Danıştay Kararı 3. Daire 2020/78 E. 2020/4055 K. 22.10.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/78 E.  ,  2020/4055 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/78
Karar No : 2020/4055

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): … Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU: Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararına uyulmaksızın ilk kararda ısrar edilerek verilen ve Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nca karar düzeltme aşamasında temyiz istemi ısrar hükmü yönünden reddedilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri üzerine 2011 yılının Ağustos ve Eylül dönemleri için tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ve hesaplanan gecikme faizi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkında herhangi bir inceleme yapılmadan ve kullandığı faturaların gerçek olup olmadığı, kendisi ve fatura düzenleyicileri hakkında her yönüyle incelenerek ortaya konulmadan davalı idarenin baskısı altında verildiği anlaşılan düzeltme beyannameleri üzerine tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ve hesaplanan gecikme faizi ile kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, vergi, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası kaldırılmıştır.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının kendi iradesiyle düzeltme beyannamesi verdiği ve bu beyannameye konulan ihtirazi kaydın mükelleflere dava açma hakkı vermeyeceği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 04/12/2019 tarih ve E:2019/957, K:2019/1026 sayılı kararıyla Dairemize gönderilen dosya ile ilgili Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davalı idarenin 17/12/2013 tarihli yazısı üzerine ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamesine istinaden 2011 yılının Temmuz ve Ağustos dönemlerine ilişkin katma değer vergisi, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezalarının kaldırılması yolunda verilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı ısrar kararına yöneltilen davalı idarenin temyiz istemini karar düzeltme aşamasında ısrar hükmü yönünden reddeden, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 04/12/2019 tarih E:2019/957, K:2019/1026 sayılı kararıyla; kararın, vergi ve gecikme faizi ile vergi ziyaı cezalarına ilişkin hüküm fıkraları temyizen incelenmek üzere dosyanın Danıştay Üçüncü Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri sayılarak (a) bendinde iptal davasının, idarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan dava olduğu belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Mükelleflerce, ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri esas alınarak yapılan tahakkuk, hesaplanan gecikme faizi ve kesilen vergi ziyaı cezalarına karşı açılan davaların esası incelenmeden reddedilmeleri nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği ileri sürülerek yapılan başvuru üzerine, Anayasa Mahkemesinin … tarih ve Başvuru No: …sayılı kararıyla; başvurucuların mülkiyet haklarına müdahale teşkil eden vergilendirme işlemlerinin yargı yoluyla denetlenebilmesi imkânına sahip olamadıkları dolayısıyla, derece mahkemelerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanun’un 378. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen hukuk kuralını, düzeltme beyannamesine ihtirazi kayıt konulmasının dava açma hakkı vermeyeceği şeklinde yorumlamasının -sürecin bütününe bakıldığında- başvurucuların, müdahalenin hukuka aykırı olduğuna yönelik olarak iddia ve itirazlarını etkin bir biçimde sunamaması sonucuna yol açtığı, buna göre somut olayda mülkiyet hakkının öngördüğü usul güvencelerinin sağlanamamasından dolayı müdahalenin başvuruculara şahsi olarak aşırı bir külfet yüklediği, mülkiyet hakkının korunması ile müdahalenin kamu yararı amacı arasında olması gereken adil dengenin başvurucular aleyhine bozulduğu sonucuna ulaşıldığı, başvurucuların mülkiyet haklarına yapılan müdahale ölçüsüz olduğu gerekçesiyle Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere vergi mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Yukarıda “Mevzuat” bölümünde yer verilen tanıma göre açılan bir iptal davasında iptali istenilen işlemin; yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları açısından ayrı ayrı hukuka uygun olup olmadıklarının denetlenmesi gerekmekte olup, bu unsurlardan birisinde hukuka aykırılık bulunursa işlem iptal edilmelidir.
Hukuka uygunluk denetiminin yapılması gereken sebep unsuru idari yargıda; idareyi işlemi yapmaya iten saik olarak tanımlanmıştır. İdare tesis ettiği işlemi, gerçek ve hukuka uygun sebeplere dayandırmak zorundadır. Sebebin gerçek olması, varlığının usulüne uygun olarak yapılan tespitlerle ortaya konulmuş olması; hukuka uygun olması ise idarenin işlemi dayandırdığı sebebin, kanunda tesisi için dayanabileceği öngörülen sebeplerden olması anlamına gelmektedir.
Dava konusu uyuşmazlıkta sebep unsuru, davalı idarenin davacıya gönderdiği 17/12/2013 tarih ve 30679 sayılı yazının alt kısmında yer alan ve hakkında olumsuz tespit/rapor bulunduğu belirtilen mükelleften yapılan alımların gerçek kabul edilmemesidir.
Bu durumda davacı tarafından verilen düzeltme beyannamelerine konulan ihtirazi kayıt kabul edilmeyerek yapılan tahakkukun sebep unsuru hakkında, yargısal denetim yapılması gerekirken bu husus göz ardı edilmek suretiyle yazılı gerekçeyle verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.