Danıştay Kararı 3. Daire 2020/4815 E. 2023/800 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/4815 E.  ,  2023/800 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/4815
Karar No : 2023/800

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Müdürlüğü

KARŞI TARAF (DAVACI): … İç ve Dış Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirmek suretiyle ihracat istisnası kapsamında haksız olarak katma değer vergisi iadesi aldığından bahisle söz konusu iadenin geri alınması amacıyla 2016 yılının Nisan ila Haziran, Ağustos ve Eylül dönemleri için re’sen salınan katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı … Konfeksiyon Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, …, … Boru Metal Nakliye İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, … Mobilya Gıda Tarım İnşaat Konfeksiyon Taşımacılık İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, … Kumaş Tekstil Konfeksiyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, … Tekstil Sanayi İthalat İhracat İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi, (…) … Tekstil Konfeksiyon Kumaş Sanayi Ticaret Anonim Şirketi ile … Tekstil Konfeksiyon Kumaş Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki saptamaların düzenledikleri faturaların gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığını gösterdiği, … Makina Hırdavat İmalat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, … Plastik İnşat Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … hakkındaki tespitlerin düzenledikleri faturaların gerçeği yansıtmadığını kanıtlayıcı mahiyette olmadığı, 2016 yılı için kesilen ve aynı yıl içinde kesinleşen vergi ziyaı cezasının tekerrüre esas alınamayacağı gerekçesiyle tarhiyat azaltılmış, vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmı ise kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularının, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının alışlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiği hususu hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ile sabit olduğundan yapılan tarhiyatta ve vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılarak kesilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri değinilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Vergi Dava Dairesi kararının, temyize konu hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 15/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinin 1 fıkrasının (a) bendinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin katma değer vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmış, aynı Kanun’un 32. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanunun 11, 13, 14 ve 15. maddeleri uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı hüküm altına alınmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 229. maddesinde yer alan hüküm uyarınca fatura; satılan emtia veya yapılan iş karşılığında düzenlenen yasal belge olduğuna göre gerçekten bir emtia teslimi yapılmadığı halde düzenlenmesi ve böyle bir faturanın kayıtlara alınması Vergi Usul Kanunu ve Ticaret Kanununa aykırıdır. Kaldı ki gerçek bir emtia teslimine dayanmayan faturalarda gösterilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılamayacağı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. ve 34. maddelerinde öngörülmüş bulunmaktadır.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde sahte belge, ortada gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi gösterilerek düzenlenmiş belge olarak açıklanmış olup, düzenleniş amacı itibarıyla bu nitelikte olan belgelere artık hukuken itibar edilemeyeceği ve içeriklerinin doğru olarak kabul edilemeyeceği açıktır.
Davacının uyuşmazlık konusu dönemde yasal defterlerinde kayıtlı emtia alımlarına ilişkin faturaların düzenleyicisi olan … Makina Hırdavat İmalat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, … Plastik İnşat Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve … hakkındaki tespitlerin, sahte fatura ticareti yaptıklarını kanıtlar nitelikte ve yeterli olduğu, dolayısıyla ilgili dönemde indirim yoluyla telafi edilemeyip nakden iade edilen katma değer vergisinin gerçek bir mal ve hizmet teslimine dayanmayan faturalardan kaynaklandığı sonuç ve kanaatine varıldığından ve bu durumun aksi söz konusu tespit ve değerlendirmeleri de geçersiz kılacak nitelikte hukuken kabul edilebilir, bilgi ve belgelerle ortaya konulamadığından, davacı adına yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı görüşüyle tarhiyatı değinilen firmalara ilişkin kısmı yönünden kaldıran Vergi Mahkemesi kararının temyize konu hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.