Danıştay Kararı 3. Daire 2020/4423 E. 2023/843 K. 16.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/4423 E.  ,  2023/843 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/4423
Karar No : 2023/843

TTEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Müdürlüğü

KARŞI TARAF (DAVACI): … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının mülkiyetinde bulunan fabrikayı üzerine kurulu olduğu 74.234,76 m² arsa, üretimhanesinin tüm teferruatı ve mütemmim cüzleriyle birlikte 14/02/2013 tarihinde emsallerine göre düşük bedelle sattığı yönünde saptamalar içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak 2013 yılının Şubat dönemi için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirket tarafından, 14/02/2013 tarihinde fabrika yer altı ve yer üstü düzenleri, binalar ile tesis, makine ve cihazlar için toplam 51.385.420,00 TL ve arsa için ise 800.000,00-TL olma üzere toplam 52.185:420,00 TL+%18 katma değer vergisi tutarında faturalar düzenlenerek satıldığı ve bu tutarların defterlere kaydedildiği, hakkında vergi inceleme raporunun düzenlenmesi aşamasında fabrikanın üzerine kurulu olduğu arsa, üretimhanenin tüm teferruatı ve mütemmim cüzlerinin Osmaniye Vergi Dairesi Müdürlüğü’nde satış tarihindeki emsal bedelinin takdirinin istenildiği, Osmaniye Geçici Takdir Komisyonu kararında, sözü edilen fabrikayı satın alan şirket tarafından hazırlattırılan 18/07/2014 tarihli değerleme raporunda, arsa değerinin 20.785.000,00-TL, fabrikaya ait envanter ve demirbaşların piyasa değerinin toplam 88.000.000,00-TL olduğu tespit edildiği ve komisyon tarafından yapılan değerlendirme sonucunda 14/02/2013 tarihinde arsanın emsal satış bedelinin 20.000.000,00-TL, fabrika binası ile içerisindeki iktisadi kıymetlerin emsal satış bedelinin ise 70.000.000,00-TL olarak takdir edildiği, mükellefin emsallerine uygun olmayan gayrimenkul satışı nedeniyle 37.814.580,00-TL matrah farkı üzerinden bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığının anlaşıldığı olayda, Osmaniye Geçici Takdir Komisyonunca iktisadi kıymetlerin satış tarihindeki emsal bedelinin 70.000.000,00-TL olarak belirlendiği ve vergi inceleme raporunda da tespit edilen bu tutar üzerinden matrah farkı hesaplandığı, takdir komisyonu kararında üretimhanenin tüm teferruatı ve mütemmim cüzleri için emsal bedel belirlenirken yalnızca fabrikanın yeni sahibi şirket tarafından hazırlattırılan 17/07/2014 tarihli raporun esas alındığı, bahse konu raporun ise 07/07/2014 tarihinde fabrika mahallinde yapılan incelemeye istinaden iktisadi kıymetlerin yerinde görülmesi sonucu düzenlendiği ancak fabrikanın satıldığı tarih ile rapor tarihi arasında uzunca bir süre bulunduğu, davacı tarafından da bu tarihler arasında fabrikanın yeni sahibi şirket tarafından 50.000.000,00-TL civarında yatırım gerçekleştirildiğine ilişkin söz konusu şirket tarafından onaylanan fatura ve muavin hesap kayıtlarının dosyaya sunulduğu ancak davalı idarece ilgili tarihlerdeki envanter değişimine ilişkin herhangi bir araştırma yapılmadığı gibi bahse konu rapor dışında somut saptamaların dosyaya sunulamadığı anlaşıldığından yeterli araştırma ve inceleme yapmak suretiyle somut hususlar ortaya konulmadığından bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin, iktisadi kıymetlere ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmediği, vergi inceleme raporunda fabrikanın kurulduğu arsanın emsal bedelinin tespitine ilişkin veriler birbiriyle çeliştiğinden mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda gayrimenkul değerleme uzmanı tarafından tanzim edilen raporda arsanın satış tarihindeki toplam değerinin 2.793.454,02-TL olarak esas alınması gerektiğinin değerlendirildiği söz konusu rapordaki gerekçe ve teknik açıklamalar hükme esas alınabilecek nitelikte görülmekle birlikte … ada … nolu parselin 41.415,36 m²’lik kısmının iki tam yıldan daha uzun süredir davacının aktifinde bulunduğu, bu haliyle de davacı tarafından gerçekleştirilen taşınmaz tesliminin 41.415,36 m²’lik kısmının 3065 sayılı Kanun’un 17. maddesinin 4. fıkrasının (r) bendi uyarınca katma değer vergisi istisnası kapsamında kaldığı, davacı tarafından fabrikanın üzerine kurulduğu tüm arsa için 800.000,00-TL+%18 katma değer vergisi tutarında fatura düzenlenerek defterlere kaydedildiği, bilirkişi incelemesi sonucu dava konusu taşınmazın satış tarihindeki toplam değerinin 2.793.454,02-TL ve bu tutarın katma değer vergisi istisnasına tabi olmayan kısmının 1.234,994,02-TL olduğu anlaşıldığından tarhiyatın, 434.994,02-TL matrah farkına isabet eden kısmı üzerinden hesaplanacak katma değer vergisi yönünden hukuka aykırılık, bu miktarı aşan kısmı yönünden ise hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu cezalı vergi azaltılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı hakkında yürütülen vergi incelemesi sırasında gerek arsa bedelinin takdiri gerek üretim araçlarının değerlerinin belirlenmesinin hukuka uygun olarak gerçekleştirildiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.