Danıştay Kararı 3. Daire 2020/4199 E. 2023/799 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/4199 E.  ,  2023/799 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/4199
Karar No : 2023/799

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLLERİ: Av. …-Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu … Metal İnşaat Ürünleri Pazarlama Ticaret Anonim Şirketi’nden alınamayan 2003 yılına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emrinin, davacının yerleşim yeri adresi bildirilmediğinden tebliğ yapılamaması nedeniyle … tarih ve … sayılı tutanakla vergi dairesinin ilan panosuna asılarak tebliğ edilmeye çalışıldığı ancak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 01/01/2018 tarihinde yürürlüğe giren 7061 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değişik 101, 102 ve 103. maddeleri uyarınca tebliğ yapılmadığından öğrenme tarihi itibariyle davacının süresinde açıldığının kabulü gerektiği, asıl borçlu şirketin kaydının ticaret sicilinden re’sen silindiği hususunun 12/08/2013 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği, şirketin sicilden terkininden önce ve sonra olmak üzere şirketin nakit bir değeri olmayan banka hesaplarına haciz tatbik edildiği, ancak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre, şirketlerin tüzel kişilikleri, ticaret sicilinden silinmeleriyle sona erdiğinden, adı geçen şirketin haklara sahip olması, borçlu kılınması ve temsili hukuken olanaklı olmadığı, dolayısıyla, tüzel kişiliğin sona ermesinden önceki dönemlerle ilgili olsa dahi ticaret sicilinden kaydı silinen şirket adına tarh ve tahsilat işlemleri tesis edilemeyeceği gibi bu işlemler herhangi bir hukuki sonuç da doğurmayacağından adı geçen şirket adına tüzel kişiliği son bulduktan sonra haciz tatbik edilmesi 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 102. ve 103. maddelerinde düzenlenen zamanaşımı hükümleri uyarınca zamanaşımını kesmeyeceğinden anılan şirketin ticaret sicilinden silindiği tarihin 2013 yılı olması ve davacının usulsüz tebligat nedeniyle söz konusu amme alacaklarını 2019 yılında öğrendiğinin kabul edilmesi karşısında, 2013 yılı ile davacının amme alacaklarının kendisine tebliğ edildiğini öğrendiği yıl olan 2019 yılına kadar zamanaşımını kesen bir nedenin davalı idare tarafından ortaya konulamadığı ve amme alacaklarının tahsil zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu şirketin kanuni temsilcisi olan davacı adına, şirketten tahsil edilemeyen veya edilemeyeceği anlaşılan kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 15/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.