Danıştay Kararı 3. Daire 2020/3063 E. 2023/605 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/3063 E.  ,  2023/605 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/3063
Karar No : 2023/605

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …. Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, serbest muhasebecilik hizmeti sunduğu …’nin komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediğinden bahisle oluşan vergi kaybından 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesi uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğu rapora istinaden 2016 ve 2017 yıllarına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Sorumluluk raporlarında beyannamelerde yer alan bilgiler ile defter kayıtlarının ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelerin karşılaştırması yapılarak beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmadığının açık ve net olarak tespit edilmesi gerektiği halde davacı hakkında düzenlenen raporda bu yönde herhangi bir değerlendirme ve tespit yapılmadığı, ayrıca davacının, muhasebesini tuttuğu mükellefe ait faturaları üzerinde yazılı tutarlardan farklı tutarlarla kayıt ve beyanlara yansıtması, tutulan kayıtlarla uyumsuz şekilde beyanname düzenlenmiş olması gibi muhasebecilik faaliyetleri ile ilgili sorumluluğunu doğuracak bir eyleminin bulunmadığı, böylece davalı idarece davacının muhasebeciliğini yaptığı mükellefin sahte fatura düzenlediğini bildiğine veya bilebilmesi gerektiğine ve sahte fatura düzenleme organizasyonu içinde yer aldığına dair somut saptama olmadığından adına müteselsilen sorumlu sıfatıyla düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Serbest muhasebeci ve mali müşavir olan davacı adına tanzim edilen görüş ve öneri raporunda 2016 ve 2017 yıllarında sahte belge düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği hususu hakkındaki vergi tekniği raporu ile sabit olan …’nin bu faaliyetinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu belirtildiğinden adına bu sıfatla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.