Danıştay Kararı 3. Daire 2020/3214 E. 2023/536 K. 01.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/3214 E.  ,  2023/536 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/3214
Karar No : 2023/536

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, kısmen sahte belge düzenlediği ve POS cihazı kullanmak suretiyle yasa dışı ikrazatçılık faaliyetinde bulunduğu yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporunun done alındığı inceleme raporuna dayanılarak 2013 yılı için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile aynı yılın Ocak-Mart, Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül dönemleri için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı geçici vergi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkında tanzim edilen vergi tekniği ve inceleme raporundaki saptamalar, yasa dışı ikrazatçılık faaliyetinde bulunduğunu ve kısmen sahte fatura düzenlediğini kanıtlamaya yeterli olmadığından yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı gibi somut tespit olmaksızın özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu vergi ve cezalar kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına yapılan tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda, “…Mah, …Cad. …Sk. No:… Maltepe/İstanbul” adresinde belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda gıda, içecek ve tütün toptan ticareti konusunda faaliyette bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 31/07/2014 tarihinde işini terk ettiği, Mernis adresinin bulunmadığı, son adresinde de kendisine ulaşılamadığı ancak yasal defter ve belgelerinin Kozyatağı Vergi Dairesinde olduğunun tespit edildiği, 2013 yılının Ocak ila Mayıs dönemlerinde POS cihazlarından 16.758.743,64-TL tutarında işlem yaptığı, bu tutarda kontör ticareti yapılmış olmasının iktisadi ve ticari icaplarla uyuşmadığı, yüksek cirolarla çalışmasına karşın ödenecek gelir vergisi ve katma değer vergisinin düşük tutarlı çıkmasının olağan kabul edilemeyeceği, 2013 yılının Ocak ila Mayıs dönemleri katma değer vergisi matrah toplamı 2.971.244,76-TL, kredi kartıyla yaptığı işlemlerin söz konusu dönemlerde toplamı 32.274.108,31-TL olup bu durumun özel matrah şekline tabi olmasının göstergesi olduğu ve özel matraha tabi olmasının tefecilik faaliyetinin gizlenmesinde özellikle tercih edildiği, kredi kartı ile satış yaptığı kişilerden üçünün ifadesine başvurulduğu, bu kişilerin herhangi bir mal ve hizmet satın almadıklarını, kendi kredi kartlarını başka şahıslara kullandırdıklarını veya kredi kart borçları atlatmak için kullandıklarını ve fatura ve benzeri herhangi bir belgeye sahip olmadıklarını beyan ettikleri, Ba-Bs bildiriminde ve alış satış faturalarında yapılan tespitlerden davacının 2013 yılı kontör satış faturalarını POS cihazlarından yapılan kredi kartı çekiş tutarlarını belgelendirmek, alış faturalarını ise satış faturalarında belirtilen kontörlerin işletmeye girişi olarak kullandığı kanaatinin hasıl olduğu, ayrıca muhteviyatı kuru yemiş ve kuru meyve olan faturalarındaki mal alış ve satışlarını tefecilik faaliyetini gizlemek için gerçekten yaptığı kanaatinin hasıl olduğu hususlarından hareketle 2013 yılında düzenlediği muhteviyatı kontör, cep telefonu ve telefon aksesuarı olan faturaların komisyon karşılığı sanal/fiziki POS cihazlarından kredi kartıyla yapılan çekişlerin yasal duruma uygun hale getirmek için yapılmış gibi gösterilen yani gerçek bir mal ve hizmet karşılığında düzenlenmeyen sahte belgeler olduğu ve buna istinaden POS tefecilik faaliyeti yapıldığı sonucuna ulaşılmıştır.
Değinilen vergi tekniği raporu done alınarak tanzim edilen vergi inceleme raporuna dayanılarak dava konusu tarhiyatın yapıldığı ve özel usulsüzlük cezasının kesildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinin (B) fıkrasında; vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlenmiş, 30. maddesinde, resen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış, aynı Kanun’un 134. maddesinde ise, vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, saptanması ve sağlanması olduğu kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) bendinde yazılı kural, davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki saptamaların maddi delil olarak kabulünü gerektirmektedir.
Davacının kısmen sahte fatura düzenlediği ve POS tefecilik faaliyetinde bulunduğunu kanıtlayıcı mahiyetteki yukarıda sözü edilen tespitler karşısında ulaştığı aksi yöndeki yargıyı hükme esas alarak tarhiyatı kaldırmak suretiyle davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararının, tarh matrahının hukuka uygunluğu yönünden yapılacak inceleme sonucuna göre yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
Bozma üzerine verilecek kararda özel usulsüzlük cezası hakkında yeniden değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerektiği de açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 01/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)- KARŞI OY:

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Dava Dairesi kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.