Danıştay Kararı 3. Daire 2020/3587 E. 2020/3776 K. 14.10.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/3587 E.  ,  2020/3776 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/3587
Karar No : 2020/3776

GÖNDERME KARARI
… Vergi Dairesi Müdürlüğü vekili Av. … tarafından, Danıştay Üçüncü Dairesinin 15/11/2019 tarih ve E:2016/5759, K:2019/6325 sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının düzeltilmesi istemiyle …’e karşı yapılan başvuruya ilişkin dosya incelendi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 55. maddesinin 5. fıkrasında, 53, 54 ve bu madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yargılamanın yenilenmesinde ve kararın düzeltilmesinde bu Kanun’un diğer hükümlerinin uygulanacağı kuralına yer verilmiş, 48. maddesinin 3. fıkrasında; temyiz dilekçeleri, ilgisine göre kararı veren mahkemeye, Danıştaya veya 4. maddede belirtilen mercilere verileceği ve kararı veren mahkeme veya Danıştayca karşı tarafa tebliğ edileceği, karşı tarafın tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde cevap verebileceği, 4. fıkrasında, kararı veren Danıştay veya bölge idare mahkemesi, cevap dilekçesi verildikten veya cevap süresi geçtikten sonra dosyayı dizi listesine bağlı olarak, Danıştaya veya Kurula göndereceği, aynı Kanun’un 60. maddesinde, Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerine ait her türlü tebliğ işlerinin Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10.maddesinde, tebligatın, tebligat yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağı, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adres olarak kabul edilerek tebligatın buraya yapılacağı, aynı Kanun’un “Adres Değiştirmenin Bildirilmesi Mecburiyeti” başlıklı 35. maddesinin birinci fıkrasında, kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimsenin, adresini değiştirmesi halinde yenisini hemen tebliğ yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu, bu takdirde bundan sonraki tebliğlerin bildirilen yeni adrese yapılacağı, ikinci fıkrasında, adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı, üçüncü fıkrasında ise bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğlerin muhataba yapılmış sayılacağı kurala bağlanmıştır.
Öte yandan Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin “Bilinen adreste tebligat” başlıklı 16. maddesinde, tebligatın, öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılacağı, bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgelerinin esas alınacağı, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmayacağı, aynı yönetmeliğin “Değiştirilen adresin bildirilmesi zorunluluğu ve yapılacak işlemler” başlıklı 57.maddesinin 1. bendinde, muhataba veya adresinde bu Yönetmeliğin gösterdiği usullere göre onun yerine tebellüğ edebilecek birine tebligat yapılmasından veya 31. madde gereğince işlem yapılmasından sonra muhatabın bu adresini değiştirmesi durumunda, yeni adresini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmek zorunda olduğu, bu takdirde bundan sonraki tebliğlerin, bildirilen yeni adrese yapılacağı; 2. bendinde ise adresini değiştiren kişi yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde tebliğ evrakının bir nüshasının eski adresin kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı düzenlemesi yer almaktadır.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine göre, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebligat yapılabilmesi için öncelikle gerçek kişi muhatabın kendisine veya adresine Kanun’un gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olması, muhatabın adresini değiştirmiş ve yeni adresini bildirmemiş olması ve muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin de tespit edilememiş olması gerekmektedir.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile temyiz aşamasında verilen yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin kararın, dava dilekçesinde belirtilen “… Mah. … Cad. No:… …/…” adresinde tebliğ edildiği, sonrasında Danıştay Üçüncü Dairesinin 15/11/2019 tarih ve E:2016/5759, K:2019/6325 sayılı kararının ve davalı idarenin kararın düzeltilmesi dilekçesinin belirtilen adreste tanınmadığı şerhiyle muhtar kaşesi olmaksızın iade edildiği, bunun üzerine temyiz kararı ve davalı idarenin kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçesinin 7201 sayılı Yasa’nın 35. maddesine göre tebliğ edildiği olayda, değinilen kararın ve karar düzeltme dilekçesinin davacının adreste bulunamaması üzerine yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca adres kayıt sistemindeki adres araştırılarak 7201 sayılı Kanun hükümleri uyarınca usule uygun biçimde tebliğinin sağlanarak tekemmül ettirilmek üzere dosyanın İstanbul 3. Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.