Danıştay Kararı 3. Daire 2020/947 E. 2023/1856 K. 18.05.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/947 E.  ,  2023/1856 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/947
Karar No : 2023/1856

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idare tarafından yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Yapı İnşaat Taahhüt Madencilik Beton İmal Sanayi Limited Şirketinden alınamayan 2008 ila 2016 yıllarına ilişkin muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı tarafından, ortak sıfatı kazanmasına ilişkin hisse devir sözleşmesinin Ticaret Siciline tescil ettirilmediğinden bahisle şirketteki ortaklığının hukuken geçersiz olduğu iddia edilmişse de 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 512. maddesinde, limited şirketlerin ticaret siciline tescille hükmi şahsiyet kazanacağı, 515. maddesinde şirket sözleşmesi ile sözleşmede yapılacak değişikliklerin tescil ve ilan edileceğinin kurala bağlandığı, 520. maddede de pay devrinin yazılı şekilde yapılacağı ve tarafların imzalarının noterce onanacağı, ayrıca ortakların devre muvafakat etmesi gerektiği, devir sözleşmesi yazılı şekilde yapılmış ve imzası noterce tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer arasında dahi hüküm ifade etmeyeceğinin belirtildiği, Kanun’da sözleşmede yapılan bir değişikliğin tescil ve ilan kuralının, bu işlemlerin geçerlilik şartı olarak öngörülmediği, noter ve genel kurul onayının yeterli sayıldığı, bir başka anlatımla şirket yönetimince hisse devrine ilişkin işlemlerin tescil ve ilan ettirilmemesi şirketteki yeni ortaklığın kazanılmaması sonucunu doğurmadığı, buna göre Bursa 11. Noterliği’nin … tarih … ve … yevmiye nolu hisse devir sözleşmeleriyle payını devraldığı ve sonrasında başkasına devretmediği anlaşılan davacının dava konusu kamu alacaklarından dönemleri itibarıyla sorumlu olduğu, davacının, dava konusu … , … ve … takip numaralı emirleri içeriği kamu alacaklarının ait olduğu dönemlerde şirketin ortağı olduğu, değinilen kama alacağının tahsili için şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin 12/01/2012, 24/05/2012, 01/03/2013 ve 30/01/2014 tarihlerinde şirket çalışanına usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, borcun ödenmemesi üzerine yapılan malvarlığı araştırmalarının sonuçsuz kaldığı dolayısıyla usulüne uygun takibe rağmen asıl borçlu şirketten tahsil edilemediği anlaşılan kamu alacaklarına ilişkin olarak davacı adına düzenlenen söz konusu ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı, … ve … takip numaralı ödeme emirleri içeriği borçlar ile … takip numaralı ödeme emrinin 2008 yılının Aralık ve 2009 yılının Ekim dönemine ilişkin kamu alacağının, asıl borçlu şirket tarafından 30/03/2011 tarihinde 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılandırıldığı, yapılandırma işlemiyle şirketin vergi borçlarının nitelik değişitirip yeni bir borç haline geldiği, yapılandırma sonrası ödenmeyen vergi borçlarının öncelikle asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla şirket adına yeniden ödeme emri düzenlenip usulüne uygun tebliğ edildikten sonra yapılacak malvarlığı araştırması sonucunda herhangi bir malvarlığına rastlanılmaması üzerine davacının sorumluluğuna gidilebileceği, anılan usule uyulmadığı anlaşıldığından belirtilen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı, … , … , … takip numaralı ödeme emri içeriği alacaklar ile … takip numaralı ödeme emrinin 2008 yılının Ocak-Aralık dönemine ilişkin borçların asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edildiğine dair davalı idarece belge sunulmadığından, kamu alacağının öncelikle şirketten tahsiline çalışılması gerektiğinden, şirket adına ödeme emri tebliğ olunmadan söz konusu kamu alacakları için davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, … , … ve … takip numaralı ödeme emirleri yönünden dava reddedilmiş, … ,…, … ,… , … ve … takip numaralı ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu … tarih ve .. ,… ,… takip numaralı ödeme emirleri içeriği borçlar ile … takip numaralı ödeme emrinin 2008 yılının Ocak-Aralık dönemine ait kamu alacakları için asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin 29/12/2019 tarihinde ilanen tebliğ edildiği, kesinleşmiş bir vergi borcunun yapılandırma sonrası ödenmeyen kısmı için yeniden ödeme emri düzenlenmesinin yasal dayanağının bulunmadığı, ihlal sonrası kesinleşmiş vergi borcunun varlığını devam ettirdiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Şirket hakkındaki takip işlemlerinin usulüne uygun yapılmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabulüyle, Vergi Dava Dairesi kararının; … ve … takip numaralı ödeme emirleri içeriği borçlar ile … takip numaralı ödeme emrinin 2008 yılının Aralık (gelir stopaj) ve 2009 yılının Ekim dönemine ilişkin kamu alacaklarına ilişkin hüküm fıkrası yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Bursa 11. Noterliği’nin 15/12/2009 tarih .. ve … yevmiye nolu hisse devir sözleşmeleriyle … Yapı İnşaat Taahhüt Madencilik Beton İmal Sanayi Limited Şirketi’nin % 50 oranında hisselerine devralan davacı adına değinilen şirketten alınamayan 2008 ila 2016 yıllarına ilişkin muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin düzenlendiği, asıl borçlu şirketin dava konusu … ve … takip numaralı ödeme emirleri içeriği borçlar ile … takip numaralı ödeme emrinin 2008 yılının Aralık (gelir stopaj) ve 2009 yılının Ekim dönemlerine ilişkin borçları 30/03/2011 tarihinde 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılandırıldığı ve borçlarını vadesinde ödemediği anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un Terimler başlıklı 3. maddesinde; tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin; amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını ifade edeceği düzenlemesine yer verilmiştir.
6183 sayılı Kanun’un 4369 sayılı Kanunun 21. maddesiyle değişik 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları, 5766 sayılı Kanunla değişik 35. maddesinin ikinci fıkrasında ise ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulacağı, üçüncü fıkrasında ise amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahısların, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulacağı kuralı getirilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; … tarih ve …, … ve … takip numaralı ödeme emirleri ile … takip numaralı ödeme emrinin 2008 yılının Ocak-Aralık dönemine ait kamu alacaklarına ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
Vergi Usul Kanunu kapsamındaki vergi ve buna bağlı alacaklarda limited şirket ortaklarının 6183 sayılı Yasanın 35. maddesine göre takibi gerekmekte olup, bir tüzel kişinin ortağının sorumlu tutularak, sözü edilen hüküm uyarınca takip edilebilmesi için kamu alacağının sorumlu sıfatıyla kendisinden tahsil edileceğinin ortağa duyurulmasından önce borcun tüzel kişiye usulüne uygun biçimde tebliğ edilmesi, uyuşmazlık yaratılmak suretiyle ya da uyuşmazlık yaratılmaksızın kesinleşmiş bulunmasına rağmen vadesinde ödenmemiş olması, bu nedenlerle tüzel kişinin 6183 sayılı Yasa’nın 54, 55 ve müteakip maddeleri uyarınca takip edilmesi ve bütün bunlara rağmen kamu alacağının tüzel kişinin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilememiş olmalıdır.
Şirket tüzel kişiliklerine ait vergi borçlarıyla ilgili olarak af kanunları kapsamındaki yapılandırma sonucunda ortaya yeni bir hukuki durum çıkmasına karşın, bu durumun; şirket tüzel kişiliği nezdinde yapılandırma öncesinde usulüne uygun biçimde tamamlanmış olan takibin yeniden başlatılmasını başka bir ifadeyle yapılandırmanın ihlalinden sonra asıl borçlu adına yeniden ödeme emri düzenlenerek mal varlığı araştırması yapılmasını gerektirdiğinden söz edilemeyeceğinden, yapılandırma tarihinde ve sonrasında ortaklığı devam eden davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmakla Vergi Mahkemesi kararının … tarih ve … ile … takip numaralı ödeme emirleri içeriği borçlar ve … takip numaralı ödeme emrinin 2008 yılının Aralık (gelir stopaj) ve 2009 yılının Ekim dönemine ait kamu alacaklarına ilişkin kısımları yönünden iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun reddine yolundaki Vergi Dava Dairesi kararının sözü edilen hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; … tarih ve …, …, … takip numaralı ödeme emirleri içeriği borçlar ile … takip numaralı ödeme emrinin 2008 yılının Ocak-Aralık dönemine ait kamu alacaklarına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Temyiz isteminin kısmen kabulüne,
4. Kararın; … tarih ve … ile … takip numaralı ödeme emirleri içeriği borçlar ve … takip numaralı ödeme emrinin 2008 yılının Aralık (gelir stopaj) ve 2009 yılının Ekim dönemlerine ait kamu alacaklarına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA, 18/05/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)- KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar bozulması istenen Vergi Dava Dairesi kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında istemin kabulünü gerektirecek nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin, Vergi Dava Dairesi kararının; … tarih ve … ve .. takip numaralı ödeme emirleri içeriği borçlar ile … takip numaralı ödeme emrinin 2008 yılının Aralık (gelir stopaj) ve 2009 yılının Ekim dönemlerine ait kamu alacaklarına ilişkin hüküm fıkrası yönünden de reddi gerektiği görüşü ile bu kısım yönünden Karara katılmıyorum.