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
Davacının genel müdürlükten 31/01/2005 tarihli istifasına ilişkin dilekçesindeki tek taraflı irade beyanı karşı tarafa ulaştığı andan itibaren hüküm ve sonuç doğurduğundan, … takip numaralı ödeme emri yönünden, istifa tarihi olan 31/01/2005 tarihi ile 12/02/2005 tarihi arasındaki dönem için davanın reddedilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Kamu alacağının sorumlu sıfatıyla kendisinden tahsil edileceğinin kanuni temsilciye duyurulmasından önce tüzel kişinin 6183 sayılı Yasanın 54, 55 ve müteakip maddeleri uyarınca cebren takip edilmesi ve buna rağmen kamu alacağının tüzel kişinin mal varlığından tahsil edilememiş olması durumunda tüzel kişi temsilcisinin sorumlu tutularak, 213 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca adına ödeme emri düzenlenebileceği ve bu ödeme emrine karşı açılan davada, şirket adına düzenlenen ödeme emri aşamasında açılacak davada ileri sürülmesi gereken hukuka aykırılıkların, işlemin sebep unsurundaki hukuka aykırılık hali olarak incelenmesine olanak bulunmadığından, … ve … takip numaralı ödeme emrinin mükerrer vergilendirmeye yol açacağı gerekçesiyle iptaline ilişkin Mahkeme kararının değinilen hüküm fıkrasının, davacının ödeme emri içeriği borçlardan dönem itibarıyla sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun kesinleştirilip kesinleştirilmediği yönlerinden inceleme yapmak üzere bozulması gerekmiştir.
Mahkemece, dosyaya yalnızca vekaletname sunulduğu, uyuşmazlığın çözümünde emek sarf etmediği gerekçesiyle davacı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği yönündeki gerekçeye karşın çelişki oluşturacak şekilde davacı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yargılama hukukuna uygun düşmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacı temyiz isteminin kısmen reddine,
2.Temyize konu Vergi Mahkemesi kararının; … takip numaralı ödeme emri ile 38 takip numaralı ödeme emrine konu kamu alacağının davacının istifa tarihi olan 31/01/2005 tarihinden öncesine isabet eden kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3.Davacı temyiz isteminin kısmen kabulüne,
4.Kararın; … takip numaralı ödeme emri yönünden, istifa tarihi olan 31/01/2005 tarihi ile 12/02/2005 tarihi arasındaki dönem için davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
5.Davalı idare temyiz isteminin kısmen reddine,
6.Kararın; … takip numaralı ödeme emrine konu kamu alacağının 12/02/2005 tarihinden sonrasına isabet eden kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
7. Davalı idare temyiz isteminin kısmen kabulüne,
8. Kararın; … ve … takip numaralı ödeme emri ile vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkralarının bozulmasına,
9. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca …-TL maktu harç alınmasına,
10. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 13/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.