Danıştay Kararı 3. Daire 2020/3561 E. 2020/4693 K. 19.11.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/3561 E.  ,  2020/4693 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/3561
Karar No : 2020/4693

TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVACI) …

İSTEMİN KONUSU: Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararına uyularak verilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirmesi nedeniyle bu faturalara konu katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2010 yılının Nisan ila Temmuz ve Eylül ila Kasım, 2011 yılının Ocak ila Mayıs ve Ağustos ila Aralık ile 2012 yılının Ocak dönemleri için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 2010 ve 2011 yılları için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı … hakkındaki tespitler düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığını gösterdiğinden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, alınması ve verilmesi gereken belgelerin alınmadığı ve verilmediğine ilişkin somut bir tespit olmaksızın kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden dava reddedilmiş, özel usulsüzlük cezası ise kaldırılmıştır.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : :
Davalı idare tarafından, davacının sahte fatura kullandığı hususu vergi inceleme raporu ile sabit olduğundan adına kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davacı tarafından, ihbarnamede uzlaşma hakları yazılı olmadığından tebligatın usulsüz olduğu, mal alış ve satışlarının tamamının faturalandırıldığı, ödemelerin hepsinin banka aracılığıyla yapıldığı, incelemenin yeterli tespitlere dayanmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Davalı idare temyiz isteminin reddi, davacı temyiz isteminin ise süre yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Davacı adına, 2010 yılının Nisan ila Temmuz ve Eylül ila Kasım, 2011 yılının Ocak ila Mayıs ve Ağustos ila Aralık ile 2012 yılının Ocak dönemleri için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 2010 ve 2011 yılları için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davanın; tarhiyat yönünden reddine, özel usulsüzlük cezalarının ise kaldırılmasına ilişkin … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı 31/03/2020 tarihinde; davalı idarenin temyiz dilekçesinin ise 03/06/2020 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, 15/10/2020 tarihinde Mahkeme kaydına giren dilekçe ile davacının temyiz başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 4001 sayılı Kanunla değişik 46. maddesinin 2. fıkrasında; özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde, Danıştay dava daireleri ile vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği hükme bağlanmıştır.
26/03/2020 tarih ve 31080 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un geçici 1. maddesinde; (1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm sürelerin; 06/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki sürelerin 13/03/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden, 30/04/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar duracağı, bu sürelerin durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlayacağı, durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan sürelerin, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılacağı hükme bağlanmış, söz konusu maddeye dayanılarak 30/04/2020 tarih ve 31114 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2480 karar sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile yukarıda belirtilen durma süresinin 15/06/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar uzatıldığı düzenlenmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendinde, fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağlardan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların herbirine her bir belge için, kanunda öngörülen miktardan az olmamak üzere, belgelere yazılması gereken meblağın % 10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 31/03/2020 tarihinde; davalı idarenin temyiz dilekçesinin ise 03/06/2020 tarihinde davacıya tebliğ edildiği olayda, yukarıda değinilen yasal ve idari düzenlemeler uyarınca duran sürenin son günü olan 15/06/2020 tarihinden itibaren otuz günlük süre geçirildikten sonra Vergi Mahkemesi kayıtlarına 15/10/2020 tarihinde giren dilekçeyle yapılan davacı temyiz başvurusunun süre aşımı nedeniyle incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
Yukarıda değinilen madde, fatura veya benzeri belge verilmemesi, alınmaması ve diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmamasına ilişkin özel usulsüzlükler ve cezalarını düzenlemektedir. Sözü edilen maddede öngörülen bu düzenleme ile mükelleflerin vergilendirme işlemlerinin kayıt ve belge düzenine uygun yürütülmesinin sağlanması amaçlanmıştır.
Harcamaların sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı faturalarla belgelendirilmesi, değinilen yasal düzenlemede özel usulsüzlük cezası kesilmesi gereken eylemler arasında gösterilmediği için kesilen özel usulsüzlük cezalarının maddenin öngörülüş amacına uygun düşmediği dikkate alındığında yazılı gerekçeyle kaldırılması yolundaki hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı temyiz isteminin SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının özel usulsüzlük cezalarının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına davalı idare tarafından yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca …-TL maktu harç alınmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 19/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi