Danıştay Kararı 3. Daire 2020/3054 E. 2023/685 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/3054 E.  ,  2023/685 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/3054
Karar No : 2023/685

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. maddesinde düzenlenen, vergiye uyumlu mükelleflere uygulanan vergi indirimi gereğince, 2018 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan verginin %5’i olan 265.492-TL’nin, 2019 yılının Ocak-Mart dönemine ilişkin ödenmesi gereken geçici vergiye mahsuben iadesi talebinin reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile ödenmek durumunda kalınacak söz konusu tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun işlem tarihinde yürürlükte olan mükerrer 121. maddesi hükmüne göre, mükelleflerin vergi indiriminden yararlanabilmeleri için indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıl içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibariyle ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması gerektiği, buna göre 2018 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde vergi indiriminden yararlanılabilmenin, 2016, 2017 ve 2018 yıllarının beyana tabi tüm vergi türleri yönünden re’sen tarhiyata konu edilmemiş olmasına bağlı olduğu, davacının, İstanbul Deri Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü tarafından iptal edilen 2593 sayılı gümrük çıkış beyannamesine ilişkin damga vergisinin süresinde beyan edilmemesi nedeniyle 2016 yılının Nisan dönemi için … tarih ve … sayılı ihbarnameyle, adına re’sen damga vergisi tarhiyatı yapılmış olması sebebiyle vergi indiriminden yararlandırılmadığı, söz konusu damga vergisinin davacının gümrük işlemleri dolayısıyla tarh olunduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilafın bulunmadığı, kişilerin kendi aralarında veya Devlet ile yaptıkları hukuki işlemler dolayısıyla düzenlenen, bir hususu ispat etme ve belli etme niteliği taşıyan, kağıt ya da elektronik belgeler üzerinden alınan bir mali yükümlülük olan damga vergisi bu kapsamda değerlendirilemeyeceğinden gümrük çıkış beyannamesinin iptali üzerine re’sen yapılan damga vergisi tarhiyatı nedeniyle davacının vergiye uyumlu mükelleflere uygulanan vergi indiriminden yararlandırılmamasında hukuka uyarlık bulunmadığı, idareyi, eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü tutan Anayasanın 125. maddesinin son fıkrasının, yargı yeri kararı uyarınca iadesi gereken bir miktar paranın, idarenin tasarrufunda kalan sürede ilgilisi tarafından tasarruf edilememesinden doğan zararın giderilmesini de kapsadığı, bu doğrultuda iadesi gereken tutarın ödendiği 26/07/2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’da öngörülen oranda hesaplanacak faizinin ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığından 2018 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan verginin %5’i olan 265.492-TL’nin 2019 yılının Ocak-Mart dönemine ilişkin ödenmesi gereken geçici vergiye mahsuben iadesi talebinin reddine dair dava konusu işlem iptal edilmiş ve bu tutarın ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’da belirtilen oranda işleyecek faizi ile birlikte davacıya iade edilmesine hükmedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Vergiye uyumlu mükelleflere uygulanan indirimden yararlanma şartlarını yerine getirmeyen davacının iade talebinin reddinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.