Danıştay Kararı 3. Daire 2020/657 E. 2023/970 K. 23.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/657 E.  ,  2023/970 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/657
Karar No : 2023/970

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, Hakan Narin’in komisyon karşılığı sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiğinden bahisle 2016 yılına ait kurumlar vergisi, aynı yılın Ocak-Mart, Nisan-Haziran ve Temmuz-Eylül dönemlerine ait geçici vergi ve Şubat ila Ağustos dönemlerine ait katma değer vergisi üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının komisyon karşılığı sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiğinin iddia edildiği Hakan Narin hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda, sahte belge düzenleme fiilline iştirak ettiğine dair somut tespit bulunmadığından adına kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu vergi ziyaı cezası kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının, …’in komisyon karşılığı sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiği saptandığından adına kesilen vergi ziyaı cezasının hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Muhasebecilerin sorumluluğunun imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına uygun olup olmamasıyla sınırlı olduğu, iştirak eyleminin somut tespitlerle ortaya konulması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 23/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)- KARŞI OY:
Hakan Narin hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporundaki tespitlerden, davacının adı geçen mükellefin unvanı altında gerçekleştirilen sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiği, bu nedenle adına 213 sayılı Kanun’un 344. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından temyiz isteminin kabulü ile vergi ziyaı cezalarının ait olduğu dönemlerde davacının sorumlu olup olmadığı hususu da dikkate alınarak yeniden bir karar verilmek üzere, Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Karara katılmıyoruz.