Danıştay Kararı 3. Daire 2020/3725 E. 2023/102 K. 26.01.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/3725 E.  ,  2023/102 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/3725
Karar No : 2023/102

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı ve alımlarının bir kısmını gerçeği yansıtmayan faturalarla belgelendirdiği yolunda saptamalar içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak 2015 yılının Ocak ila Aralık dönemleri için re’sen salınan katma değer vergisi ve tekerrür hükümleri uyarınca artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezası ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı … , … Mobilya Hırdavat Metal Elektrik İnşaat Malzemeleri Sanay ve Ticaret Limited Şirketi, … , … , … , … , … , … hakkındaki saptamaların düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığını gösterdiği, öte yandan, davacı şirket çalışanı oldukları ve şirket adına çek tahsilatları yaptıkları konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmayan … ve … tarafından şirket adına tahsil edilen ancak kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilmeyen tahsilatların belgesiz satışlara ilişkin olduğu sonucuna ulaşıldığından yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık görülmediği, Aralık 2013 dönemine ait olup 2014 yılı içinde kesinleşen vergi ziyaı cezasının Ocak ila Kasım 2015 dönemleri için kesilen vergi ziyaı cezasında tekerrüre esas alınabileceği ancak Ocak ila Aralık 2014 dönemlerine ait olup 2015 yılı içinde kesinleşen vergi ziyaı cezasının Aralık 2015 dönemi için tekerrüre esas alınamayacağı, kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile Ocak ila Kasım 2015 dönemi için kesilen vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmı yönünden dava reddedilmiş, Aralık 2015 dönemi için kesilen vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmı ile özel usulsüzlük cezası ise kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Aralık 2013 dönemine ait olup 2014 yılı içinde kesinleşen vergi ziyaı cezasının Aralık 2015 dönemi için kesilen vergi ziyaı cezası için tekerrüre esas alınabileceği gerekçesiyle istinaf başvurusu, Aralık 2015 dönemine ait vergi ziyaı cezasının tekerrür sebebiyle artırılan kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrası yönünden kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararının değinilen hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra söz konusu vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmı yönünden dava reddedilmiş, özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu ise reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı ve alımlarının bir kısmını gerçeği yansıtmayan faturalarla belgelendirdiği hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuyla sabit olan davacı adına 213 sayılı Kanun’un 353. maddesinin 1. fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri sözü edilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Vergi Dava Dairesi kararının temyize konu hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 26/01/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.