Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2020/3350 E. , 2023/938 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/3350
Karar No : 2023/938
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, vasisi olduğu …’nin 2013 yılına ait defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle Ocak ila Mayıs ve Aralık 2013 dönemleri için kesilen vergi ziyaı cezası ile Ocak ila Aralık 2018 dönemi için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinin 1. fıkrası gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının … Sulh Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla kardeşi …’nin vasisi olarak tayin edildiği, 26/06/2018 tarihli defter ve belge isteme yazısı ile …’ye ait defter ve belgelerin vasi sıfatıyla davacıdan istenildiği, söz konusu yazı 25/07/2018 tarihinde davacının adresinde annesine tebliğ edilmesine karşın ibraz yükümlülüğünün yerine getirilmediğinden bahisle dava konusu cezaların kesildiğinin anlaşıldığı olayda davacının vasi olarak atanılan dönemden sonrasına ait işlemlerden kanuni temsilci sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu ancak ibrazı istenen defter ve belgelerin 2013 yılına ait olduğu, 18/05/2016 tarihinde vasi olarak atanan davacının vesayet altına alınan kişiye ait 2013 yılına ilişkin defter ve belgeleri temin ve saklama yükümlülüğünün bulunmadığı, diğer yandan davalı idarece, söz konusu defter ve belgelerin davacıya teslim edildiğine dair herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığından kesilen dava konusu vergi ziyaı cezası ile özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle cezalar kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Gerekçenin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatlar gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmalarıhalinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği, aynı Kanun’un 332. maddesinde ise velayet ve vesayet altında bulunanlar veya işlerinin idaresi bir kayyıma tevdi edilmiş olanlar, kendilerine izafeten veli, vasi veya kayyımın vergi kanunlarına aykırı hareketlerinden dolayı cezaya muhatap tutulamayacakları, bu hallerde cezanın muhatabı, veli, vasi veya kayyım olacağı kurala bağlanmıştır.
Davacının Davacının … Sulh Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile kardeşi …’nin vasisi olarak tayin edildiği, 26/06/2018 tarihli mükellef …’ye ait defter ve belgelerin vasi sıfatıyla davacıdan istenilmesine ilişkin yazının 25/07/2018 tarihinde davacının adresinde annesine tebliğ edilmişse de ibraz yükümlülüğünün yerine getirilmediğinden bahisle dava konusu döneme ait indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin reddedilerek adına vasi sıfatıyla vergi ziyaı cezası ve özel usulsüzlük cezası kesildiği olayda davacı adına yukarda anılan Yasa hükümleri uyarınca vergi ziyaı cezası ve özel usulsüzlük cezası kesilebileceğinden uyuşmazlığın esası incelenerek karar verilmesi gerektiği oyuyla Karara katılmıyorum.