Danıştay Kararı 3. Daire 2020/397 E. 2023/908 K. 22.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/397 E.  ,  2023/908 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/397
Karar No : 2023/908

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): … Tekstil Gıda ve Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının 2013 yılına ait yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca ilgili yılın Ocak ila Aralık dönemleri için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinin birinci fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Defter ve belgelerin ibrazının istendiği … tarih ve … sayılı yazının 03/05/2017 tarihinde davacı şirketin müdürü ve ortağı olan …’ya ait “… Sok. No:…-…-…/…” adresinde “…” isimli şahsın imzasına tebliğ edildiği, tebliğ alındısında “…” isimli şahsın görünüşe göre 18 yaşından büyük ve ehliyetli olduğuna ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmediği dolayısıyla defter ve belge isteme yazısının 213 sayılı Kanun’un 93. ve devamı maddelerinde belirlenen usule uygun tebliğ edildiğinden söz edilemeyeceğinden, yasal defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediğinden bahisle yapılan tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle cezalı vergi ve özel usulsüzlük cezası kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Tüzel kişilere yapılacak tebliğlerde asıl muhatabın yasal temsilciler olduğu, bu temsilciler mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunamadıkları veya tebligatı bizzat alamayacak durumda oldukları takdirde orada hazır bulunan memur veya müstahdemlere tebliğin yapılacağı, iş yerinde tebligatın bu şekilde yapılmasının mümkün olmaması halinde ilanen tebliğ yoluna gidilmesi gerektiği, şirkete ait defter ve belgelerin ibrazına ilişkin yazının, şirket yetkilisinin ikamet adresinde … isimli kişiye çalışanı olmadığı halde çalışanı olduğu belirtilerek yapılan tebliğ, 213 sayılı Kanun’un 94. maddesindeki usule uygun düşmediğinden, defter ve belgeleri incelemeye ibraz etmeme fiilinin gerçekleştiğinden bahsedilemeyeceğinden dava konusu tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Defter ve belge isteme yazısının, şirketin kanuni temsilcisinin ikametgah adresinde bulunan 1958 doğumlu …’a tebliğinde usule aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Tebliğ yapılacak kimseler” başlıklı 94. maddesinin birinci fıkrasında, tebliğin, mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı; ikinci fıkrasında, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine; tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde idare edenlere veya temsilcilerine yapılacağı, tüzel kişilerin müteaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının yeterli olacağı, 2365 sayılı Kanunun 18. maddesiyle eklenen 3. fıkrasında ise kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde tebliğin, ikametgah adresinde bulunanlardan veya iş yerlerindeki memur ya da müstahdemlerden birine yapılacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
… tarih ve … sayılı defter ve belge isteme yazısının 03/05/2017 tarihinde şirketin kanuni temsilcisi …’nın ikametgah adresinde bulunan “…” isimli kişiye tebliğ edildiğinin anlaşıldığı olayda, davacı şirketin mükellefiyetinin 31/01/2015 tarihi itibarıyla re’sen terkin edildiği de dikkate alındığında, kanuni temsilcinin ikametgah adresinde yapılan tebligatın usule uygun olduğu, yasal defter ve belgeleri incelemeye ibraz etmeme fiilinin oluştuğu sonucuna varıldığından, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesinin kararının bozulması gerektiği oyuyla Karara katılmıyorum.