Danıştay Kararı 3. Daire 2020/756 E. 2023/25 K. 23.01.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/756 E.  ,  2023/25 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/756
Karar No : 2023/25

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Bank Limited Merkezi Pakistan İstanbul Türkiye Merkez Şubesi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Taşıt Kiralama ve Turizm Anonim Şirketine ait muhtelif vergi borçları nedeniyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 79. maddesi uyarınca düzenlenen ve tebliğ edilen … tarih ve … ile … tarih ve … sayılı haciz bildirilerine süresinde itiraz edilmemesi üzerine tanzim edilen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının elektronik hacizlere ilişkin sisteminde teknik arıza meydana gelmesinden dolayı kendisine gönderilen haciz bildirilerine süresinden sonra itiraz etmesi nedeniyle borç zimmetinde sayılarak dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği olayda, Mahkemelerince verilen ara kararına cevaben taraflarca sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, haciz bildirilerinin davacı tarafından alındığı tarihlerde ve sonrasında asıl borçlu firmanın davacı nezdinde haczedilebilir herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığı gibi açılmış bir banka hesabının dahi olmadığı, taraflar arasında bu hususun ihtilafsız olduğu ve davacı adına ödeme emri düzenlenmesinin sebebinin sadece haciz bildirilerine yasal süresinden sonra cevap verilmesi olduğu dikkate alındığında, sistemde teknik bir arıza yaşanmasının her zaman mümkün olması, bu durumun, davalı idarece her aşamada öngörülerek alternatif yollarla tedbir alınmaya çalışılması, davacının sistemde teknik aksaklık yaşadığı ve asıl borçlu şirketin, üçüncü şahıs konumundaki davacı banka nezdinde haczedilebilir herhangi bir mal varlığının bulunmadığı yönünde taraflar arasında bir ihtilaf bulunmaması karşısında, davacının, asıl borçlu şirkete ait vergi borcundan sorumlu tutulmasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Teknik aksaklık yaşansa dahi bunun mücbir sebep sayılamayacağı, kendisine tebliğ edilen haciz bildirilerine süresinde itiraz etmeyen davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı, ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Sistemde yaşanan teknik arızadan dolayı haciz bildirilerine geç cevap verildiği, sorun tespit edildiği anda giderilmeye çalışıldığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı ile iletişim halinde olunduğu, asıl borçlunun bankalarında herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığı gibi müşterisi de olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 23/01/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.