Danıştay Kararı 3. Daire 2020/4628 E. 2023/490 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/4628 E.  ,  2023/490 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/4628
Karar No : 2023/490

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Bilgi İşlem Gıda İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi-… Hizmetler Lojistik Yemek Bilgi İşlem Temizlik İnşaat Taşımacılık İthalat İhracat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi İş Ortaklığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı iş ortaklığı adına, alımlarının bir kısmının sahte faturalarla belgelendirdiği yolundaki tespitleri içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak sözü edilen faturalara konu indirimler reddedilmek ve önceki yıldan devir gelen indirilebilecek katma değer vergisinin azaltıldığı da gözetilerek yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2017 yılının Eylül ila Aralık dönemleri için re’sen salınan katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 44. maddesi hükmüne göre katma değer vergisinin prensip olarak vergi mükellefi olan gerçek veya tüzel kişiler adına tarh olunacağı, ancak tüzel kişiliği olmayan adi ortaklıklarda mükellefiyetin bütün ortakları kapsayacak şekilde tek bir hesap üzerinden tesis edileceği, eğer katma değer vergisi mükellefi bir adi ortaklık ise katma değer vergisinin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan herhangi birinin tarhiyata muhatap olacağı, iş ortaklıklarının adi ortaklığın 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinin 7. fıkrasında tanımlanmış özel bir şekli olduğu, bu durumda müteselsil sorumlu olan ortaklardan herhangi biri adına düzenlenmesi gereken ihbarnamenin iş ortaklığı adına düzenlenmesi anılan yasal düzenlemeye uygun düşmediğinden dava konusu tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle cezalı vergi kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının bir kısım alımlarını sahte faturalarla belgelendirdiği somut bir şekilde saptandığından yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Alımların gerçek olduğu, ödemelerin banka kanalıyla gerçekleştirildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddiyle Vergi Dava Dairesinin kararının temyize konu hüküm fıkrasının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de iligili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 28/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Katma değer vergisi uygulaması bakımından işletme bazında değerlendirilen iş ortaklıklarında mal teslimi ve hizmet ifası adi ortaklık tarafından yapıldığından katma değer vergisi mükellefi iş ortaklığı olacak, katma değer vergisi beyannamesi ortaklık adına düzenlenecek, ortaklardan birisi tarafından imzalanmak suretiyle vergi dairesine verilecek, ancak verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan herhangi biri tarhiyata muhatap tutulabilecektir.
İş ortaklıkları aynı zamanda Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen bütün yükümlülükleri yerine getirmek zorundadırlar. Bu açıdan, Kanun’un belirtmiş olduğu belge düzenine uymaları, fatura, gider pusulası gibi belgeleri bastırmaları, defter tutmaları, kullandıkları defter ve belgeleri zamanaşımı süresi içinde muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmeleri gerekmektedir.
Katma değer vergisi uygulamasında ise iş ortaklıkları bağımsız işletme birimleri olarak ayrı vergi mükellefiyetine sahiptir. Buna göre, iş ortaklığınca defter tutma, belge düzenleme, muhafaza ve ibraz ödevleri ile beyanname verme ve vergi ödeme gibi mükellefiyetlerin ortaklardan ayrı olarak yerine getirilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, vergi mükellefi olan iş ortaklığı adına mükellefi olduğu vergilerin takibi amacıyla vergi-ceza ihbarnamesi düzenlenebileceğinden, işin esası incelenmek suretiyle karar verilmesi gerektiğinden, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki kararın bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.