Danıştay Kararı 3. Daire 2021/1177 E. 2022/5630 K. 21.12.2022 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2021/1177 E.  ,  2022/5630 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/1177
Karar No : 2022/5630

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. …

2- (DAVACI) … Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle sözü edilen faturalara konu indirimlerin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca adına Mart ila Mayıs ve Aralık 2013 dönemleri için re’sen salınan katma değer vergisi ile Mart ve Nisan dönemleri için bir kat, Mayıs ve Aralık dönemleri için ise tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı … ve … Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkındaki tespitlerden, düzenledikleri faturaların gerçeği yansıtmadığı sonucuna varıldığından yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, Mart 2013 dönemi için kesilip aynı yıl içerisinde kesinleşen vergi ziyaı cezasının tekerrüre esas alınamayacağı gerekçesiyle bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden dava reddedilmiş, vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmı kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından, 2013 yılında kesinleşen vergi ziyaı cezasının, 2018 yılında düzenlenen ihbarnamelere konu vergi ziyaı cezalarında tekerrüre esas alınabileceği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Davacı tarafından, yapılan tarhiyatın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Dosya usulüne uygun olarak tekemmül etmediğinden temyiz istemlerinin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Daire since, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle Mart ila Mayıs ve Aralık 2013 dönemleri için re’sen katma değer vergisi salındığı ve Mart ve Nisan dönemleri için bir kat, Mayıs ve Aralık dönemleri için tekerrür hükümleri gereğince artırılarak bir kat vergi ziyaı cezasının kesildiği, söz konusu cezalı vergiye karşı Avukat … tarafından tanzim edilen dilekçeyle dava açıldığı, adı geçen avukatın 15/04/2019 tarihli dilekçeyle vekillikten istifa ettiği, daha sonra vekil tayin edilen Avukat …’un azledildiği, davayı sonuçlandıran … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının “…” adresinde davacıya 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, bu şekilde tekemmül ettirilen dosyanın davalı idare istinaf başvurusuna yönelik … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla sonuçlandırıldığı, Danıştay Üçüncü Dairesinin 09/09/2020 tarih ve E:2020/3195, K:2020/3267 sayılı kararıyla, temyize konu kararın ve davalı idarenin temyiz dilekçesinin, davacının bilinen adresine tebliğe çıkarıldığı ancak adresin kapandığı ve başkaca adres bilinmediğinden iade edilmesi üzerine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebliğ edildiği ancak davacı şirketin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilen resmi adresi olan …” adresine tebliğ edilmediğinden dosyanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 48. maddesi uyarınca tekemmül ettirilmesi suretiyle Danıştay Üçüncü Dairesine iade edilmek üzere dosyanın İstanbul Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesine hükmedildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Tebligat ve cevap verme” başlıklı 16. maddesinde; dava dilekçelerinin ve eklerinin birer örneğinin davalıya, davalının vereceği savunmanın ise davacıya tebliğ olunacağı; davacının ikinci dilekçesinin davalıya, davalının vereceği ikinci savunmanın da davacıya tebliğ edileceği; buna karşı davacının cevap veremeyeceği, ancak, davalının ikinci savunmasında, davacının cevaplandırmasını gerektiren hususlar bulunduğunun davanın görülmesi sırasında anlaşılması halinde, davacıya cevap vermesi için bir süre verileceği; tarafların, yapılacak tebliğlere karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilecekleri, bu sürenin, ancak haklı sebeplerin bulunması halinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli mahkeme kararı ile otuz günü geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabileceği; “Dosyaların incelenmesi” başlıklı 20. maddesinin 5. fıkrasında, dosyaların tekemmül ettikten sonra incelenerek karara bağlanacağı hükümlerine yer verilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesinin 1. fıkrasında, kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimsenin, adresini değiştirmesi halinde yenisini hemen tebliğ yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu, bu takdirde bundan sonraki tebliğlerin bildirilen yeni adrese yapılacağı kuralı öngörülmüş, 19/01/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Tebligat Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 9. maddesiyle 7201 sayılı Kanunun 35. maddesinin dördüncü fıkrası olarak getirilen düzenlemeyle de daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adreslerinin esas alınacağı ve bu madde hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; Vergi Mahkemesi kararının davacı şirketin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilen resmi adresi olan ” …” adresi yerine farklı bir adreste 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca tebliğ edilmek suretiyle dosyanın tekemmül ettirildiği anlaşılmış olup, yukarıda yazılı mevzuat gereğince şirketin resmî kayıtlardaki adresine tebligat yapılmaya çalışılmadığından, bu haliyle usul hükümlerine uygun biçimde dosya tekemmül ettirilmeksizin, uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi yargılama usulüne uygun düşmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 21/12/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.