Danıştay Kararı 3. Daire 2020/4165 E. 2023/456 K. 23.02.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/4165 E.  ,  2023/456 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/4165
Karar No : 2023/456

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Verdi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İletişim Aksesuarları İthalat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle sözü edilen faturalara konu indirimlerin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosuna göre 2016 yılının Temmuz ila Aralık dönemleri için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilşkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının, sahte belge düzenleme yönünden 05/12/2017 tarihinde incelemeye alındığı, 18/05/2018 tarihinde 7143 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği, davacı tarafından matrah artırım talebinde bulunmak istenilmesine rağmen sahte belge düzenleme incelemesi devam ettiği gerekçesiyle matrah artırımından yararlandırılmadığı, inceleme sonucunda düzenlenen vergi tekniği raporunda sahte belge düzenleme fiili yönünden yapılacak herhangi bir işlem bulunmadığı, sahte belge kullanma yönünden vergi inceleme raporu düzenleneceği ve sahte belge düzenleme tespiti bulunmadığı anlaşıldığından 7143 sayılı Kanun Genel Tebliğinin V-E-6-f-fç bölümünde belirtilen açıklamalara göre işlem tesis edilmesi gerektiği tespitlerine yer verildiği, bunun üzerine davalı idarece sahte belge kullanma yönünden düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca dava konusu tarhiyatın yapıldığı ve özel usulsüzlük cezasının kesildiği, 13/05/2019 tarihinde ise 7143 sayılı Kanun Genel Tebliğinin V-E-6-f-fç bendi kapsamında 30 gün içerisinde matrah artırımında bulunulabileceğine ilişkin yazının tebliğ edildiği, davacı tarafından 16/05/2019 tarihinde matrah artırımında bulunulduğu olayda, 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin (b) fıkrasında yer alan sahte belge düzenleme fiillerinden hareketle yapılan vergi incelemesinin tamamlanması sonucu bu fiillerin varlığının tespit edilememesi üzerine öncelikle bu durumun tespitine ilişkin raporun tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde 7143 sayılı kanun kapsamında matrah artırım talebinde bulunulabileceğine ilişkin yazı tebliğ edilerek davacıya matrah artırım hakkı tanınması ve eğer artırım talebinde bulunulmaz ise ilgili dönemler için tarhiyat yapılması gerekirken, 7143 sayılı Kanunun 5. maddesinin 9. fıkrası ve Genel Tebliğinin V-E-6-f-fç bendinde öngörülen usul aşılarak matrah artırım hakkı tanınmadan ilgili dönemler için sahte belge kullanma fiili tespiti nedeniyle cezalı tarhiyat yapılmasında ve özel usulsüzlük cezası kesilmesinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle vergi ve cezalar kaldırılmıştır.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına yapılan tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.