Danıştay Kararı 3. Daire 2020/4659 E. 2023/1500 K. 27.04.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/4659 E.  ,  2023/1500 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/4659
Karar No : 2023/1500

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirketin ortağı olduğu iş ortaklığının faaliyetinin zararla sonuçlanması sebebiyle değersiz hale gelen iştirak hissesine isabet eden ve iştirakler hesabından çıkarılarak kanunen kabul edilmeyen giderler hesabına kaydedilen tutarın kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerektiği ihtirazi kaydıyla verdiği 2017 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerine yapılan tahakkuk neticesinde gelecek yıla devreden zararının azaltılmasına ilişkin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendine göre, kurumların tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından elde ettikleri kazançların kurumlar vergisinden müstesna olduğu, aynı maddenin 3. fıkrasına göre ise iştirak hisselerinin alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının istisna dışı kurum kazancından indirilmesinin kabul edilemeyeceği, davacı şirketin ortağı olduğu iş ortaklığından elde edilecek kazancın kurumlar vergisinden istisna olduğu ve istisna kapsamındaki kazançlara ilişkin gider veya zararların istisna dışı kurum kazancından indirilemeyeceği dikkate alındığında iştirak hisselerinin alımıyla ilgili finansman gideri niteliğinde de olmayan söz konusu zararın kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerektiği yolundaki ihtirazi kayda itibar edilmeyerek tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Temyize konu kararın gerekçesiz ve yerleşik içtihatlara aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirketin ortağı olduğu iş ortaklığının faaliyetinin zararla sonuçlanması sebebiyle değersiz hale gelen iştirak hissesine isabet eden ve kanunen kabul edilmeyen giderler hesabına kaydedilen tutarın kurum kazancından indirilebilmesi gerektiği ihtirazi kaydıyla verdiği 2017 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerine sonraki döneme devreden zararının azaltıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde; kurumların tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından elde ettikleri kazançların kurumlar vergisinden müstesna olduğu düzenlenmiş, aynı maddenin 3. fıkrasında ise, iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının istisna dışı kurum kazancından indirilmesinin kabul edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Sözü edilen yasal düzenlemelerden, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlar ile kurumlar vergisinden istisna edilen faaliyetler olarak ikili bir ayrıma gidilerek, istisna edilen kazançlara ilişkin giderler ile istisna kapsamındaki faaliyetlerden doğan zararların istisna dışı kurum kazancından indirilemeyeceğinin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Kurumların tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından elde ettikleri kazançların kurumlar vergisinden müstesna olduğu dikkate alındığında, iştirak edilen kurumun faaliyetinden doğan kar ya da zararın ‘istisna edilen kazançlar’ kapsamında değerlendirilebileceği, bu zararın kurumlar vergisinden istisna edilen bir faaliyet kapsamında olmadığı, Kanun’un, istisna edilen kazançlara ilişkin giderlerin kurum kazancından indirilemeyeceğini öngördüğü, değersiz hale gelerek kayıtlardan çıkartılan iştirak hisselerinin bu kapsamda gider olarak kabul edilemeyeceğinden söz konusu zararın kurum kazancından indirilemeyeceği gerekçesiyle davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 27/04/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Dava Dairesi kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.